HABER/Faruk BALIKÇI
Diyarbakır Askeri Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu, 78’liler Hareketi ile cezaevinde yaşamını yitirenlerin yakınları, 12 Eylül döneminde insanlık dışı işkencelerin yaşandığı ve dünyada en kötü on cezaevi arasında bulunan 5 Nolu Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.
“CEZAEVİ MAĞDURLARIYLA KONUŞMADAN, SÜREÇ EKSİK KALIR”
En ağır işkence ve vahşetin mekanından seslendiklerini ifade eden Nimet Tanrıkulu, “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nu dikkatle izliyoruz ve önemsiyoruz. Devlet Kürtlerle barışmak istiyorsa adres Diyarbakır Cezaevi’dir. Bu sokağa yayılan vahşetin sesini dinlemeliler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Bu duvarların dili olsaydı da, konuşsaydı’ demişti. İşte biz o duvarları konuşturduk. 516 kişiyle görüştük. 5 Nolu Cezaevi’nin mağdurlarıyla konuşmadan süreç eksik kalır. Biz, 2 bine yakın suç duyurusunda bulunduk. Değişen savcılarla zaman aşımına uğradı. Israrlıyız, doyalar yeniden açılsın. Bu bir insanlık suçudur zaman aşımı olmamalı” dedi.
KOMİSYONA SESLENDİLER
Dünyada işkencecilerin lanetlendiğini Türkiye’de ise isimlerinin okullara verildiğini hatırlatan Tanrıkulu, alt komisyon kurulması çağrısında bulunarak, “Bunlardan biri de Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi olsun. Onarıcı adaletin tesis edilmesi gerekir. Yol güvenliği ve güven artırıcı önlemler alınmalıdır. Komisyona sesleniyoruz. Taleplerimizi dikkate alın. Tarafların tamamıyla görüşmelisiniz” diye konuştu.
“İNSAN HAKLARI MÜZESİ OLMALIDIR”
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nin de aslına uygun korunması gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, şöyle dedi:
“Etnografya müzesi inşa ediliyor. Sadece bir koğuş korunarak toplumun gazı alınıyor. İnsan hakları hafıza müzesi olmalıdır. Etnografya müzesine çevirebilirler ama o çığlıkları unutturamazlar.”
