HABER / Mehmet TÜRK
Avrupa Konseyi Görünürlük Haftası kapsamında Diyarbakır’da düzenlenen “Adli ve İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması” başlıklı toplantı, adalet ve insan hakları gündemini yeniden merkezine taşıdı.
Toplantıda konuşan Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin, Avrupa Konseyi’nin Türkiye’deki yargı kurumlarıyla yürüttüğü projelerin önemine değinerek, şu mesajı verdi:
“Anayasa Mahkemesi kararlarının etkili şekilde uygulanması, hak temelli yargı kültürünün güçlenmesi açısından hayati önemdedir. İnsan hakları, ancak mahkeme kararları hayata geçtiğinde korunabilir.”
“TÜRKİYE, İNSAN HAKLARI STANDARTLARININ GELİŞTİRİLMESİNDE KİLİT ÜLKE”
Massolin, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin ortak yürüttüğü “Anayasa Mahkemesi Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi” projesinin, Türkiye’de yargının uluslararası standartlarla uyumunu artırdığını söyledi.
“Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı gibi temel belgelerin tarafıdır. Bu, sadece hukuki değil, ahlaki bir sorumluluktur” diyen Massolin, bu çerçevenin sadece metinlerde değil, mahkeme salonlarında da karşılık bulması gerektiğini vurguladı.
“KADINLARIN LİDERLİĞİ, ADALETİN GÜVENCESİDİR”
Ofislerinde görev yapan 30 kişilik ekibin 21’inin kadın olduğunu belirten Massolin, bu yapının Avrupa Konseyi’nin toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine bağlılığını gösterdiğini ifade ederek, “Kadınların liderliği, eşitlikçi bir toplumun ve adaletin temel direğidir” dedi.
DİYARBAKIR BULUŞMASI: HAK ARAYIŞININ KALBİNDE
Massolin, Diyarbakır’daki toplantının, ihlal kararlarının uygulanması ve yeniden yargılama süreçlerindeki sorunların çözümü için önemli bir platform sunduğunu belirtti. Massolin, “Bu buluşma, yaşam hakkından adil yargılanma hakkına kadar temel özgürlüklerin korunması adına ortak bir çabadır. Başarımız, sizlerin aktif katılımıyla mümkün olacaktır” dedi. Massolin konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Adalet, ortak sorumluluğumuzdur. Bu toplantının sonuçlarının, Anayasa Mahkemesi kararlarının yargı uygulamalarında tam anlamıyla içselleştirilmesine katkı sağlayacağına inanıyorum.”
