İbrahim İnanç Yıldız

Diyarbakır Çocuk Hastanesi SES işyeri temsilcisi Serdar Büyükdeniz, hastane sorunları ile ilgili “fuzuli dilekçe verdiği” gerekçesiyle 2 kez sürgün edildi.

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin SES işyeri temsilcisi Serdar Büyükdeniz, 2018 yılından bu yana işyerindeki eksiklik ve hak ihlallerine ilişkin çalışma yürütüyor. Hastane yöneticileri ile resmi görüşme yazışmalarda bulunan Büyükdeniz, dikkate alınmayan kronikleşen sorunları hem yargıya taşıdı hem de CİMER üzerinden bildirim yaparak hastaneye müfettiş davet etti.

CİMER başvurusuna istinaden 11 Ocak 2023 tarihinde Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne Sağlık Bakanlığı tarafından müfettiş görevlendirildi. Hastaneye gelen müfettiş, hastanede yüze yakın sağlık emekçisi ile görüştü. SES İşyeri Temsilcisi Serdar Büyükdeniz ile saatlerce görüşen müfettiş, 6 Şubat deprem ile birlikte soruşturmayı tamamlamadan hastaneden ayrıldı. Bu süreçten sonra soruşturma Ankara’dan yürütülerek, hastane yöneticilerinin sözlü beyanları esas alındı.

YARGI MAHKEME KARARI DİKKATE ALINMADI

Konuyla ilgili basın açıklaması yapan SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı Mehmet Nur Ulus, yaşananlar üzerine kamu zararı ve onlarca usulsüzlüğü önleyen iş yeri temsilcilerinin “fuzuli dilekçe yazmak” gibi gerçekçi olmayan suçlamayla sürgün edildiğini söyledi. Bu kararın yargıya taşındığını belirten Ulus, mahkemenin idareyi haksız bulduğunu ve yürütmeyi durduğunu dile getirdi. Bu karar ile birlikte Büyükdeniz’in asli görev yerine döndüğünü ancak bir hafta içinde bu defa Diyarbakır Valiliği oluru ile ikinci defa sürgün edildiğini ifade eden Ulus, “Diyarbakır 2. İdare Mahkeme heyeti tarafından sürgün gerekçesine ilişkin belgeler ilgili müfettişten istemiş. Müfettiş raporunda, haksız kazanç ve kamu zararı olduğu tespit edilmesine rağmen bu kişilerle ilgili herhangi bir cezai işlem yapılmamıştır. Çocuk Hastalıkları Hastanesi yönetimine, il sağlık müdürlüğüne ve müfettişlere verilen ‘fuzuli’ diye nitelendirilen bazı dilekçe içeriklerini kamuoyunun takdirine sunuyoruz” dedi.

Ulus, işyeri temsilcisinin vermiş olduğu dilekçe konularını anlatarak, tüm yaşananlar karşısında yetkililere şu soruları yöneltti:

“Daha birkaç gün önce KYK yurdunda düşen asansör sebebiyle bir öğrencinin hayatını kaybettiğine şahitlik ettiğimiz halde Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesinde aylarca kırmızı etiketli olarak aktif kullandırılan asansörlere ilişkin dilekçe yazmak fuzuli mi?

Uygulanmayan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın uygulanmasını talep etmek fuzuli mi?

Yaklaşık 70 yıl önce yapılan hastanenin deprem sonrası bina güvenliğini ve sağlamlığının incelenmesini talep etmek fuzuli mi?

Hasta ve Çalışanların beslenme hakkına ulaşmasını talep etmek fuzuli mi?

Hasta ve çalışan güvenliğine ilişkin tedbirler talep etmek fuzuli mi?

Hayali ek mesailere ilişkin dilekçe vermek fuzuli mi?

Usulsüz puan girişlerine ilişkin dilekçe yazmak fuzuli mi?

Riskli birimde çalışanların emeğini korumak ve haksız kazancı engellemek için dilekçe vermek fuzuli mi?

Emziren annelere ilişkin ek ara öğün takviyesi talep etmek fuzuli mi?

Görev tanımında olmadığı halde hemşirelere eczaneden ilaç almanın dayatılmasına karşın dilekçe yazmak fuzuli mi?

Sağlık emekçilerinin görev tanımı dışında çalıştırılmaması için dilekçe vermek fuzuli mi?

Eksik elemanla çalışılan birimlerin yönetmeliklere uygun sayıda personel olmasını talep etmek fuzuli mi?

İlaçların çöpe atılmaması için dilekçe yazmak fuzuli mi?

Döner sermayenin adil dağıtılması için dilekçe yazmak fuzuli mi?

İhale süreçlerinin şeffaf yürütülmesi için dilekçe yazmak fuzuli mi?

20 günden fazla aynı mayi seti ile tedavi edilen hastalar için enfeksiyon korunma önlemleri ve hasta güvenliği sağlanması için dilekçe vermek fuzuli mi?

Sendikal torpil ve adam kayırmayı engellemek için dilekçe vermek fuzuli mi?”