ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU-Veli BALTACİ

Diyarbakır’ın zengin mutfak kültürü ve tarihi dokusunu yansıtan yöresel ürünlerinin markalaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e verdiği özel demeçte, şu ana kadar 59 ürünün tescil edildiğini, 20 ürünün tescil sürecinde olduğunu ve yüzlerce ürünün de tescillenmesi için altyapı çalışmalarının sürdüğünü açıkladı.

"GASTRONOMİNİN MERKEZİ TAM DA BURASI"

Türkiye'nin bu alanda geç adım attığını belirten Kaya, "Ancak kültürümüze ve tarihimize dönüp baktığımızda, aslında bu işin merkezi tam da burası yani Mezopotamya. Mezopotamya tarihine baktığımızda, buranın 12.500 yıllık bir kent olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar tespit edilen 33 medeniyet bu topraklarda hüküm sürmüş. İnsanlar burada yaşamış, yemiş, içmiş ve hayatlarını sürdürmüşler. Medeniyet burada doğmuş ve buradan dünyaya yayılmış. Ne yazık ki biz, bu büyük mirası biraz geç keşfettik. Ben bunu hep şöyle ifade ediyorum: Aslında elimizde bir petrol var; öyle yerin kilometrelerce altına inmeye gerek yok, yüzeyde duruyor. Üstelik bu öyle bir petrol ki, ömrü sadece birkaç yüzyılla sınırlı değil, neredeyse sonsuz. Ama biz bu değeri gerektiği gibi kullanamıyoruz" dedi.

Diyarbakır Için Büyük Hamle2

59 ÜRÜN TESCİLLENDİ, 20 TANESİ TESCİL YOLUNDA

"Son beş yıldır DTSO olarak bu çalışmayı temel hedeflerimiz arasına aldık" diyen Kaya, "Amacımız, bu değerleri yalnızca yerel düzeyde değil, küresel ölçekte insanlıkla buluşturmaktır. Bu doğrultuda attığımız ilk adım, ürünlerimizin tescillenmesini sağlamak oldu. Tüm ilçelerimizde kapsamlı araştırmalar yaparak geçmiş kültürlerden günümüze ulaşan ürünleri tespit ettik. Bu ürünleri derleyerek bilimsel bir zemine oturttuk ve ardından Türk Patent ve Marka Kurumu’na tescil başvurularını gerçekleştirdik. Bugün itibariyle 59 ürünümüz tescillenmiş durumda. 20 ürünümüzün başvuru süreci devam ediyor ve yüzlerce ürün için de alt çalışmalar yürütülüyor" diye konuştu.

"HER BİR ÜRÜNÜN GEÇMİŞİ DE ARAŞTIRILIYOR"

Çalışmaların sadece ürünü tespitiyle sınırlı kalmadığını ifade eden Kaya, "Her bir ürünün geçmişini, o bölgedeki kullanımlarını, şahit anlatımlarını ve literatürdeki yerini araştırarak bilimsel verilerle destekliyoruz. Elbette, bu süreç yalnızca odamızın kendi imkânlarıyla sürdürülebilecek bir çalışma değil. Bu noktada Dicle Üniversitesi ve Artuklu Üniversitesi gibi akademik kurumlardan bilimsel destek alıyoruz. Aynı şekilde, Valiliğimiz, kaymakamlıklarımız ve belediyelerimizle iş birliği içinde hareket ediyoruz. Zaten bu ölçekte bir çalışmanın tek bir kurumla yürütülmesi mümkün değildir. Başarıya ulaşmak ve dünya çapında etkili bir tanıtım yapabilmek için tüm paydaşların katkısı gereklidir. Bu nedenle, ortak akıl ve çok paydaşlı bir yapı ile hareket etmeyi önemsiyoruz" diye kaydetti.

