Bugün Diyarbekir’den söz etmeyeyim diyorum, aklıma 1800 yıl sonra Mithras’ın gizemi geliyor.

Milattan önce 600’lü yıllarda Pers kökenli Işık Tanrısı olarak bilinen ve Roma Askerleri arasında "asla yenilmez ve yok edilemez tanrı” olarak benimsenen Mithras’ın son tapınağı, 2017 yılında Diyarbakır’da keşfedildi. 1800 yıl önce yapıldığı tahmin edilen tapınaktan söz ediyorum

Roma İmparatorluğu’nun doğu sınır garnizonu olan Zerzevan Kalesi'ndeki Mithras Tapınağı, 2017 yılındaki arkeolojik kazılarla ortaya çıkarıldı. İlluminati gibi gizemli tarikatlar, Tapınak Şövalyeleri ve masonik yapıların atası kabul edilen Mithras'nın gizemi, bir anda bütün dünyanın dikkatini Diyarbakır’a çeken, öyle ki, 2018 yılında 352 bin turistin ziyaret ettiği Mithras Tapınak aklımdan çıkmıyor…

Bu konudaki siz sevgili okuyucularım hazırlamakta olduğum geniş röportajımı çok yakında gazetemizde okuyacaksınız.

Diyarbekir yazılarıma bugünlük ara vereyim diyorum, gözümün önüne Ergani ilçemizdeki Çayönü yerleşkesi geliyor. İlk buğdayın ekildiği, çekicin icadının yapıldığı, çanak ve çömleğin kullanıldığı yerleşim yerinden, Çayönü’nden bahsediyorum.

Evet, yanlış okumadınız, insanlık tarihinde ilk yerleşim yeri olduğu varsayılan ve buğdayın atasının bulunduğu çağlar öncesi Diyarbakır’ın Ergani İlçesi’ndeki bu yer.

Ergani İlçesi’ne 6 km uzaklıkta bulunan Çayönü yerleşkesinin bizlerden gizlediklerini gün yüzüne çıkartmak için tam 28 yıl boyunca arkeolojik kazı çalışmaları yapılan bu yer…

Bugün her ne kadar bunca açlık grevinde olanlardan hiç mi hiç söz etmeyen, yerlerde süründürülen barış analarından hiç mi hiç bahsetmeyen, HDP’yi vebalı bir hastaymış gibi görmeye devam eden bir partinin adayı olmasına rağmen; bence de büyük haksızlığa uğratılarak mazbatası elinden alınıp ülkenin en büyük mega şehrinin belediye başkanlığı elinden alınan Ekrem İmamoğlu’ndan biraz bahsedeyim diyorum, hemen Körtik Tepe aklıma geliyor.

O Körtik Tepe ki

Tarımın keşfiyle insanların yiyecek aramaktan vazgeçip bunun yerine yiyecek üretimine başladığı, bunun da yerleşimi zorunlu kıldığı gibi bir kural var. Çok genel geçer olan bu kuralın, geçerliliğini kaybettiği Körtik Tepe. Bilinenlerin yeniden ele alınmasını zorunlu kılmıştır, avcılık ve toplayıcılık yapıp, yerleşik düzende yaşayan bir topluluğun var olduğu bir Körtik Tepe var.

Kazılarda, dünyada hayranlık uyandıran bir yerleşim birimiyle karşılaştırılan ve bilim çevresinin , 'Arkeolojinin başına bin yılda bir gelecek vaka' olarak değerlendirdiği Körtik Tepe’den bahsediyorum.. Buradan çıkarılan 12 bin civarında teşhirlik eser müzeye teslim edilmiş, ayrıca bilimsel derinliğe haiz 20 bin eser çıkarılmış bir Körtik Tepe. Klorit malzemeyle taş kaplar üzerinde figürlü bezemeler Yunan ve sonraki uygarlıkları kıskandıracak düzeyde özenle işlenmiş bir tarih havuzu…

Diyarbakır Körtik Tepe, 12500 ile 12800 yıllık tarım öncesi ilk yerleşik düzen…

Bugün biraz da güncel siyasetten dem vurayım. “Sandık görevlileri AKP’li olduğunu anladıkları zaman onlara büyükşehir oy pusulası vermemiştir “diyen ve insanı güldüren sözü irdeleyeyim diyorum. Hatta yaygın olarak sosyal medyada bu iddiaya karşı; “Sandıkta 1 CHP’li oy çalarken, 1 AKP’li, 1 MHP’li görmüyor, bu yetmezmiş gibi sandık başkanı da görmüyor, yetmiyor en az 2 AKP’li 1 MHP’li müşahit üye de görmüyor.” Denildiğinden biraz olsun söz edeyim diyorum, ama aklıma hemen; Bu büyük tarihi miraslar, Diyarbakır'ı Dünya Turizmi’nde marka şehir yapmaya yeterlidir, diyesim geliyor.

Sevgili basın mensubu arkadaşlarım, sevgili STK’lı arkadaşlar, dernek başkan ve üyeleri, sonuç olarak ben Diyarbekirliyim ya da ben Diyarbekiri seviyorum diyen dostlar; Diyarbekir için Diyarbekir’in bizlere sunduğu bunca tarihi değerlerin gün yüzüne çıkması, layıkıyla tanıtılması, için elimizden ne geliyorsa yapalım. Siyasileri ve de devletin tüm yetkililerini Diyarbekirimize hizmete davet edelim. Zorlayalım. Varsa önerilerimizi sunalım. Gezip gördüğümüz tüm eksiklikleri ilgililere duyuralım. Yazalım, çizelim. Gerekirse sesli ya da yazılı olarak halkımıza duyuralım…

Devam edeceğim.

Şimdi sıra kirveme söyleyeceklerimde,

Kirveme öğütler;

Kirvem şuna inan, bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter. O da sen olmaya çalış.

Güzel bir hafta dileğiyle,

Dostça kalın…

Anzele; büyük bir Balıklıgöl haline getirip, turizme kazandırılsın…  

“Diyarbekir 5 Nolu Cezaevi, MÜZEYE dönüştürülsün.”

“SUR İÇİ; DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ OLSUN.”

“Sur İlçesinin adı “ESKİ DİYARBEKİR” ya da SURKENT olsun.”

 “ŞEHRİN STADI, ŞEHRİN ÖZGÜRLÜK MEYDANI OLSUN.”

Daha da önemlisi;

YAKIP YIKILAN BÖLGELERDE EVLER, ASLINA UYGUN VE DİYARBEKİR EVLERİNE YAKIŞIR BİR BİÇİMDE YAPILSIN.