ÖZEL HABER / Mehmet Rumet SOYLU – Veli BALTACİ
Emekli Meclisleri Sendikası (EMS) Diyarbakır Meclisi tarafından Diyarbakır’da ‘Demokrasi ve Barış Sofrası’ etkinliği düzenlendi. Açılış konuşmasını aktivist Menaf Şeker’in yaptığı etkinliğe birçok yurttaş katıldı. Emekliler açısından tarihin en zor dönemlerinden geçtiklerini belirten Şeker, “2008 öncesinde asgari ücretin üzerinde olan en düşük emekli maaşı, bugün asgari ücretin çok altına, açlık sınırının yarısına kadar gerilemiştir. Üstelik memur, işçi, Bağ-Kurlu, dul, yetim ve engelli emekliler, en düşük maaşta eşitlenmeye çalışılmaktadır. Bu tablo karşısında yalnızca emeklilerin değil, işsizlerin, asgari ücretlilerin, ev kadınlarının, dul ve yetim aylığı alan herkesin ortak sesi olmalıyız. Çünkü kimse alışverişte ırk, inanç veya siyaset farkı gözetmeden aynı fiyatı ödüyorsa; biz de mağduriyet karşısında aynı çatı altında birleşmeliyiz. Bu açlık, yoksulluk ve sefaleti aşmanın tek yolu etkin, yaygın, kitlesel ve güçlü bir sendikal hareket yaratmaktan geçiyor” dedi.
“ÖRGÜTLÜLÜĞÜN ÖNEMİ DAHA İYİ ANLAŞILIYOR”
“Örgütsüz olmanın kimsesiz olmakla eşdeğer olduğunu” ifade eden Şeker, şöyle devam etti:
“Unutulmak, bir kenarda ölüme terk edilmektir. Biz ‘yaşayan ölüler’ olmayı reddediyoruz. Bugün dağınık görünen 17 milyon 150 bin emekli, örgütlendiğinde ülkenin tüm dengelerini değiştirebilecek güçtedir. Bu nedenle tüm emeklileri, dul ve yetimleriyle birlikte Emekliler Türkiye Meclisi çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz. Başarmak için asla yalnız yürümemenin gerekliliğine inanıyoruz. 17 milyonu aşan emeklinin örgütlü gücü, sadece sosyal hayatı değil, seçimleri de belirleme potansiyeline sahiptir. Siyasi partiler bilmelidir ki, emekliye sahip çıkan, geleceğe de sahip çıkar. Emekliler artık edilgen değil, belirleyici bir toplumsal güçtür.
“EMEKLİLİK, BEDELİ PEŞİN ÖDENMİŞ BİR HAKTIR”
Emeklilik, bedeli peşin ödenmiş bir haktır. Bu hakkımızı, ne adaletsiz ekonomik programlara ne de algı oyunlarına teslim etmeyeceğiz. Yıllarca alın teriyle ülkesine hizmet eden biz emekliler, ömrümüzün geri kalanını onurla, huzurla ve refah içinde yaşamak istiyoruz. Ancak bugün, işsizlerin ardından toplumun en yoksul kesimi haline getirildik. Bu tablo bir tesadüf değil, emekliyi görmezden gelen bir anlayışın sonucudur ve biz bu anlayışı reddediyoruz!”
“GÜCÜMÜZ VAR, HAREKETE GEÇME ZAMANI ARTIK”
EMS hareketinin yalnızca bir sendikal girişim değil, aynı zamanda doğrudan demokrasiyi kurumsallaştırma hareketi olduğunu söyleyen Menaf Şeker, “Burada başkan yok, emir veren ya da alan yok. Eşit, özgür bireylerin dayanışması vardır. Biz sarı sendikacılığı reddeden, ortak akıl, yatay örgütlenme ve kolektif önderlik ilkeleriyle yol alan yeni bir sendikal modeli temsil ediyoruz. Bu anlamda EMS olarak hedeflerimiz nettir. Demokratik bir toplumun inşasına katkı sunmak; Sosyal güvenlik sistemini tek çatı altında toplamak; Sosyal Güvenlik Kurumu’nu gerçek sahiplerine emekliye, işçiye, esnafa, kamu çalışanına devretmek; Emekli maaşlarını adil gelir dağılımı temelinde düzenleyerek, milli gelirden hak ettiğimiz payı almak. Bugün Diyarbakır’dan yükselen bu ses, sadece bu salona değil, tüm Türkiye’ye yayılacaktır. Çünkü biliyoruz ki, hak verilmez, alınır! Bugün burada kurduğumuz bu sofrada, yalnızca bir araya gelmedik, aynı zamanda geleceğin umudunu da mayaladık. Çünkü biliyoruz ki her dayanışma, yeni bir başlangıcın tohumudur. Biz, geleceğin Türkiye’sinde adil gelir dağılımının, sosyal adaletin ve barışın mimarları olacağız. Çocuklarımız ve torunlarımız için emeğin değer gördüğü, yaşlılığın bir yük değil, bir onur dönemi olduğu bir ülkeye bırakmak kararlılığındayız.”
Etkinlik, dengbêj resitali ile son buldu.