"TESCİLLİ ÜRÜNLERİ HERKESİN KULLANMASI GEREKİR"

Tescilli ürünlerin aynı zamanda kent halkı ve lokantaların da kullanması gerektiğini vurgulayan Kaya, "Yalnızca kurumların değil, lokantaların, restoranların ve halkın bu ürünleri satın alıp kullanması gerekiyor. Bu kadar ürünü sadece tescilleyip, o tescil belgesini duvara asmak için çaba göstermiyoruz. Asıl hedef, bu ürünlerin kente olan ekonomik katkısıdır. Bu katkının en önemli ayağı ise ticarileşmedir. Yani bir lokantaya gittiğinizde o tescilli ürünü menüde görmeli, tadabilmelisiniz. Ne yazık ki artık yeni nesil evlerde bu lezzetleri yeterince yaşatamıyoruz. Örneğin, dolma konusunda bir eksiklik hissediyorduk. Oysa Diyarbakır dolması tescilli bir üründür; sumaklı, ekşili ve etli dolma bu toprakların ortak kültürüdür" dedi.

Diyarbakır Için Büyük Hamle5

"ÇALIŞMALAR SADECE DİYARBAKIR MERKEZLİ DEĞİL"

Çalışmaların sadece Diyarbakır merkezli yürütülmediğine dikkat çeken Kaya, şunları söyledi: "Mezopotamya Gastro İnovasyon Merkezi’nin adını tercih etmemizin nedeni de bu. Diyarbakır, bu merkezin kalbi olsa da, taşıdığı gastronomik kültürü yalnızca bu şehirle sınırlamak doğru olmaz. Tescilli ürünlerimizin ticarileşmesiyle birlikte, dünya artık bu lezzetleri yalnızca klasik formlarıyla değil, yenilikçi biçimleriyle de deneyimlemek istiyor. İşte tam da bu nedenle çalışmalarımıza ‘gastro inovasyon’ diyoruz. Amacımız, bu coğrafyanın tescilli ürünlerini yeni tatlara, yeni lokmalara dönüştürebilmek. Örneğin Lice domatesi geleneksel olarak salatalarda kullanılıyordu. Ancak artık insanlar yalnızca salata yapmıyor. Bu domates, tescilli bir diğer ürünümüz olan Çermik biberiyle birleştirilerek farklı soslara ve kahvaltılıklara dönüştürülmeye başlandı. Biz de Gastro İnovasyon Merkezi’nde, bölgeye özgü baharatları ve tescilli ürünleri bir araya getirerek yepyeni lezzetler ortaya çıkarıyoruz."

Diyarbakır Için Büyük Hamle6

"KARACADAĞ PİRİNCİ DEĞER KAZANDI"

Karacadağ Pirinci buna en iyi örneklerden biridir. Üretimi neredeyse sona ermek üzereyken tescilledik. Şimdi ise Avrupa Birliği tescili için çalışmalar yürütüyoruz. Üreticilerle görüştüğümüzde, geçmişte en ucuz pirinç olan Karacadağ Pirinci’nin bugün değer kazandığını görüyoruz. Ayrıca, bu üretimi yeraltı suyuyla değil, bölgedeki kar sularının birikmesiyle oluşan doğal su kaynaklarıyla destekliyoruz. Artan talepten dolayı, bu pirinç artık 25 kiloluk değil, 3 kiloluk paketlerle satışa sunuluyor.

Diyarbakır Için Büyük Hamle4

"ÇALIŞMALAR TÜM PAYDAŞLARLA YÜRÜTÜLÜYOR"

Bugün itibariyle 59 adet tescilli ürünümüz var. Bu çalışmaları yalnızca odamız değil, Çermik ve Lice kaymakamlıkları ile birlikte yerel belediyelerle iş birliği içinde yürütüyoruz. Son olarak, Silvan’da bir gastronomi zirvesi gerçekleştirdik. Şimdi ikinci zirvenin hazırlıklarına başladık. Silvan’ın meşhur cimili tatlısı ve kavurması için de tescil sürecinde son aşamaya gelindi. Bu çalışmalar, yalnızca yerel ekonomiyi canlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel mirasımızı da koruyor. Kırsal alanların kalkınması, kent-kır dengesinin sağlanması ve göçün önlenmesi adına bu tür projelerin artarak devam etmesi büyük önem taşıyor.

