ÖZEL HABER - Mehmet Rumet SOYLU
Her yıl 3 Aralık’ta kutlanan Dünya Engelliler Günü, engellilik konusunda farkındalık yaratmak, toplumsal duyarlılığı artırmak ve daha kapsayıcı bir dünya için birlikte hareket etmenin önemini hatırlatmak amacıyla düzenleniyor.
Engellilik, yalnızca bireylerin değil, ailelerin, toplumların ve tüm dünyanın ortak sorumluluğudur. Bu özel gün, engelli bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek için atılması gereken adımları yeniden gözden geçirmek için hepimize önemli bir fırsat sunar.

ENGELLİLİK BİR EKSİKLİK DEĞİL, AKDİNE ÇEŞİTLİLİKTİR
Engellilik; fiziksel, zihinsel, duyusal ya da psikososyal farklılıklar nedeniyle bireylerin yaşamın bazı alanlarına katılımında karşılaştıkları güçlükleri ifade eder. Ancak engellilik “eksiklik” değil, insan çeşitliliğinin doğal bir parçasıdır.Bugün milyonlarca insan, yalnızca fiziksel engellerle değil, aynı zamanda toplumsal ön yargılar, erişim sorunları ve ayrımcılıkla da mücadele ediyor. Bu nedenle asıl mesele ‘bireyin engeli’ değil, toplumun onu sınırlayan tutumlarıdır. Oysa ‘erişilebilirlik’ herkes için temel bir haktır. Ve bu hakkın korunması da en çok ‘engelli’ olmayanların boynunun borcudur.
Dünya Engelliler Günü’nün en önemli mesajlarından biri, erişilebilirliğin herkes için doğuştan gelen bir hak olduğudur. Bu nedenle, çoğu zaman basit bazı dokunuşlarla bile dünyamızı ‘erişilebilir’ bir hale getirebiliriz.

- Rampalar, geniş kaldırımlar ve engelli uyumlu toplu taşıma ile başlar,
- Erişilebilir web siteleri ve teknolojiler ile devam eder,
- Eğitimde ve çalışma hayatında fırsat eşitliği ile anlam kazanır,
- Toplumsal farkındalık ve empati ile de bu ‘görev’ kısmen de olsa tamamlanır.
Erişilebilir bir ortam, yalnızca engelli bireyler için değil; yaşlılar, hamileler, çocuklu aileler ve geçici engel yaşayan bireyler için de hayatı kolaylaştırır. Yani aslında erişilebilirlik herkes içindir. Engelli bireylerin iş hayatına katılımı hem bireysel hem de ekonomik açıdan büyük önem taşır. Çeşitliliğin olduğu iş yerlerinde de ziyadesi ile faydalar sağlar. Mesela; Üretkenlik artar, yaratıcılık gelişir ve kurumsal sosyal sorumluluk bilinci güçlenir.
Birçok engelli birey, doğru fırsatlarla birlikte toplumun en üretken ve azimli üyeleri arasına girebilmektedir. ‘Dünya Engelliler Günü’, işverenlere daha kapsayıcı çalışma ortamları oluşturma sorumluluğunu bir kez daha hatırlatır. Engellilik konusunda farkındalık yaratmak yalnızca özel günlerde değil, her gün devam etmesi gereken bir toplumsal görevdir. Günlük yaşamın içinde atılabilecek küçük adımlar bile büyük etkiler yaratabilir:
- Engelli park yerlerini işgal etmemek,
- Yaya yollarını kapatmamak,
- İşaret dili öğrenmeye teşvik etmek,
- Engelli bireylere yönelik önyargılardan uzak durmak,
- Sosyal medyada bilinçlendirici içerikler paylaşmak.
En önemlisi de; ‘Empati’, engelliliğe bakış açımızı dönüştürmenin en önemli anahtarıdır. Bu anahtar sayesinde, hem başkalarının dünyasını hem de kendi dünyamızı daha rahatlatabiliriz. Dünya Engelliler Günü, hepimize aynı önemli mesajı hatırlatır:
ENGELSİZ BİR DÜNYA ANCAK BİRLİKTE MÜMKÜNDÜR.
Toplum olarak atacağımız her adım; farkındalık oluşturmak, kalıpları yıkmak ve engelli bireylerin yaşamın her alanına eşit şekilde katılmasını sağlamak için büyük bir önem taşır. Unutmayalım ki, kapsayıcı bir toplum yalnızca engelli bireylerin değil; hepimizin hayatını zenginleştirir.





