Günaydın Türkiye. Günaydın sevgili Okurlarım Bu devlet zengin. Har vurup harman savurmadıkça, Bu benim adamım, Bu akrabadan, Bu partilimiz, Bu yandaşın oğlu/kızı demedikçe, "itibardan tasarruf edilmez" denilerek lale devri şatafatına gömülmedikçe bu zenginlik herkese yeter

Ayrıca;

Makam araçları satılsın, şoförleri eğer kadrolu iseler, ihtiyacı olan kurum ve kuruluşlara gönderilsin.

Birden fazla maaşlar bire indirilsin.

Yandaşa usulsüz ihalelere son verilsin.

İnsanlığa hiçbir katkısı olmayan ve toplumu karanlığa sevk eden vakıf, dernek, cemaatlere ve tarikatlara ödemeler kesilsin.

Yüksek fiyata kiralamalardan, lüks ve gösterişli ağırlamalardan vazgeçilsin.

Gereksizce yapılan ve tatil kıvamında geçen yurt içi ve yurt dışı görevlendirmelere son verilsin.

Diyanetin bol kese harcamaları kontrol altına alınsın. Ülke insanı açlık ve yoksullukla boğuşurken, dışarıdakileri beslemekten vazgeçilsin. Yurt dışında yapılan gereksiz yatırımlara son verilsin.

Ezan, illerde ve ilçelerde merkezi sistemle okunsun. Açığa çıkan müezzinler, devletin ihtiyacı olan başka kademelerde görevlendirilsin. Müezzin alımına son verilsin.

Kırsal kesimdeki köyler hariç, Türkiye'nin boynunda yüke dönüşen bütün muhtarlıklar kapatılsın. E-Devlet gibi teknolojik uygulamalar sayesinde muhtarlara yapacak iş kalmadı. 

Türkiye’de 50.370 muhtarlık var. Her birinin aylık maliyeti yaklaşık kırk bin lira. Çarpın bakalım 50.370’ le. Ayda yaklaşık 2,5 milyon, yılda ise 35 milyon yapar.

Okullarda müdür yardımcılıkları kaldırılsın. Yaptıkları işin tümünü bir memur yapar. Ayrıca zaten rehber öğretmenler var…

Düşünün Türkiye’de 54.715 ilk ve orta dereceli okul var. Her birinde en az bir müdür yardımcısı var. Kalabalık ortaokullarda ve liselerde iki, üç, dört müdür yardımcısı var. Ortalama her okulda iki tane sayalım eder 110.000. Bu sayı Ülkedeki tüm okulların öğretmen açığını kapatır. Öğretmensizlikten birleşik sınıflardan okuyan öğrencileri birleştirilmiş sınıflardan kurtulur.

Biz Japonya’dan daha mı zenginiz? Japonya’da temizlik işlerini öğrencilerin kendisi yapıyor.

Milli Eğitim Bakanı lütfen bir inceletsin. Japonya’da okullarda müdür yardımcılığı kadrosu yok.

Müstahdem(hizmetli) kadrosu yok. İşte sana 5.400 personel fazlalığı daha. Ne kadar tasarruf etmiş olunur siz bulun.

Tabi saraylar harcamaları da bir başka kalem…

Daha bu birkaç kalem.

Sonra;

Ben devletim, istediğimi yaparım anlayışından vazgeçilmeli. Devlet halkın üstünde değil. Bir anlamda halkın hizmetkârıdır.

Sonuç;

1.   Biata değil liyakata önem verilmeli.

2.  Yukarıdaki birkaç örnek bile gösteriyor ki tasarruf devlette başlamalıdır.

 

                                        &

       Vallahi yazacağım,

Kur’an; "KUL HAKKI YEME" diyor,

İncil; "KOMŞUNUN MALINI ÇALMA" diyor,

Zebur, "RAB HIRSIZLARI AFFETMEZ" diyor,

Tevrat; "HIRSIZLIK YAPMA" diyor.

Öküze tapan adam bile "ÇALMA" diyor.

İnsanın sorası geliyor,

Bre mahlukâtlar siz hangi dindensiniz?

                                  &

 

   Kirveme öğütler

Bak kirvem Sabahattin Ali ne diyor.

“Biz istiyoruz ki bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun.”

Kirvem kulağına küpe olsun.

&

         

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;         

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.   

Dostça kalın.