HABER/Ceren AKYIL

Diyarbakır'da kaçakçılık operasyonu: 10 bin dolu makaron ele geçirildi
Diyarbakır'da kaçakçılık operasyonu: 10 bin dolu makaron ele geçirildi
İçeriği Görüntüle

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son dönemde artan hak ihlallerine dikkat çekmek ve çözüm önerilerini açıklamak amacıyla 1 Kasım 2024- 1 Kasım 2025 tarihleri arasındaki yıllık raporu açıkladı.

“BÖLGEDE EN AZ 5 KADIN İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU”

Açıklamayı okuyan Komisyon üyesi Esra Saçaklıdır, “Şiddet biçimleri sonucunda ezilen ve kamu otoriterlerini yanında göremeyen kadınlar, ekonomik ve sosyal yaşamın dışına itilmekte, yalnızlaştırılmakta ve hatta intihara sürüklenmektedir. Önemle belirtmek isteriz ki bu tür intiharlar toplumsal cinayettir ve önlenmesi için sorumluluk devlete aittir. Raporumuzun kapsadığı zaman aralığında bölgede en az 5 kadın intihar girişiminde bulunmuş ve yaşamını kaybetmiştir. Bu vakaların genellikle ekonomik ve psiko-sosyal baskıların etkisiyle ortaya çıktığı görülmektedir” dedi.

Diyarbakır İhd’den Kritik Rapor1

“46 KADIN KUŞKULU BİR ŞEKİLDE YAŞAMINI YİTİRDİ”

Rapor vesilesiyle “Şüpheli ölüm” tabirine olan itirazı yenileyen ve tekrar dile getiren Saçaklıdır, “Şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır. Yıl içerisinde bölgede en az 46 kadın ‘kuşkulu bir şekilde’ yaşamını yitirmiş, failler henüz ortaya çıkarılamamıştır. Bu ölümlerin çoğu aile içi veya toplumsal şiddetle bağlantılı olup birçok vakada soruşturmalar etkin yürütülmemiş ya da sürüncemede bırakılmıştır” diye konuştu.

“EV İÇİ ŞİDDET SONUCU 29 KADIN HAYATINI KAYBETTİ”

Ev içi şiddete de değinen Saçaklıdır, şöyle devam etti: “Ev içi şiddet; toplum ve devlet tarafından "aile içi meseleler" olarak algılanıp görmezden gelinirken; bu durum bir yandan bu şiddet vakalarının görünürlüğünü ortadan kaldırmakta, diğer taraftan kadınların toplumsal hayatta daha da yalnızlaşmalarına ve seslerini duyuramamalarına neden olmaktadır.

Ev içinde meydana gelen şiddet sonucunda bölgede en az 29 kadın hayatını kaybetmiş, 9 kadın yaralanmıştır. Elde edilen bu verilerin, ölüm vakalarının bir şekilde dışarıya yansıması, yaralanmaların ise üzerinin kapatılmasından ileri geldiğini belirtmek isteriz. Bu vakalar, kadına yönelik koruyucu mekanizmaların yetersizliği ve müdahale gecikmelerini göstermektedir. Toplumsal yaşamdaki şiddet sonucunda bölgede en az 8 kadın yaşamını yitirmiş, 7 kadın yaralanmıştır; ayrıca en az 2 kadın cinsel saldırıya maruz kalmıştır. Bu durum, kamusal alanda kadınların güvenliğinin hâlâ sağlanamadığını ortaya koymaktadır.”

“HAPİSHANELERDEKİ KADINLAR ŞİDDETE MARUZ KALIYOR”

Saçaklıdır, hapishanelerdeki mahpus kadınların hem hapishane içerisindeki görevliler tarafından hem de hastane ve mahkemeye yapılan sevkler esnasında diğer kişiler tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını iddia ederek, “Hapishane girişinde yapılan çıplak arama dayatmasıyla kadınlar insanlık onuruyla bağdaşmayan bir şiddetle karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Bunun karşısında, şiddet uygulayan görevliler hakkında soruşturma başlatılmamakta ve cezasızlık politikası burada da devreye girmektedir” ifadelerini kullandı.

İHD TALEPLERİ SIRALADI

Son olarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi için talepleri sıralayan Saçaklıdır, ifadelerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olmalı ve Sözleşmenin öngördüğü tüm ilkeleri eksiksiz hayata geçirmelidir. 6284 sayılı Kanun etkin bir şekilde uygulanmalı; kolluk ve idari makamlar keyfi uygulamalardan vazgeçmelidir. Aile içi ve toplumsal şiddet vakalarında soruşturmalar hızlı, adil ve etkili biçimde yürütülmeli; cezasızlık son bulmalıdır. Kadınların başvuru ve destek mekanizmalarına ulaşımı kolaylaştırılmalıdır. Kadın çalışmaları yürüten sivil toplum örgütleri üzerindeki baskılara son verilmelidir. Kadınların ekonomik bağımsızlığını destekleyecek politikalar uygulanmalı; istihdam, eğitim ve sosyal haklara eşit erişimleri güvence altına alınmalıdır.”

Muhabir: Ceren AKYIL