ÖZEL HABER / Sertaç KAYAR

3 milyar yıl önceye dayandığı rivayet edilen ve insanlığın ilk çıkış yerlerinden biri olarak görülen Dicle Nehri, yaklaşık 50 yıldır bir bölümü “nehir” statüsünden çıkarıldığı için büyük tahribatlarla yüz yüze kaldı. Kutsal kitaplara ve mitolojilere konu olan, medeniyetlerin kuruluşuna şahitlik eden Dicle Nehri, bir taraftan kuraklık bir taraftan da yaşanan tahribatlarla can çekişirken, nehri kurtarmak için çok önemli bir adım atıldı. Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu ile Ekoloji Derneği nehrin statüsüz bırakılan bölümünün tekrar nehir statüsüne alınması için hukuki süreç başlattı.

Diyarbakır’da Dicle Için Hayati Adım7

HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILDI

Hukuki sürecin başlatıldığını duyuran Diyarbakır Barosu ile Ekoloji Derneği, “İnsanlığın beşiği Dicle, ranta kurban edilemez” açıklaması yaptı. Açıklamada “Dicle Nehri; tarımsal ve endüstriyel zehirler, kum ocakları, madencilik faaliyetleri, HES'ler ve yapılaşma nedeniyle ağır tehdit altındadır. Kaynaklarından başlayarak Bismil’e kadar olan bölümde nehir statüsünde olmaması ve kıyı kenar çizgisinin belirlenmemiş olması, bu tehditlerin önünü açmaktadır. Ekoloji Derneği ile birlikte başlattığımız hukuki sürecin amacı, Dicle Nehri'nin yasal güvence altına alınmasını sağlamaktır. Kadim Dicle’nin ranta ve talana kurban edilmesine izin vermeyeceğiz” ifadeleri yer aldı.

TAHRİBATLARLA CAN ÇEKİŞEN DİCLE İÇİN UMUT OLDU

Süreç ile ilgili Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Diyarbakır Valiliği ve Devlet Su İşleri Diyarbakır Genel Müdürlüğü’ne üç ayrı dilekçe yazarak Dicle Nehri’nin ana kolu olan ve statüsüz bırakılan bölümünün tekrar nehir statüsüne alınmasını istedi. Girişimlerin olumlu sonuçlanması durumunda, tarımsal ve endüstriyel zehirler, kum ocakları, madencilik faaliyetleri, HES'ler ve yapılaşmalar nedeniyle can çekişen Dicle Nehri tekrar nehir statüsüne kavuşacak ve tahribatların önüne geçilebilecek. Sadece Dicle Nehri değil, nehirde yok olma tehlikesi altında olan çok sayıda canlı türü de can suyuna kavuşacak.

Diyarbakır’da Dicle Için Hayati Adım5

BAKANLIKTAN TALEP: DİCLE’YE STATÜ

Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yazdığı dilekçede şu talep yer aldı: “Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Dicle Nehri'nin tanımı; nehrin ana kolunun Bismil İlçesi ile Türkiye-Suriye Irak sınırı arasındaki kesimi, Batman kolunun Sinan köy kavşağı ile nehrin ana kolu kavşağı arasındaki kesimi ve Botan kolunun Büyükdere kavşağı ile nehrin ana kolu kavşağı arasındaki kesimi, olarak belirlenmiştir. Diyarbakır’da tarımsal ve endüstriyel zehirler, kum ocakları ve madencilik faaliyetleri ile yapılaşma nedeniyle Dicle nehri ağır tehdit altındadır.
Anayasanın, Çevre Kanunun, Kıyı Kanunun ve birçok alt mevzuatın gereği akarsuların kirlilikten, kuraklıktan korunması bir kamu görevidir. Bu nedenle Dicle Nehrinin/akarsuyunun; mevzuatsal olarak nehir statüsünde olmayan ve Diyarbakır sınırları içinde bulunan ana kolunun nehir statüsüne alınmasını talep ediyoruz.”

DİYARBAKIR VALİLİĞİ’NE: DİCLE TEHDİT ALTINDA!

