<p>Sevdam Amed’dır.</p><p>Amed’dır sevdam benım.</p><p>Devleşır Fis Keyasından geçerken göynümde. Keyadan axan heram su ki hala axar, görür beni.</p><p>Xallımi wextımi sorar. Gözüm görmi heç bir şeyi. Depreşmiş bir kere sevdam… Bir çağlayan oliyam Kıtılbıl’i, Yeni Köy’i selamlarken ki onların da yeller esi yerınde.</p><p>Axar gönlım, gelinım Dicle gibi. Kavs Koşki (Cihan-Numa) selamlar sevdamı. Hevsel’den geçerken bir nefes aliyam, bir de bir avuç kara xübır.</p><p>Ya keleklerin yanından geçerken… Bir dilım karpuz istiyem odınci Apé Mexemeden.</p><p>Yiyer oni sevdam, soldaki boranxanayi, ilerde sağındaki Seman Koşki, Erdebil Koşki, Kuş Dili Koşki ve Ağulu Dere Koşk’ıni geçerken.</p><p>Şahittır On Gözli Köpri, selam duri Kırklar Daği. Kiyam eder ögınde sevdamın. Takıliyam Deh Deri Pır’e. Kala kaliyam orada. </p><p>Hesreti yakar beni Amed’ın. Buk’a mın Dicle, yolci yolunda gerek, der gibi akar, çağlar Basra’ya doğri. Sular tüm Mezopotamya’yi.</p><p>Malum hava sıcak, Amed fırın ağzi misali yani. Bir tas su içeyım diye gêttığımde, yeller esiyordi Xatun Kastali’nın yerinde.</p><p>Hele o heyula gibi dikılmiş beton yığınlari… Bozmiş tüm doğallığıni kédim Kırklar Dağının. Yemiş bitırmiş, tüm tarihi ve gizemli görüntısıni. </p><p>Eteksız kalmiş sanki Amed; delikanlilarının üzerinde adabında içıp, “Heyran seher oldi uyan yar.” türkisıni söyledıği o masal daği. </p><p>Yani efsaneye göre kırklar meclisının toplandıği kédim dağ; Kırklar Daği.</p><p>Rehmetli Anam söylidi “kırılsın parmaklari he diyenlerın”.</p><p>Benım de iki elım yakalarında olacak tüm müsebbiplerın.</p><p>Hani çok zaman önce serinletmek için Amed’ımi, yıkmişlardi ya, Dağ Kapi surlarıni. İşte o günden başlamişti Amed’ımi bitırmağa. Bu da onun bir devamidır, dêmağ. Çoxida zatan unutmiş Amedi.</p><p>Ben Amed sevdalisi ozan. Amed’ıme ixanet êdenın peşıni bırakmam hêç bir zeman. Bêli silahli, eli copli, ensesi kalın da olsalar, dolarla da oynasalar, peşlerini bıraxmiyacağım.</p><p>Amed; Adem ile var olmiş İsrafil’ın düdıxıne keder, var olacaktır. Başli başına tarihtır Amed. Havrasiyla, Sinegok’uyla, Kılisesiyle; Camisiyle, Mescidiyle. Xaniyla, hemamiyla. Dünyada ilk ve tek olan o muhteşem surlariyla… Kedim Dosttır, ayakta kalacaktır.</p><p>Şu iyi bilınsın ki Amed’ımın alti sudır, deprem onınla baş êdemez. Üsti pêğemberler, eshabeler, ziyaretler yatağidır. Benım sevdam boş degıl; yel keyadan bir şey götüremez.</p><p>Sevdali degılsen Amed’e; tez elden kelbıni, beynıni yokla. Bir tas su içmişsen Hemrewat’tan. Keleğe binmişsen eger Dicle’de. “Çayda çıra, türkisıni söylemişsen eger yürekten. Çimmişsen eger; Küpeli, Merheli, Dıngılhawa’da. Koşi Meydanında bir şişe şerap içmişsen,“Diyarbekır etrafında bağlar var” türkisıni söylemişsen. Mardin Kapi’dan “Mardin Kapi şen olır.” türkisıni söyliyerek Kırklar Dağına doğri gêtmişsen eger. Ben u Sen Burcı’nın önünden geçerken; “Ben u Sen’e gideyim, yarimi ben göreyim.”dêmişsen iyi, eger bunlari dêmemişsen way halına senın ğeribım, sen Amed’li degılsen.</p><p>Hele” Yek mumık, du mumık” türkimizi bağıra bağıra söylememişsen, zamanında Erbedaş’a gêtmemişsen; eger ki “Erbedaş Direkxana” türkisıni bilmisen, kantarmali küçelerden ıslık çalarak yürimemişsen, way halına, ana he heyran .</p><p>Ya sıtaaaaarr. Şımdi sen diyecaxsan ben Amed’liyem he?.</p><p>Hêç Amed’ten söz êtme bıremın. Yazığım gelmezse, Vallah Amed’li kızlarıma tılili çektırırem sahan. Ki buke ki buke diye sordırıram. Qor olmayasan, utanırsan, bıliyem. </p><p>Sonra sakın bana “Ma hêç bêle oli?” deme ha. Dedığım gibisen eğer, vallah hek edisen. Demek ki sen Amed’i unutmişsan.</p><p>Dostça kal Amed’émın, Amedliyémın.</p><p>Gene sana bir ağıtla bitirmek istiyorum yazımı;</p><p><strong>ÇARESİZ</strong></p><p><strong>Söyleye söyleye</strong></p><p><strong>Başımda kalmadı saç.</strong></p><p><strong>Diyarbekir çaresiz,</strong></p><p><strong>Diyarbekir hizmete aç,</strong></p><p><strong>Diyarbekir dertli,</strong></p><p><strong>Diyarbekir be ilaç</strong></p><p><strong>RECEP YILMAZ</strong></p><p><strong>Şimdi de sıra haftanın öğüdünde;</strong></p><p>Kirveme öğütler;</p><p><strong>Bak kirvem birlik beraberlik ve kardeşliğin kalıcı olması ancak yönetenlerin, muktedirlerin yönettiklerini, hükmettiklerini kayıtsız koşulsuz sevmeleri ve demokratlığı onlara layık görmeleri ile mümkündür.</strong></p><p>Dostça kalın…</p><p>“Diyarbekir 5 Nolu Cezaevi, <strong>MÜZEYE </strong>dönüştürülsün.”</p><p>“SUR İÇİ; DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ OLSUN.”</p><p>“Sur İlçesinin adı “<strong>ESKİ DİYARBEKİR</strong>” olsun.”</p><p><strong> “ŞEHRİN STADI, ŞEHRİN ÖZGÜRLÜK MEYDANI OLSUN.”</strong></p><p><strong>Daha da önemlisi;</strong></p><p><strong>YAKIP YIKILAN BÖLGELERDE EVLER, ASLINA UYGU VE DİYARBEKİR EVLERİNE YAKIŞIR BİR BİÇİMDE YAPILSIN. </strong></p>