ÖZEL HABER-Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Diyarbakırlı Rojin Kabaiş’in kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeninin bulunmasının üzerinden bir yıl geçti. Ancak genç kadının şüpheli ölümü hala aydınlatılamadı. İlk aşamada 'intihar' şüphesiyle ele alınan olayda, kamuoyunun ve ailenin yoğun baskısı sonucu 9 ay sonra hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporu, olayın seyrini değiştirdi. Raporda Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildi. Bu yeni bulgular, bir cinayet ihtimalini güçlendirse de, henüz herhangi bir gözaltı ya da tutuklama gerçekleşmedi.
Diyarbakır, katledilen Rojin için ayakta:
— Güneydoğu Ekspres (@ekspreshaber_) October 23, 2025
Sorumlular hesap versinhttps://t.co/3eP9H2Qs2L pic.twitter.com/HxEFRMh9Cq
DİYARBAKIRLILAR, YETKİLİLERE SESLENDİ
Rojin Kabaiş’in memleketi Diyarbakır’da halk, genç kadının ölümünün aydınlatılması için yetkililere çağrıda bulundu. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan yurttaşlar, olayın takipçisi olacaklarını belirtti.
"OLAYIN ÜSTÜ ÖRTÜLMESİN"
İrfan adlı yurttaş, Türkiye’de faili meçhul cinayetlerin sıklığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Ülkemizde bugüne kadar meydana gelen birçok faili meçhul cinayet sonuçsuz kaldı. Rojin kardeşimizin katillerinin de hala bulunamaması maalesef bize garip gelmiyor. Allah onun hakkını bırakmasın. Tüm faili meçhul cinayetlerin failleri bir an önce ortaya çıkarılmalı. Böylece acılı annelerin yüreğine su serpilir.”
"TOPLUMUN ORTAK GÖREVİ"
Abdulvahap isimli bir diğer yurttaş ise olayın aydınlatılmasının toplumun ortak görevi olduğunu vurgulayarak, “Rojin’in başına geleni devlet elbette bilir. Ailesi kendini yalnız hissetmesin, hepimiz onların yanındayız. Bizim de sorumluluğumuz Rojin’in hakkını aramaktır" dedi.
"ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ SESSİZ KALIYOR"
Diyarbakır Suriçi’nde bankta oturan üç yaşlı yurttaş ise, üniversitenin olayla ilgili sessizliğine dikkat çekerek, “Memleketçe Rojin için üzgünüz. Allah ailesine sabır versin. İçimizden bir ses, okulun bu konuda bilgi sahibi olduğunu söylüyor. Ancak isimlerinin kirlenmesini istemedikleri için sessiz kalıyor olabilirler. Yetkililer hak ve adaletin gereğini yapmalı" diye konuştu.
"HER AN HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR"
Hicran adlı bir kadın yurttaş da, “Bir kadın ve anne olarak çok üzgünüm. Bizim de üniversite okuyan çocuklarımız var. Her an hepimizin başına gelebilecek bir durum bu. Ucu bir yerlere dokunduğu için cinayet aydınlatılmıyor olabilir. Sessiz kalmayacağız, ayakta olacağız. Adalet istiyoruz" dedi.
"BEİNM DE KIZIM OLABİLİRDİ"
Kasım adlı bir diğer yurttaş ise tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Kim bu günahsız kızı öldürdüyse Allah belasını versin. Cinayetin ortaya çıkmasını engelleyenleri de lanetliyorum. Türkiye’de hangi sorun çözüldü ki bu cinayet çözülebilsin? Bu kız pekala benim de kızım olabilirdi.”
