ANALİZ/FUAT BULUT
Diyarbakır…
Türkiye’nin siyasal hafızasında, çözüm ve diyalog arayışlarının en görünür simgesi.
2013’te “çözüm süreci”nin umutlu günlerinde çekilen Erdoğan–Baydemir fotoğrafı, o dönemin bir anıtı gibiydi: İki tarafın, birbirini dinleyebileceği bir diyalogun mümkün olduğunu hatırlatan kare.
Aradan 12 yıl geçti, siyasi iklim değişti, süreçler kesintiye uğradı.
Ama Diyarbakır, hâlâ barışın ve normalleşmenin fotoğrafını çekmeye hazır bir şehir olarak karşımızda duruyor.
Dün devlet adına Diyarbakır’a gelen TBMM Başkanı ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Başkanı Numan Kurtulmuş’un ziyareti, tam da bu nedenle tarihi bir öneme sahip.
12 yıl aradan sonra çekilen yeni kare, sadece bir protokol ziyareti değil; Kürt meselesinde bir dönemeç, Türkiye’nin “yeni süreci” arayışında somut bir işaret.
Kurtulmuş, 21 kişilik komisyon heyetiyle birlikte Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Eş Başkanlar Serra Bucak ve Doğan Hatun tarafından karşılanan Kurtulmuş’un yanında HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, AK Parti ve DEM Parti milletvekilleri ile CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da yer aldı.
Diyarbakır, bir kez daha Türkiye’nin siyasi hafızasında belirleyici bir kare ile anılıyor.
2013’teki Erdoğan–Baydemir fotoğrafı, umut ve diyalogun simgesiydi; bugün Kurtulmuş–DEM Belediyesi görüşmesi, Ankara’nın yeni bir normalleşme ve diyalog süreci arayışının somut yansıması.
Aynı belediye binasında, benzer mesajlar: “Birlikte yaşam, diyalog ve çözüm.”
Kurtulmuş’un sözleri de bu tarihi mesajı pekiştiriyor: “Türkiye'de bir daha kan dökülmemesini, bir daha insanların huzursuz olmamasını ve barış içinde yaşamasını sağlayacak bir sürecin kapılarının sonuna kadar açıldığını biliyoruz. En başından en sona söyleyeceğimi söyleyeyim: Bu sefer başaracağız, bu sefer barış hakim olacak, bu sefer esenlik hakim olacak, bu sefer kardeşlik hakim olacak.”
Bu ziyaret, sadece bir fotoğraf karesiyle sınırlı değil.
Kürt meselesinde artık semboller kadar süreçler de konuşuluyor.
12 yıl arayla çekilen iki kare, Türkiye’nin siyasal iklimindeki değişimi, barış arayışındaki iniş ve çıkışları simgeliyor.
Ve Diyarbakır, bir kez daha, sürecin fotoğrafının çekildiği şehir olarak tarihe not düşüyor.
Bu kare, hafızalarda silinmeyecek; çünkü barış, diyalog ve kardeşlik arayışı, somut adımlar ve tarihî buluşmalarla yeniden inşa edilecek.
Diyarbakır, bu yeni sürecin mihenk taşı olmaya devam ediyor.
