METİN DAĞ
Hikâyede Ali Baba, haramilerin "Açıl Susam Açıl" diyerek girdikleri bir mağarayı keşfeden fakir bir oduncudur. Haramiler, bunu öğrendiklerine Ali Baba'yı öldürmeye çalışırlar fakat Ali Baba'nın sadık kölesi haramilerin planını bozar. Ali Baba, kölesiyle oğlunu evlendirir ve hazineyi sır olarak tutar ve hikâye böyle devam eder. Bugüne kadar birçok dile çevrildi, tiyatro oyunu ve sinema filmleri çekildi.
Bu efsanenin, özellikle Mardin’in Derik ilçesi sınırları içindeki yerleşim birimlerinde geçen yerel bir efsanesi bulunmakta. Efsane, Kürtler, Araplar ve Türkler arasında yaygın olarak anlatılmasına rağmen, çoğu zaman mekân ve zaman açısından belirli bir yere oturtulmamıştır. Ancak Derik'teki bu anlatı, efsanenin coğrafi kökenlerine dair önemli ipuçları sunmaktadır.

Ali Baba Ve Kirk Haramiler Efsanesinin Derikteki Izleri

EFSANENİN COĞRAFYASI VE KARAKTERLERİ

Derik ilçesi sınırları içinde, Zeytinpınar (Heramiya), Adakent (Çildiz), Tepecik (Heramîyê), Girkemin ve Boyaklı (Heremê Keyfê) olmak üzere beş coğrafi alan, bu efsanenin geçtiği yerler olarak işaret edilmektedir. Bu bölgelerde kırk cesur ve atılgan hırsızın yaşadığı rivayet edilir. Özellikle ipek yolu üzerindeki kervanları hedef alan bu haramiler, ele geçirdikleri ganimetleri, içinden geçilmesi zor bir dere kenarında bulunan efsunlu bir mağarada saklarlardı.
Haramilerin hareket alanları, özellikle İpek Yolu üzerinde stratejik olarak belirlenirdi. Kervanların güzergahları, konaklama yerleri ve geçiş yolları titizlikle araştırılır, ardından saldırı düzenlenirdi. İpek Yolu'nun eski güzergahı, "Girkemin ve Tilbisim" üzerinden devam etmekteydi.

KELİME KÖKENLERİ VE YERLEŞİM YERLERİ

Efsanenin geçtiği yerleşim yerlerinin isimleri de dikkat çekicidir. "Harami" kelimesi Arapça kökenli olup "hırsız" anlamına gelmektedir ve eril bir kelimedir. Zeytinpınar köyünün eski adı olan Heramiya, erkek hırsızların yaşadığı yer olarak anılır. İpek Yolu'nun aşağısında yer alan Haramitepe köyünün isminin ise dişil formu olan Haramiyê olması, "kadın hırsız" anlamına gelmektedir. Bu iki bölge arasında yer alan Adakent köyünün Kürtçe adı olan Çildiz ise "Kırk Hırsız" anlamına gelir ki bu, efsanenin temelini oluşturan "kırk harami" sayısına doğrudan bir göndermedir.

Haramilerin cinsiyetlerine göre ayrılmış yerleşim yerleri de bulunmaktadır: erkekler Haramiya'da, kadınlar Haramîyê'de, eşleri ise Heremê Kehfê'de kalırdı. Haramilerin ana amacı, İpek Yolu'ndan geçen kervanları yağmalamak ve onları aksi istikamete yönlendirmekti.

STRATEJİK NOKTALAR VE EFSANEVİ UNSURLAR

Bölgede bulunan birkaç sönmüş yanardağ da efsanenin önemli bir parçasıdır. Bu yanardağlardan en geçilmezi olan Girkemin Tepesi, Kürtçe'de "Gir" (Tepe) ve "Kemin" (Pusu) kelimelerinden oluşur, yani "pusunun atıldığı tepe" anlamına gelir. İpek Yolu, Viranşehir güzergahından Derik üç yoluna ilerleyerek, şimdi Derik Mahallesi olan Tilbisim (Tepebağ) güzergahını kullanarak ana İpek Yolu'na çıkardı. Kervanlar, Ballıköy-Zorava (çetin su) ve Beyrok (yol üzeri köyü) üzerinden geçerek Girkemin önünden gelirlerdi. Bu stratejik konum, haramilerin kervanlara saldırması ve ganimetleri doğrudan Haramiya'ya (erkek hırsızların yerleşim alanına) götürmesi için idealdi.
Efsanede geçen meşhur "Açıl Susam Açıl" söyleminin ise Derik'teki bir mezrada bulunan bir kaya ile ilişkilendirildiği belirtilir. Bu kayanın üzerinde yontulmuş iki aslan figürü bulunur ve buraya Derê Xiznê (hazine kapısı) denilir. Haramilerin, zor geçilen Zorava (Ballı köyü) suyunu bir tılsımla geçtikleri de rivayet edilir.

Mardin'de vatandaşın tedbiri gülümsetti
Mardin'de vatandaşın tedbiri gülümsetti
İçeriği Görüntüle

ALİ BABA'NIN ROLÜ VE TARİHİ BAĞLANTILAR

Efsaneye göre, kırk haramiyi Ali Baba'nın kendi aşiretiyle yok ettiği söylenir. Bu başarısından dolayı Ali Baba'ya beylik unvanı verilmiş ve Derik ilçesindeki Alibey köyünün de onun yaşadığı köy olduğu belirtilmektedir.
Efsanenin genellikle Bağdat'ta geçtiği söylense de, dönemin incelenmesi, bu yerel anlatının tarihi bağlamını daha da güçlendirmektedir. 1834 yılında Mardin'in Bağdat'a bağlanması, ardından coğrafi uzaklık nedeniyle Diyarbakır'a, sonrasında Musul'a ve nihayetinde 1839'da tekrar Diyarbakır'a bağlanması gibi idari değişiklikler yaşanmıştır. Bu dönemde Derik, "Dirik Nahiyesi" adıyla Diyarbakır sancaklarından biri haline gelmiştir. Bu tarihi bağlantılar, efsanenin Derik bölgesinde neden bu kadar köklendiğini ve yerel bir anlatıya dönüştüğünü açıklamaktadır.

Derik'teki bu yerel anlatı, Ali Baba ve Kırk Haramiler efsanesine yeni bir boyut kazandırmaktadır. Coğrafi isimler, yerleşim birimleri ve tarihi detaylarla örülü bu hikaye, sadece bir masal olmaktan öte, bölgenin kültürel mirasının ve geçmişteki İpek Yolu üzerindeki stratejik konumunun bir yansımasıdır. Bu efsane, Derik'in tarihi ve kültürel zenginliğini gözler önüne seren önemli bir miras olarak varlığını sürdürmektedir.

ALTIN SİRKELERDEKİ İZ

Mardin'in Derik İlçesi Dihêmê (Sürekli) Köyü'nde kanalizasyon çalışması sırasında bir kepçeye takılan küpün içinde 5 Ekim 2009 günü altın bulunmuştu. Bölgede güvenlik önlemleri alanıp, sürdürülen kazı çalışmalarında 3 küp altın, altın ve gümüş sikkeler ile tarihi takılar ortaya çıkarılmıştı. Mardin Müzesi'nde eserleri inceleyen uzmanlar, altınların bulunduğu Sürekli Köyü'ne 5 kilometre mesafede bir vadide kurulan Çıldız Köyü'nün Kürtçe'de 'Kırk Hırsız' veya 'Kırk Haremi' anlamı taşıdığı söylenmekte.

Muhabir: Veli BALTACİ