Güncel

Orhan Miroğlu; “Kürt yoktur” diyenler terfi ediyor

Kürt siyasetçi Orhan Miroğlu, CHP Milletvekili Ümit Dikbayır’ın “Kürt halkı yoktur” sözlerinden sosyal medyadaki linç kültürüne, açık tehditlerin akademisyenler ve gazeteciler eliyle meşrulaştırılmasına kadar uzanan süreci anlattı.

Abone Ol

ÖZEL HABER-Mehmet TÜRK

Kürt siyasetçi Orhan Miroğlu, CHP Milletvekili Ümit Dikbayır’ın “Kürt halkı yok, Kürt kökenli vatandaşlar var” sözleriyle yeniden alevlenen tartışmaları ve sonrasında yaşananları değerlendirdi. Meselenin yalnızca bir siyasetçinin kullandığı dil olmadığına dikkat çeken Miroğlu, inkar ve düşmanlık üreten yaklaşımın, siyasette ve medyada ödüllendirildiğini savundu.

Güneydoğu Ekspres Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan “Kürt halkı yoktur, Kürt kökenli vatandaşlar vardır” diyen CHP Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın açıklamalarının toplumun geniş kesimlerinden tepki aldığını hatırlatan Miroğlu, “CHP tabanından bile ciddi itirazlar geldi. Bu, önemli ve olumlu bir refleks” dedi.
Miroğlu, Lozan üzerinden yürütülen tartışmalara da değinerek, “Ben Lozan’ı lağvetmekten değil, Kürtlerin artık kaçınılmaz hale gelen hak taleplerinden söz ettim. Bugünün Türkiye’sinde Kürtler, kim ne isterse istemesin haklarını alacak” ifadelerini kullandı.

“DİYARBAKIR’A GİDİP BU SÖZLERİ ANLATIN”

CHP’li Ümit Dikbayır’ın sözlerini sosyal medyada paylaşımasının ardından MHP’li eski siyasetçi Oktay Vural ile yaşadığı polemiği aktaran Miroğlu, Diyarbakır vurgusunun nedenlerini anlattı. Miroğlu, “Amacım bir tehdit ya da dışlama değildi. Diyarbakır bir metafordu. Kürtlerin ruh halini, birlikte hareket etme gücünü anlatmak istedim. ‘Bu fikirleri Diyarbakır’da anlatın, halkın ne diyeceğini görün’ demek istedim” diye konuştu.

Miroğlu’na göre Kürtlerin hak talebi bir bölünme isteğinden değil, birlikte yaşamı güçlendirme arzusundan kaynaklanıyor. Miroğlu, “Kürtler bölünme üzerinden değil, eşit yurttaşlık üzerinden hak istiyor. Asıl inkâr sürdükçe Türkiye için bölünme riski büyür” diye konuştu.

AÇIK TEHDİTLER, SESİZ KALANLAR

Miroğlu, sosyal medyada maruz kaldığı açık tehditlerin de altını çizdi. Beyaz Toros görselleriyle gönderilen mesajların hâlâ dolaşımda olduğunu söyleyen Miroğlu, “Bunları gönderenlerden biri tutuklandı ama mesele kişilerden ibaret değil” dedi. Asıl endişe verici noktanın, bu tehditlerin meşrulaştırılması olduğunu vurgulayan Miroğlu, bir akademisyen ve hekim olan Bengi Başer’in kendisine yönelik tehdit içeren bir paylaşımı yeniden dolaşıma sokmasına dikkat çekerek, “Bir profesörün, açık bir ölüm tehdidini paylaşabilmesi çok daha ürkütücü. Üstelik bu isim CHP’ye rozet takılarak üye yapılmış, şimdi de köşe yazarlığına başlamış.”

“İNKÂR EDEN YÜKSELİYOR”

Miroğlu, yaşananların münferit olmadığını savunarak çarpıcı bir tablo çizdi:

“Haber Türk’te Kürtçe üzerinden yaşanan polemikten kısa süre sonra o dili hedef alan isim bir gazetenin Ankara temsilcisi oldu. Bana yönelik tehdidi paylaşan kişi köşe yazarı yapıldı. Ortak nokta şu: Kürt karşıtlığı yapanlar bir şekilde makam sahibi oluyor.”

“YALNIZ DEĞİLİZ”

Tüm bu tabloya rağmen toplumun önemli bir kesiminin ırkçı dile mesafeli olduğunu da vurgulayan Miroğlu, “Leyla Zana’ya yönelik tezahüratta olduğu gibi, yanlış karşısında ses çıkaran çok insan var. AK Parti’den CHP’ye kadar geniş bir yelpazede itiraz yükseldi” dedi.