ÖZEL HABER- Faruk BALIKÇI

Roboski: Zamanın durduramadığı acı, adaletin askıya alındığı eşik
Roboski: Zamanın durduramadığı acı, adaletin askıya alındığı eşik
İçeriği Görüntüle

ABD Merkezli Transatlantic petroleum şirketinin Sur ilçesi Yenievler Mahallesi’nde yapılması planlanan ham petrol arama-çıkarma ve depolama faaliyetleri için - “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Diyarbakır 4. İdare Mahkemesi tarafından uygun olmadığı için iptal edildi.

Mahkeme, yedi farklı uzmanlık alanında (Harita, jeoloji, hidrojeoloji, maden, petrol ve doğal gaz, çevre, ziraat mühendisliği) yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapora dayanarak kararı verdi. Mahkeme, Su kaynakları riski ve izleme yetersizliği, projenin sulu tarım arazisi içinde yapılmasına rağmen, tarımsal faaliyetlere zarar vermeden eş zamanlı çalışma için gerekli önlemlerin toprak, bitki ve yeraltı suyu izlemeleri, numune alma planları tam olarak yer almadığı ifade edildi.

600 HEKTARDA PETROL FALİYETİ İPTAL ETTİRİLDİ

Diyarbakır Barosu Çevre Komisyon Başkanı Avukat Ahmet İnan, çok uluslu petrol şirketinin destekçilerden birinin de ABD Başkanı Trump olduğunu ifade ederek, “Her hafta sonu Diyarbakır’ı petrol şehrine dönüştüreceğiz diyerek sürekli açıklamalar yapılıyor. Şu anda Diyarbakır’da 1. sınıf sulu tarım arazileri, mera ve orman alanları bir, bir petrol kuyularına açılıyor. Bizim davamızın olduğu yer Sur ilçesine bağlı Yeni Evler Köyü’dür. Yaklaşık 150 bin dönüm birinci sınıf sulu tarım arazisi acele kamulaştırma yoluyla vatandaşların elinden alındı. ‘Ben tarım yapıyordum. Toprağım gitti. Ben neyle geçineceğim? Nereye gideceğim? diye soruyorlar. Bir sabah kalkıyor, acele kamulaştırma kararıyla parası hesabına yatırılmış, toprağı elinden alınmış. Bu alan yaklaşık 10 köyü içine alıyor. Ruhsat kapsamında ÇED’leri parça parça almışlar. Dava açtığımız sırada sistemde yalnızca 10 ÇED kalmıştı. Bu yüzden ruhsat iptalini de zorlayacağız. Şu an o ruhsat içindeki en önemli ÇED alanlarından 600 dönüme yakın bir alanda proje iptal edildi. Bu bir örnektir” dedi.

Abd’li Şirketin Petrol Arama Projesine Iptal Kararı2

YER ALTI SULARINA KARIŞIYOR

İnan, Tüm su kuyularının bulanık hâle geldiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Petrol arama için ÇED gerekmiyor. Faaliyete geçince ÇED isteniyor. Su kaynakları tükeniyor, ormanlar ve meralar yok oluyor. Petrol ve kimyasal maddelerin sızdığı açıkça görülüyor. Çünkü petrol arama sırasında yer altında sismik patlatmalar yapılıyor. Bu sismik patlatmalar kayaçları geçirgen hâle getiriyor. Toprak geçirgen olduğu için bu zehirli sıvılar yer altı sularına karışıyor. Bu son derece tehlikeli bir yöntemdir. Bilirkişi raporu, iddialarımızı birebir doğruladı. ÇED raporunun çevreyi gözetmediği bilimsel olarak ortaya koydu. Bu karar Türkiye’de bir ilktir. uluslararası etkisi olan bir karardır. Ormanlar, meralar, çiftçilerin yaşam alanları ruhsatlandırılıyor.

YEREL YÖNETİMLERİ DESTEĞE ÇAĞIRDI

Acilen yerel yönetimler harekete geçmelidir. Yerelin iradesi yok sayılıyor. Kırsal yaşam boşaltılıyor. Diyarbakır’ın 25 yıllık suyu kaldığı söyleniyor. Peki neden? Halk fazla mı su tüketiyor? Hayır. Petrol sondajlarında tonlarca su kullanılıyor. Atıklar dere kenarlarına dökülüyor. Enerji politikaları devam ederse Diyarbakır’ın birkaç yıl sonra ne suyu, ne de temiz havası kalacak. Bu kent Amerikalıların, Kanadalıların gelip zenginleşeceği bir yer değildir. Burası insanlığın beşiğidir. Burada yaşam, kültür ve toplumsal yapı yok ediliyor. Mülkiyet hakkı, geçim hakkı ve yaşam hakkı gasp ediliyor. Biz TMMOB, yerel yönetimleri ve tüm toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu dava bir kıvılcım olmalıdır. Acilen tedbir alınmalıdır.

Muhabir: Faruk BALIKÇI