ANALİZ/Mehmet Türk
Ancak ne yazık ki, bu hassas konum çoğu zaman unutuluyor. Eleştiri söz konusu olduğunda, Amedspor’un taşıdığı manevi değerler bir kenara bırakılıyor. Kişisel hesaplar, geçici çıkarlar ve küçük kavgalar uğruna, bu büyük kurumun kimliği zedeleniyor.

Oysa hepimiz biliyoruz ki, yöneticiler gelir geçer, futbolcular değişir, teknik kadrolar yenilenir. Biz gazeteciler de gelip geçiciyiz. Ama Amedspor kalır. Onun adı, rengi, sembolü ve duruşu kalıcıdır. İşte bu nedenle, kim olursa olsun, Amedspor’un kurumsal kimliğini kendi şahsi çıkarlarına malzeme etmemelidir.

Amedspor’u bugün bu seviyeye taşıyan şey, sadece sportif başarı değildir. Onu “farklı" kılan, Kürt kimliğinden doğan bir çatı, bir aidiyet duygusudur. Bu kimlik, baskılara, önyargılara, engellemelere rağmen dimdik ayakta kalmıştır. Ve bu kimliğin korunması hepimizin ortak sorumluluğudur.

Amedspor bugün milyonların umudu, gururu, sesi olmuştur. O yüzden küçük tartışmalarla, kişisel hırslarla, iç çekişmelerle yıpratılmamalıdır. Amedspor artık bir futbol kulübünden çok daha fazlasıdır; bir halkın onurudur. Ve onur, hiçbir kişisel hesapla ölçülemez.

Son Söz:
Amedspor’un geleceğini tartışmak hepimizin hakkıdır, ama kimliğini tartışmaya açmak, kimsenin hakkı değildir. En azından şimdilik.
Herkesin dikkate alması gereken gerçek budur...





