ÖZEL HABER / Mehmet Rumet SOYLU – Veli BALTACI
Alkol ve madde bağımlılığı Türkiye’nin en yakıcı sorunlarından biri olmaya devam ederken, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki AMATEM ve ÇEMATEM’in kurucu Genel Müdürü Abdulkadir Cengiz, bağımlılıkla mücadelede “farkındalık” çağrısı yaptı.
Haziran 2021’den beri 33 dönümlük alanda hizmet verdiklerini belirten Abdulkadir Cengiz, özellikle çocuk ve ergenlerde farkındalığın geç olması nedeniyle ÇEMATEM’in yeterince başvuru almadığını vurguladı. Cengiz, “Çocukların farkına varmaları yetişkinlere oranla daha geç olduğu için bize yönlendirmeler de geç oluyor. Bu süre zarfında 18 yaş aşılmış olduğu için AMATEM’e gelmek durumunda kalıyor hastalar” dedi.
AMAÇ: MUTLAK REHABİLİTASYON
Cengiz, merkeze başvuruların 182’den randevu alarak ya da kişisel başvuru ile yapılabildiğini belirterek, tedavi sürecini şöyle anlattı: “Gelen hastalar psikiyatr, psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarımız tarafından karşılanıyor. Kişiye özel psikoterapi uygulanıyor. Yatış gerektiren hastalar için 21 günlük detoks protokolümüz var. Gerekirse bu süre 40–45 güne çıkabiliyor.”
AMATEM ve ÇEMATEM’in kurucu Genel Müdürü Abdulkadir Cengiz, merkezde odaların iki kişilik olduğunu, telefon görüşmelerinin sınırlı sürelerde yapılabildiğini ve tüm bakım-temizlik süreçlerinin personel tarafından karşılandığını da aktardı.

“EĞİTİMLER VE ETKİNLİKLER TEDAVİNİN PARÇASI”
Kurumlar arası iş birliğinin önemini vurgulayan Cengiz, AMATEM’deki sosyal etkinliklerin hastaların yaşam tarzını yeniden düzenlemeyi hedeflediğini söyledi. Cengiz, “Spor, müzik, resim, folklor öğretmenlerimiz ve berberimiz periyodik aralıklarla eğitim veriyor. Diyanet’ten bir görevli her hafta gelip sohbet ediyor. El becerilerini geliştiren ve ruhsal durumlarını rahatlatan bu etkinliklerle düzen oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“DİYARBAKIR TÜRKİYE ORTALAMASINDA”
Madde kullanımının yalnızca bireyi değil toplumu da doğrudan etkilediğini belirten Cengiz, Diyarbakır’ın durumunun “kötü değil ama ortalamanın da yüksek” olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “Diyarbakır, zaman zaman basına yansıdığı kadarıyla kötü bir durumda değil. Diyarbakır’dan çok daha kötü durumda olan yerler vardır maalesef. Kentimiz, madde kullanımı ve bağımlılığı konusunda ‘Türkiye ortalamasının’ içinde bulunuyor. Ortalama bile bizim için çok yüksek bir durum aslında. Sonuçta bu hastalar sadece kendilerine zarar vermiyorlar. Toplumun tüm kesimlerine zarar verecek potansiyelde olabiliyorlar. Diyarbakır’daki bu merkezimize bölge il ve ilçelerden de gelen oluyor. Kurum olarak sadece Diyarbakır’a hitap etmiyoruz. Yakın illerden başka, İstanbul’dan da Kıbrıs’tan da tedaviye gelenler oldu.”

AİLELERE KRİTİK ÇAĞRI
Bağımlılıkla mücadelede en büyük sorumluluğun aile ve rehber öğretmenlerde olduğunu belirten Cengiz, ebeveynlere şu çağrıyı yaptı: “Çocuklarınızın kimlerle arkadaşlık kurduğunu mutlaka bilin. Bu işler okulda, mahallede, çevrede başlıyor. Erken teşhis, madde bağımlılığında da hayat kurtarır. Gelmekten değil gelmemekten korksunlar. Merkezimizdeki hiçbir bilgi adli talep olmadıkça dışarıya sızmaz.”

“AMATEM’İN BOŞ KALDIĞI BİR GÜN OLMADI”
Merkezin sürekli dolu olduğuna dikkat çekerek tedavinin uzun soluklu olduğunu hatırlatan Cengiz, “5-6 defa gelip yatan hastamız olabiliyor. Aile desteği hızlı iyileşmeyi sağlar. Korkmasınlar, çünkü tedavisi mümkün bir hastalık. İyileşme arttıkça merkezimizin trafiği de azalacak” dedi.




