ÖZEL HABER/Mehmet Rumet SOYLU – Veli BALTACİ
Kürtlerin önemli tarihsel şahsiyetleri arasında olan Ahmedé Xanî gibi aynı dönemlerde yaşayan Beluciler’in Ahmedê Xanîsi diyebileceğimiz Beluci Kürtleri’nin milli tarihçisi kabul edilen Axwend Mehemed Salih Kurdi Zengene Beluc tarafından 1659 yılında 'Kurdgelnamak' (Kurd-gel-name) yani “Kürt Halkının Kitabı” adlı eseri yazmıştır.
Yazar kitabın birinci bölümünde kendi aslını Kürt Zengene aşiretine bağlıyor. Zengeneler de Bud aşiretinin bir kabilesidir. Ayrıca yazar Braxoyi Kürtleriyle olan akrabalığını gündeme getiriyor. Yazar bu iki kabileyi Bud’un iki oğluna ‘Braxim’ ve ‘Zengan’a bağlıyor. Bud’un kendisi ise Med Kral’ının 7. Oğluydu.
MED’LERİN TORUNLARI
Bu kitap aslen Kürt ırkından olan Beluciler’in tarihini irdeliyor. Kurdgalname’ye göre Beluci Kürtleri daha sonra eski Belucistan’a gelip yerleştiler. Belûç ve Kürtler aynı kavim olup Med’lerin torunlarıdır.
Belucistan halkı kendi dil ve kültürünü günümüze taşıyabildi. Bunun yanında Beluç aşiretlerinin tamamında kabul görülen ve korunan ‘Beluçiler’in Soykütükleri Kitabında’ Kürtler ile Beluçların aynı halk olduklarını yazar.
ÜÇ ÜLKEYE DAĞILDILAR
"Belucistan" Güneybatı Asya'da yer alan, etnik olarak çoğunlukla Beluçların (Baloch) yaşadığı coğrafi ve kültürel bir bölgedir. Belucistan adı, hem tarihsel hem de günümüzde çeşitli siyasi yapılarda geçen bir isimdir. Üç ülkeye dağılmış durumdadır.
Belucistan, Pakistan'ın en batıdaki ve en büyük eyâleti. Batıdan İran, kuzey ve kuzeybatıdan Afganistan, kuzeydoğudan Hayber Pahtunhva, doğudan Pencab ve Sind eyâletleri ile çevrilidir. Güneyde Umman Denizine 1062 kilometrelik kıyısı vardır. Eyâlet bugünkü sınırlarıyla 1 Temmuz 1970'te oluşmuştur.
Günümüzde bölge, üç ülkenin sınırları içinde yer alır: Pakistan, İran, Afganistan. Belucistan, Pakistan topraklarının yüzde 44'ünü oluşturan Belucistan eyaleti, İran'ın Sistan ve Belucistan adlı eyaleti ile Afganistan'ın Nimruz, Helmend ve Kandehar vilayetlerinin de bulunduğu güney bölgelerini kapsar.
Mekran sahili de dahil olmak üzere güney kıyı şeridi, Umman Denizi ve Umman Körfezi'ne sınırdır. Bölgede yüzey şekilleri olarak yüksek dağlar, geniş, kıraç ve ıssız bölgeler ve bereketli yeşil vadiler bulunur.
HANGİ DİLDE KONUŞUYORLAR?
Ana dil olarak Beluçça konuşulmaktadır (Hint-Avrupa dil ailesine ait). Ama birçok Beluç ‘Urduca, Peştuca ve Farsça’ da çok fazla kullanılmaktadır. Beluçça, yakından Kürtçe ile de ilgilidir.
Büyük kısmı Sünni Müslüman olmakla birlikte, Şii veya İsmaili olanlar da vardır.
Geleneksel olarak göçebe ya da yarı-göçebe bir halktır, ancak günümüzde birçok Beluç şehirleşmiştir.
Jeopolitik konumu nedeniyle (Basra Körfezi'ne yakınlığı, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru gibi projeler) stratejik bir bölgedir. Buna rağmen, halkın yaşam koşulları genellikle yoksulluk sınırındadır.
1. Pakistan Belucistanı
Resmî adı: Belucistan Eyaleti olup başkenti Quetta’dır
Pakistan’ın en büyük eyaleti yüzölçümü olarak, ancak nüfus bakımından en seyrek olanıdır.
2. İran Belucistanı
Resmî adı: Sistan ve Belucistan Eyaleti’dir. Başkenti de Zahidan’dır.
İran'ın güneydoğusunda yer alır. Etnik Beluçlar burada da yaşar ve İran’ın büyük bir kısmı Şii olmasına rağmen genellikle Sünni Müslüman’dırlar.
Bu nedenle hem etnik hem de mezhepsel temelli ayrımcılıklardan söz edilir.
İran Beluçları da zaman zaman merkezi hükümete karşı hoşnutsuzluklarını dile getirmektedir.
3. Afganistan Belucistanı
Afganistan’ın güneybatısında, özellikle Nimruz ve Helmand bölgelerinde Beluç nüfus bulunur. Ancak burada Beluç nüfusu, Pakistan ve İran’a kıyasla daha azdır. Afganistan’daki siyasi karmaşa nedeniyle bölge üzerine fazla ayrıntılı bilgiye ulaşmak oldukça zordur.
Beluç-Pakistan çatışmasının geçmişi, İngiliz Hindistanı'nın bölünmesinin ardından yarı özerk bir Beluç varlığı olan Kalat prenslik devletinin Pakistan tarafından ilhak edildiği 1948 yılına kadar uzanıyor. Birçok Beluç, bu durum onlarca yıla yayılan bir savaş haline dönüştü. O tarihten bu yana, en önemlileri 1958, 1962, 1973 ve 2005'ten sonraki yıllarda olmak üzere, Pakistan ordusu tarafından zorla bastırılan birkaç silahlı ayaklanma kaydedildi.
Beluçlar, sürekli olarak daha fazla özerklik, ekonomik haklar ve kültürel kimliklerinin tanınması talep ederken, Pakistan hükümeti insan hakları ihlalleri, aktivistlerin kaybolması ve bölgenin kasıtlı olarak geri bırakılması politikalarını izledi.
Belucistan'ın doğal gaz, çeşitli mineraller ve stratejik Gwadar limanı gibi zengin doğal kaynakları da sıklıkla bir başka gerginlik kaynağı oluyor. Beluçların zenginliklerinin yerel topluluğa fayda sağlamadan sömürüldüğü da önemli iddialar arasındadır.
Pakistan ve Hindistan arasında devam eden gerginliğin ortasında Belucistan'ın bağımsızlığını ilan etmesi, Asya’da yeni gerilimleri tetikleyecek. Beluçlar, yeni devletin tanınması için Hindistan'a yönelmiş durumda ve uluslararası alanda destek arıyor. Her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması ve 1947'den bu yana dört savaş da dahil olmak üzere uzun bir çatışma geçmişine sahip olması göz önüne alındığında, böyle bir gelişme bölgedeki durumu önemli ölçüde tırmandırabilir ve tehlikeli bir uluslararası krize yol açabilir.