Diyarbakır Valiliği’ne de dilekçe yazarak talepte bulunan Av. Ahmet İnan, Dicle Nehri’nde yaşanan tahribatlara dikkat çekerek “Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Dicle Nehri'nin tanımı; nehrin ana kolunun Bismil İlçesi ile Türkiye-Suriye Irak sınırı arasındaki kesimi, Batman kolunun Sinan köy kavşağı ile nehrin ana kolu kavşağı arasındaki kesimi ve Botan kolunun Büyükdere kavşağı ile nehrin ana kolu kavşağı arasındaki kesimi, olarak belirlenmiştir. Diyarbakır’da tarımsal ve endüstriyel zehirler, kum ocakları ve madencilik faaliyetleri ile yapılaşma nedeniyle Dicle nehri ağır tehdit altındadır” dedi.

Diyarbakır’da beklenen fuar için geri sayım başladı
Diyarbakır’da beklenen fuar için geri sayım başladı
İçeriği Görüntüle

Diyarbakır’da Dicle Için Hayati Adım6

‘KIYI KENAR ÇİZGİSİNİN’ TESPİTİ TALEBİ

İnan’ın dilekçesinin devamında Kıyı Kanunu, Kıyı Kenar Çizgisinin Tespiti ile ilgili valiliklerin sorumluluğuna işaret eden 9. maddeye dikkat çekilerek şu talep yer alıyor: “Anayasanın, Çevre Kanunun, Kıyı Kanunun ve birçok alt mevzuatın gereği akarsuların kirlilikten, kuraklıktan korunması bir kamu görevidir. Bu nedenle resmi olarak nehir statüsünde olsun veya olmasın Dicle nehrinin/akarsuyunun; ana kolunun Diyarbakır sınırları içindeki kısmının ‘Kıyı Kenar Çizgisinin’ tespit edilmesini talep ediyoruz. Kıyı Kanunu, Kıyı Kenar Çizgisinin Tespiti, Madde 9: Kıyı kenar çizgisi, valiliklerce, kamu görevlilerinden oluşturulacak en az 5 kişilik bir komisyonca tespit edilir. Bu komisyon; jeoloji mühendisi, jeolog veya jeomorfolog, harita ve kadastro mühendisi, ziraat mühendisi, mimar ve şehir plancısı, inşaat mühendisinden oluşur. Komisyonca tespit edilip valiliğin uygun görüşü ile birlikte gönderilen kıyı kenar çizgisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylandıktan sonra yürürlüğe girer.”

DSİ’YE: DİCLE NEDEN VE NEYE GÖRE STATÜSÜZ BIRAKILDI?

Av. Ahmet İnan, üçüncü dilekçeyi Devlet Su İşleri Diyarbakır Genel Müdürlüğü’ne yazarak, Bilgi Edinme Hakkı Kanununun kapsamında Dicle Nehri’nin bir bölümünün neden statüsüz bırakıldığını sordu. Dilekçede “Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Ek Listesinde ve 24/10/2020 tarih ve 31284 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan değişiklik üzerine Dicle Nehri'nin tanımı nehrin ana kolunun Bismil İlçesi ile Türkiye-Suriye Irak sınırı arasındaki kesimi, Batman kolunun Sinan köy kavşağı ile nehrin ana kolu kavşağı arasındaki kesimi ve Botan kolunun Büyükdere kavşağı ile nehrin ana kolu kavşağı arasındaki kesimi olarak belirlenmiştir” ifadeleri yer aldı.

Diyarbakır’da Dicle Için Hayati Adım4

Dilekçede DSİ Diyarbakır Genel Müdürlüğü’ne yöneltilen sorular şöyle:

1- Akarsuların sınıflandırılmasına ilişkin,
a. Akarsuların nehir, çay ve dere olarak sınıflandırılması hangi kurum tarafından, hangi kıstaslara/verilere dayanarak yapılmaktadır?
b. Akarsu sınıfları arasında belli debi veya genişlik, yan akarsu kollarıyla birleşme gibi şart ve unsurlar var mıdır? Var ise her sınıf (dere, nehir, çay) için belirlenmiş sınır aralığı ve şartlar nedir?
2- Dicle Nehri'nin geçmişte yapılan değerlendirmeleri kapsamında,
a. Kıyı uygulama kanunu uygulama yönetmeliği ekinde görüldüğü üzere; zaman içinde Dicle Nehri'nin statülü kısımlarının değişmesi neye göre, hangi kurumlarca ve hangi veriler baz alınarak yapılmıştır? Dicle Nehri'nin mevcut statüsü hangi verilere dayanılarak yapılmıştır.
b. Diyarbakır ili sınırları içerisinde yer alan, nehir statüsünde olan ve olmayan Dicle Nehri kollarının tamamının KML haritası üzerinde gösterilmesi talep ediyoruz.
3- Dicle nehri Kıyı-Kenar Çizgisi

a. Kıyı Kanunu madde 4 ve 9 gereği Dicle Nehrinin kıyı kenar çizgisi tespit edilmiş midir?