Diyarbakır’da Kürtçe kurslardan mezun olan çocuklar için tören
Diyarbakır’da Kürtçe kurslardan mezun olan çocuklar için tören
İçeriği Görüntüle

"KENTİN EŞSİZ LEZZETLERİYLE ÖZEL BİR PİZZA HAZIRLANIYOR"

Kentin eşsiz lezzetleriyle özel bir pizza hazırladıklarını ifade eden Kaya, "Dünyaca ünlü Silvanlı şef Hakkı Akdeniz, Diyarbakır’ın eşsiz yerel ürünleriyle özel bir pizza çalışması yürütüyor. Çermik biberi, kenger ve Diyarbakır peyniri gibi yöresel lezzetlerin modern mutfakla buluşturulması üzerine yoğunlaşan bu proje, sadece gastronomi alanında değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması açısından da büyük önem taşıyor. Şef Akdeniz ve ekibi, bu çalışmalar kapsamında yakın zamanda bölgemizde özel bir eğitim programı da gerçekleştirecek" diye belirtti.

Diyarbakır Için Büyük Hamle7

"2026 MAYIS'TA İKİNCİ GASTRONOMİ ZİRVESİ DÜZENLENECEK"

2026 yılında ikinci Diyarbakır Gastronomi Zirvesi’ni düzenleneceğini açıklayan Kaya, "Bu heyecan verici gelişmelerin bir parçası olarak, 2026 Mayıs ayında ikinci Diyarbakır Gastronomi Zirvesi’ni düzenlemeyi planlıyoruz. İlk zirvemizi iki yıl önce başarıyla gerçekleştirmiştik ve şimdiden bu ikinci buluşmaya büyük bir ilgi ve talep söz konusu. Bizler bu süreçte yaşayan kültür taşıyıcıları olarak, gizli kalmış ama değeri yüksek ürünlerimizi ortaya çıkarıp, gelecek kuşaklara gerçek isimleri ve özgün tatlarıyla aktarmayı sorumluluk olarak görüyoruz. Bu çalışmalarımız yalnızca gastronomiyle sınırlı değil; örneğin hasır bileziklerimiz, kişnişli kolyelerimiz gibi geleneksel el sanatlarımızı da tescilleyerek koruma altına aldık.

Diyarbakır Için Büyük Hamle3

Ayrıca soyut kültürel mirasımıza da sahip çıkıyoruz. 'Diyarbakır bir tarih kentidir' ifadesi, artık tescilli bir söylem olarak kültürel kimliğimizin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Bu, belgelenmeye ihtiyaç duymayacak kadar açık ve güçlü bir gerçektir.

"BAZALT TAŞININ TESCİLİ İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR"

Bazalt taşının tescillenmesi için de bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Kaya, son olarak şunları söyledi: "Mesela şu anda bazalt taşımızın da tarihi miras olarak tescillenmesi için bir çalışma başlattık. Türkiye’de herhangi bir ürünün tescil süreci, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yetki alanındadır. Ancak Avrupa tescili, bu sürecin bir üst aşamasını temsil ediyor. Örneğin kadayıfı ele alalım. Bu ürünün Diyarbakır’a ait olduğunu kanıtlayabilmeniz için tarihî belgelerle desteklenen veriler sunmanız gerekir. Yani kadayıf ilk olarak Diyarbakır’da mı üretilmiş, ustaları Diyarbakırlı mı, içinde kullanılan malzemeler Diyarbakır’da mı yetişiyor gibi sorulara bilimsel ve tarihsel kanıtlarla cevap vermek şarttır.

Diyarbakır Için Büyük Hamle8

"DİYARBAKIR OLARAK SÜRECE GÜÇLÜ KATKI SUNUYORUZ"

Biz de bu kapsamda boğazkere üzümümüz, kadayıfımız, karpuzumuz ve Karacadağ pirincimiz için Avrupa tescil sürecini başlattık. Türkiye bu alanda geçmişte geç kalmış olsa da bugün çok hızlı ilerliyor. Biz de Diyarbakır olarak bu sürece güçlü bir şekilde katkı sunuyoruz. Şu an itibarıyla Türkiye’nin Avrupa tescili almış yaklaşık 27 ürünü bulunuyor. Diyarbakır’a ait kadayıf ve Karacadağ Pirinci ise bu listede yer almak üzere. Çok kısa bir süre içinde bu iki ürünümüzü Avrupa marketlerinde tescilli ve korumalı şekilde göreceğiz."

Muhabir: Güneş OCAĞA - Mehmet Rumet SOYLU - Veli BALTACİ