İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Gayrettepe semtindeki Mesguerada gece kulübünde 2 Nisan 2024’te 29 işçinin yaşamını yitirmesinin ardından işyeri yetkililerinden oluşan 22 kişi hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlamasıyla açılan davanın 12’nci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya yaşamını yitirenlerin aileleri, sanık yakınları ve avukatlar katılırken, tutuklu 4 sanık da salonda hazır bulundu. Duruşmaya çok sayıda sendika, kurum, kuruluş, temsilcileri izledi.

Duruşmada konuşan Özkan Baş’ı kaybeden Emine Kaya Baş, mahkeme başkanının mekanı görmesini talep ederek, “Raporda 3 kapı deniyor. 4 kişinin kaçıp kurtulduğu yer kapı mı? Ben olay yerine vardığımda Kadir Yılmaz’a ‘Özkan nerede’ diye sordum. Kadir, ‘Özkan abi bizi kurtardı, arkamızdaydı’ dedi. Odadan dışarı çıkıyorlar, elektrik gidiyor. Tekrar içeri girip çekmecelerinden anahtarları alıyorlar. Bilirkişinin kapı dediği yer işte muhasebe odasının mağazaya çıkan kapısı. Bunun yeniden incelenmesini talep ediyorum. Çıkılacak yer kepenklidir, kapalıdır. Anahtar kendi çekmecelerinde. Bu raporu kabul etmiyorum. Özkan’la birlikte kendi hayatımı da kaybettim, 20 aydır can çekişiyoruz. Davaların bu kadar uzun sürmesi sonraki katliamlara güç veriyor. Bizim 10’uncu ayımızda Kartalkayada 78 kişi öldü. Herkes gerekli cezayı zamanında alsa bu acılara tanıklık etmeyeceğiz. 2017’de Reina’da 39 insan öldü, artık ülkenin örgüt eylemine de ihtiyacı kalmadı. 29 kişinin ölümü tamamen şans, orada bir gün önce aynı saatte 100 kişi vardı. Artık çok zor ayakta duruyoruz. Mücadele etmekten hakkımızı aramaktan koşturmaktan yorulduk. Gereken herkesin cezasını almasını istiyorum. Belediyede ‘bizden tadilat izni alınmadı’ iddiası var, kapının önüne moloz arabası yanaşırken belediye bunu görmedi mi. Bu kurumlarda çalışanlar imzalarının yükümlülüğünü almak zorunda. Biz bedel ödüyoruz, bu insanların da ödemesi gerekiyor. Ya bu davadan ‘olası kast’ çıkar belediye bakanlık herkes cezasını çeker ya da bize devlet sevdiklerimizi tek tek geri versin" ifadelerini kullandı.

‘BU OLASI KASTTIR’

Duruşmada söz alan ve yangından hayatını kaybeden Şivan Dolu’nun kardeşi Zülfiye Dolu da, “İki yıldır mahkemelere gidip geliyoruz. Ben her sabah kalktığımda iyi ki annem ölmüş de gözü gibi koruduğu kardeşimin ölümünü görmemiş, diyorum. Bizim hayatımızı mahvettiler. Her şeyi geri plana ittik, her sabah sanki dün olmuş gibi uyanıyoruz, hayatımızı bu davaya adadık. Neden bu mahkemelerde biz avukat gibi davranıyoruz, bilirkişi raporları okuyoruz, mahkeme heyeti gibi inceliyoruz. 29 insan için bilinçli taksir değil, olası kastla yargılama istiyoruz. Bizim içimizi bilinçli taksir soğutmaz" diye konuştu.

Yaşamını yitirenlerin avukatları ise sanıkların “olası kasttan” ceza alması gerektiğini ve şu an tutuksuz yargılananların tutuklu yargılanmasını istedi. Sanıklar ise suçsuz olduklarını öne sürerek, beraat talebinde bulundu.

İddia makamı, tutukluların tutukluluk hallerinin ve adli kontrollerin devamını talep etti.

Kararını açıklayan mahkeme, 4 kişinin de tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, eksik hususların giderilmesini istedi.

İmralı heyeti Adalet Bakanı Tunç ile görüşecek
İmralı heyeti Adalet Bakanı Tunç ile görüşecek
İçeriği Görüntüle

Bir sonraki duruşma 2 Mart 2026 tarihine erteledi.

Kaynak: HABER MERKEZİ