DİCLE’NİN BİR BÖLÜMÜ STATÜSÜZ BIRAKILMIŞTI

Deniz, doğal ve suni göller ve akarsularda kıyı kenar çizgisinin tespiti, kıyıların kullanılması ve korunması ile kıyılarda doldurma ve kurutma yolu ile kazanılan alanlarda deniz ve göllerin kıyılarının devamı niteliğinde olan sahil şeritlerinde planlama ve uygulama esaslarının belirlenmesi amacıyla çıkarılan yönetmelikte ‘Dicle nehri; ana kolunun Bismil ilçesi ile Türkiye-Suriye-Irak sınırı arasındaki kesimi' olarak tanımlandı. Bu tanımlama sonucunda Dicle Barajı ile Bismil İlçesi arasındaki kesim ile Dicle Nehrinin ana kolları olan Batman, Garzan, Botan Çaylarının ‘nehir kapsamı' dışına alındı. Böylece kıyılar korunmasız, gelişigüzel yerleşim ve kullanıma açık hale geldi.

Diyarbakır’da Dicle Için Hayati Adım2

3 MİLYAR YILA UZANDIĞI RİVAYET EDİLİYOR

Yeryüzünün oluşumu 4 milyar yıl olduğu bilim insanlarınca araştırılırken, Dicle Nehri’nin de 3 milyar yıla uzandığı rivayet ediliyor. İnsanlığın ilk çıkış yerlerinden biri olarak görülen Dicle, medeniyetlerin kuruluşlarına şahitlik etmiş. Birçok uygarlığa can vermiş olan Dicle, ana kaynağını iki koldan alıyor. Bu kollardan biri Maden Çayı, diğeri ise Bırkleyn Çayı. Bu iki kaynak Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde birleşerek Dicle Nehri’ni oluşturuyor. Aşağılara gidildikçe Batman, Garzan, Anbarçayı, Büyük ve Küçük Zap gibi zengin çaylardan beslenen nehir, Suriye ile Türkiye arasında 40 km’lik bir sınır çiziyor. Basra’nın 64 km yukarısında Fırat Nehri ile birleşerek “Şattülarap” ismini alıyor ve Basra Körfezi’ne dökülüyor. Bir diğer adı da “Tigris” olan nehrin adı mitolojik bir hikâyeden geliyor.

TAHRİBAT VE KURAKLIKLA BOĞUŞUYOR

Dicle Nehri üzerinde kurulan Kralkızı, Batman, Dicle barajlarının yanında, HES ve kum ocakları nedeniyle yaz aylarında su seviyesi çok aşağılara düşüyor. Sürekli kirli akan Dicle, her geçen gün tahrip oluyor. Suyun azaldığı dönemlerde balık ölümleri yaşanırken, kum ocakları ve Dicle’ye atılan çöpler ile nehir adeta nefessiz kalıyor. Tahribatların yanı sıra kuraklıkla da boğuşan Dicle, su seviyesinin ciddi oranda düşmesi ile de gündeme geliyor.

Diyarbakır’da Dicle Için Hayati Adım3

ENDEMİK TÜRLER YOK OLUYOR

7’si endemik 400 çiçekli bitki türünün yetiştiği Dicle Vadisi ile Hevsel Bahçeleri, 215 kuş türü için hem yaşam hem de göç koridoru görevi görürken, Fırat Kaplumbağası dahil 15 sürüngen ve 3 kurbağa türüne ev sahipliği yapıyor. 28’i Dicle Nehri’ne özgü endemik olmak üzere 51 balık türünün Dicle Nehri’nde yaşadığı biliniyor. Yaşanan tahribatlar nedeniyle Dicle’deki balık türleri bir bir yok oluyor.

Muhabir: Sertaç KAYAR