ÖZEL HABER-Ceren AKYIL
Diyarbakır’da 2025-2026 eğitim yılının başlaması devlet okullarındaki birçok sorunu beraberinde getirdi. Adrese dayalı kayıt sisteminde yaşanan sorunlar ve kent içi göç ile birlikte nüfusun artmasından dolayı sınıfların mevcut sayısının 50 kişiye dayanması eğitim kalitesini düşürmeye devam ediyor. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan Eğitim-Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eş Başkanı Serhat Kılıç, yeni eğitim yılının sorunlarını aktardı.
“KENTİN BÜYÜMESİ VE GÖÇ DÖNEMSEL PROBLEM YARATIYOR”
Adrese dayalı kayıt sistemi uzun süredir tüm ülkede uygulandığını ifade eden Kılıç, “Nüfus yoğunluğu, yaş grupları ve mesafe dikkate alınarak her okul için belirli bölgeler kayıt alanı olarak tanımlanıyor. Ancak kentimizin büyümesi ve kent içi göçler sebebiyle bu sistemde dönemsel problemler ortaya çıkabiliyor. Son yıllarda, özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra, birçok okul depreme dayanıklı hale getirilmek amacıyla yıkıldı. Bazılarının yerine henüz yeni okul yapılmadı, bazılarında ise inşaatlar hâlen devam ediyor. Bu süreçte öğrenciler, kendi adreslerine çok uzak bölgelerdeki okullara yönlendirildi. Elbette depreme dayanıklı okul yapımı çok önemli fakat inşaatların uzun sürmesi ve bu süreçte öğrencilere servis imkânı sağlanmaması, mağduriyetleri ciddi ölçüde artırıyor” dedi.
“BİRÇOK OKULDA SINIF MEVCUTLARI DÜNYA STANDARTLARI ÜZERİNDE”
Kılıç, kentin en önemli sorunlardan biri de kalabalık sınıflar olduğunu vurgulayarak, “Kent içi göçlerle birlikte bazı bölgelerde nüfus hızla artıyor ancak buna paralel olarak yeni okul inşaatları yapılmıyor. Özellikle son yıllarda uygulanan tasarruf tedbirleri, bu sorunun temel nedenlerinden biridir. Bakanlığın politikası gereği son iki yıldır yeni derslik ve öğretmen ihtiyacı az gösterilmeye çalışılıyor. Bunun sonucu olarak sınıflar bilinçli şekilde kalabalıklaştırılıyor. Bugün birçok okulda sınıf mevcutları dünya standartlarının çok üzerindedir. Bu durum, eğitim öğretimin kalitesini olumsuz yönde etkiliyor ve hem öğretmenler hem öğrenciler açısından ciddi sıkıntılar doğuruyor” diye konuştu.
BAKANLIK DERS KİTAPLARINI ZENGİNLEŞTİRMELİ
Normal şartlarda, okullarda ders kitapları dışında yardımcı kaynak okutulmasının bakanlık tarafından yasaklanmış durumda olduğunu belirten Kılıç, şöyle dedi:
“Öğretmenler, hem bakanlığın bu tutumunu hem de ailelerin ekonomik koşullarını göz önünde bulundurarak ek kaynak talep etmiyor. Fakat ne yazık ki sınav odaklı bir eğitim sistemindeyiz. Böyle bir sistemde sınav başarısı için yardımcı kaynaklar bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Bu ihtiyacı ortadan kaldırmak için öncelikle öğrencilerin sürekli yarıştırıldığı sınav merkezli yapıdan çıkıp süreci ölçen ve değerlendiren nitelikli bir eğitim sistemine geçmek gerekiyor. Bu sağlanmadığı sürece yardımcı kaynaklara olan ihtiyaç devam edecek. Mevcut durumda yapılabilecek en önemli şey, bakanlığın ders kitaplarını zenginleştirmesi ve çeşitlendirmesi. Böylece kaynak kitapların aileler için yarattığı ekonomik yük hafifletilebilir.”