ÖZEL HABER-Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU
Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen, kentte giderek büyüyen trafik sorununun artık yalnızca bir ulaşım problemi olmadığını, ciddi bir halk sağlığı krizine dönüştüğünü söyledi.
TRAFİK TIKANIKLIĞI, BULAŞA NEDEN OLUYOR
Kentte yaşanan yoğun trafik nedeniyle toplu taşıma araçlarının uzun süre trafikte kaldığını belirten Dr. Ülgen, bu durumun bulaşıcı hastalık riskini önemli ölçüde artırdığını şöyle ifade etti: “İnsanların kapalı alanlarda uzun süre iç içe bulunması, bulaşıcı hastalıkların yayılımını kolaylaştırıyor. Öksürme, hapşırma, konuşma ve nefes yoluyla yayılan hastalıklar, trafikte uzun süre kalan toplu taşıma araçlarında kaçınılmaz hale geliyor. Araçta hasta olan bir ya da iki kişinin, hastalığı diğer yolculara bulaştırması çok olasıdır” dedi.
Bu durumun hastanelerin acil servislerine yoğun başvuru olarak yansıdığını belirten Ülgen, “Acil servisler şu an tıka basa dolu” dedi.
Kentteki yas evlerinin de önemli bulaş risk alanları arasında yer aldığını vurgulayan Dr. Ülgen, kalabalık ortamlar, tokalaşma ve öpüşme gibi temasların hastalıkların yayılımını hızlandırdığını söyledi. Ülgen, kent genelinde oluşan uzun kuyrukların da benzer şekilde bulaş riskini artırdığını dile getirdi.
"TRAFİĞİN YARATTIĞI STRES RUHSAL VE FİZİKSEL SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR"
Trafiğin yarattığı stresin insanların ruhsal ve fiziksel sağlığını olumsuz yönden etkilediğine dikkat çeken Dr. Ülgen, “Diyarbakır’da trafik artık yalnızca bir ulaşım sorunu değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Trafiğin yarattığı stres ve sıkıntı, insanların hem ruhsal hem de fiziksel sağlığını olumsuz etkilemektedir. Stres, bağışıklık sistemini zayıflatan önemli bir etkendir ve bu durum kişilerin hastalıklara daha kolay yakalanmasına neden oluyor" ifadesinde bulundu.
"TOPLU ULAŞIMDAKİ KALABALIK HASTA EDİYOR"
Son dönemde soğuk algınlığı, baş ağrısı, ateş, öksürük ve nefes darlığı şikayetleriyle aile sağlığı merkezleri, acil poliklinikler ve hastanelere yoğun başvurular yapıldığını aktaran Dr. Ülgen, "Toplu yaşam ve toplu taşıma bu artışın temel nedenlerinden biridir. Kitlelerin direnci düşmüş durumda. İnsanlar stres altında, yeterince ve dengeli beslenememekte. İnsanlar hastalandıklarında kamu sağlık hizmetlerine erişmekte zorlanmakta, maddi imkansızlıklar nedeniyle özel sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyor. Bu durum hastalıkların ağırlaşmasına ve sağlık risklerinin artmasına yol açıyor" diye kaydetti.
" TRAFİK HASTANIN ZAMANINDA HASTANEYE ULAŞIMINI ENGELLİYOR"
Diyarbakır’daki mevcut kamu hastaneleri nüfusun sağlık ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığını dile getiren Dr. Ülgen, şunları söyledi:
"Buna kabul eden yetkililer bu yüzden sürekli şehir hastanelerini dillendiriyor. Ancak sağlık hizmetlerinin erişilebilir olması esastır. Kentteki yoğun trafik ve uzak mesafe nedeniyle Sur İlçesi’nde yaşayan bir hastayı etkiler. Bu hasta nasıl zamanında hastaneye ulaşacak? Zamanında devlet hastaneleri güçlendirilmiş ve yaygınlaştırılmış olsaydı, bugün şehir hastanelerine bu ölçüde ihtiyaç duyulmazdı."
"YOĞUN TRAFİK HASTANELERE ULAŞIMI GÜÇLEŞTİRİYOR"
Yoğun trafiğin hastanelere ulaşımı da güçleştirdiğine dikkat çeken Dr. Ülgen, "Ambulanslar bile trafikte ilerlemekte zorlanmaktadır. Bu durum açıkça bir ulaşım ve acil sağlık hizmeti sorunudur. İnsanlar ilaç kullanmak için evlerine zamanında ulaşamamaktadır. Ayrıca trafikte uzun süre kalmak, sindirim sistemi hastalıklarına ve ruhsal sorunlara neden olmaktad. Sürekli oturarak ya da ayakta yolculuk yapmak da başlı başına sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir. Sonuç olarak Diyarbakır’daki trafik sorunu, bireysel bir rahatsızlık olmanın ötesine geçmiş, kentin tamamını etkileyen ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüşmüştür" dedi.