23 bin böbrek hastası nakil bekliyor

2021 yılında 17 bin, 2022 yılında ise 16 bin 821 canlı donörden alınan organ ve dokuların hastalara şifa olunduğunu ifade eden Yorulmaz, “Türkiye’de Ekim 2022 itibariyle; bin 351 kalp, 23 bin 808 böbrek, 2 bin 494 karaciğer, 273 pankreas, 179 akciğer, 2 incebağırsak, 3 bin 398 kornea olmak üzere 31 bin 505 kişi organ nakli bekliyor” dedi.

Akciğer, kalp, karaciğer, incebağırsak, böbrek, pankreasın nakil edilebilen organlar olarak sıralayan Doç. Dr. Yorulmaz, kornea, tendon, kalp kapağı, deri, toplardamar, kemik ve kemik iliği dokularında nakille tedavi amaçlı kullanıldığını ifade etti.

Her ölümden sonra organlar alınmadığının altını çizen Doç. Dr. Yorulmaz, sadece yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen hastalardan organ alındığını vurguladı. Sağlık müdürlüklerine, üniversite hastanesi, devlet hastanesi ve özel hastanelerin organ bağışı koordinatörlüklerine ya da sağlık ocaklarına başvurularak organ bağışında bulunulabildiğini ifade eden Yorulmaz, “Her organ bağışı yapanın organları alınamaz. Sadece yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen ve aile onayı olan kişilerin organları alınır. Organ bağış kartı, organ bağış başvurusunda bulunan ve organ bağış formunu doldurup iki şahit huzurunda imzalayan kişilere verilir. Bu kişilerde beyin ölümü gerçekleştiği takdirde tekrar ailesinden onay alınması gerekir.” diye konuştu.

“Organ nakli caiz”

18 yaşını doldurmuş ve akıl sağlığı yerinde olan herkesin organ bağışında bulunabileceğine işaret eden Yorulmaz, “Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 6.3.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Kur’an-ı Kerim Maide Suresi 32. ayette ‘Kim bir insana hayat verirse onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı’ beyan olunmuştur. Hristiyanlık, Musevilik ve Budizm gibi dinler de organ bağışını insan sevgisinin bir göstergesi olarak kabul etmektedir” dedi.

Ülkemizde ve tüm dünyada yüzbinlerce insan ve onların ailelerinin bir umutla organ bağışı beklediğine vurgu yapan Doç. Dr. Yorulmaz, “Bağış bekleyen hastaların tedavi maliyetleri bekledikleri her gün bir çığ gibi artmaktadır. Organ yetmezliği hastaların aileleri gelecekte ne olacağını bilmeksizin zorluklara göğüs germektedir. Toplum olarak organ bağışının ne olduğunun farkına varmak ve bilinç düzeyine olabildiğince hızlı ulaşmak insan olmanın zorunluluğu ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bu farkındalığı arttırabilmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz ve toplumun her bireyini organlarını bağışlamaya davet ediyoruz” şeklinde açıklamasını tamamladı. (İHA)

Editör: TE Bilişim