ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU
Diyarbakır'ın merkez Bağlar İlçesi'ndeki Şeyhşamil Mahallesi'nde yer alan Aksakal Apartmanı'nda bir insanlık dramı yaşanıyor. Hastalık ve yoksullukla boğuşan dört nüfusluk ailenin 26 yaşındaki kızı Eylem Aydın, yatalak olan baba, abi ve annesine bakmak zorunda kalıyor.
Evinin kapılarını Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e açan aile, apartmanın giriş katında olan havasız ve gün ışığının girmediği üç odalı karanlık bir evde yaşıyor. Üstelik üst katta oturanlar evin penceresinin önündeki boşluğu çöple doldurmuş ve aile, etrafı çöplerle çevrili olan evin içine sinen kötü kokular içerisinde yaşıyor.
AİLESİNİN YAŞADIĞI DRAMI ANLATTI
Ailesinin yaşadığı dramı anlatan Eylem Aydın, şunları ifade etti: "Babam şeker hastası ve hastalığın ilerlemesi nedeniyle ayağı kesildi. 38 yaşında epilepsi hastası bir abim var. Abim henüz bir aylıkken epilepsi hastası oldu. Her gün nöbet geçiriyor ve neredeyse düşmediği bir gün olmuyor. Bu yüzden vücudu yara bere içinde. Son zamanlarda diş ameliyatı da geçirdi, yere düştüğünde bu kez dişleri kanıyor.
AYAKTA DURAMAYAN ABİSİNİN RAPORUNU KESTİLER
Ancak en büyük sorun şu anda raporunun kesilmesi. Epilepsi hastalarına sadece yüzde 20 oranında engelli raporu veriyorlar. Doktor, abime 'mıknatıs neyi çeker?' diye sormuş, abim de 'demiri çeker' diye cevap verince, 'akıllıdır' diyerek rapor oranını düşük tuttular. Evet abim zihinsel engelli değil, ama hastalığı nedeniyle fiziksel olarak hiçbir yerde çalışamaz ve yaşamını tek başına sürdüremez. Raporu düşük olduğu için ilaçlarını alamıyoruz. Sadece bir ilacını, o da parayla, almak zorunda kalıyoruz."

4 NÜFUSLU AİLE 17 BİN TL İLE GEÇİNİYOR
4 kişilik nüfusun 17 bin TL olan babasının emekli maaşıyla geçindiğini belirten Aydın, "Evde dört nüfusuz ve sadece babamın 17 bin TL emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz. Annem, babam ve abim şu anda yatalak durumda. Hepsiyle ben ilgileniyorum. Lise mezunuyum. Çalışmak isterdim ama ben çalışırsam onlara bakacak kimse yok. Babamı tuvalete götürebilmek için bile yanında biri olması gerekiyor. Annem de bir ay içinde iki defa ameliyat oldu. Önce sırtında fıtık vardı, hastaneye götürdüğümüzde orada kalp krizi geçirdi. Ardından iki kez ameliyat oldu. Şimdi o da yatalak, ayağa kalkamıyor" dedi.
"GÜN IŞIĞI GÖRMEYEN VE ETRAFI ÇÖPLERLE ÇEVRİLİ EVDE YAŞIYORLAR"
Gün ışığı girmeyen ve etrafı çöplerle sarılı olan evde yaşadıklarını dile getiren Aydın, "Yaşadığımız ev neredeyse bodrum katı gibi, çok karanlık ve havasız. Etrafı binalarla çevrili olduğu için ne güneş ışığı giriyor ne de temiz hava. Üstelik üst kattakiler penceremizin önündeki boşluğu çöple doldurmuşlar. Evimizin etrafı çöplerle çevrili, koku içeriye sinmiş durumda. Temiz bir oksijenimiz yok. Gerçekten çok mağduruz" diye konuştu.

YETKİLİLER VE HAYIRSEVERLERE SESLENDİ
En büyük isteğinin babasına bir akülü tekerlekli sandalyenin alınması olduğunu vurgulayan Aydın, yetkililer ve hayırseverlere şöyle seslendi:
"Hayırseverlerden babam için akülü tekerlekli sandalye istiyorum. Babamın hastalığı ilerliyor, doktorlar bacağının bir kısmının daha kesilmesi gerektiğini söylüyor ama babam artık 'ne olursa olsun, bir daha ameliyat olmayacağım' diyor. Onun için akülü sandalye çok önemli. Kendi başına hareket edemiyor. Babam üç yıldır gün ışığı göremiyor. Artık onu yerden kaldırmaya benim de gücüm yetmiyor. Ayrıca abim için de ilaç tedavisi konusunda destek istiyoruz. Rapor düşük olduğu için ilaçlarını alamıyoruz. Babamın maaşıyla ancak faturalar ve temel gıdamızı zar zor karşılayabiliyoruz. Ve buradan Bağlar Belediyesi'ne sesleniyorum, lütfen evimizin çevresindeki çöplerin temizleyin. Daha önce temizlemiştiler, ama tekrar çöplerle doldu."

"ÇAMAŞIR MAKİNESİ ALDIK, BORCUNU ÖDÜYORUZ"
Çamaşırları artık elleriyle yıkamakta güçlük çektiği için birkaç ay önce aldıkları çamaşır makinesinin borcunu da ödediklerini aktaran Aydın, sözlerine şunları ekledi: "Çamaşır makinemiz yoktu, muhtarlığa gidip yardım istedik ama herhangi bir kurumdan destek alamadık. Sonunda borçla bir makine aldık, şimdi onun borcunu da ödemeye çalışıyoruz."
“AİLEM İÇİN HAYATIMDAN VAZGEÇTİM”
Hayatından vazgeçtiğini söyleyen Aydın, "25 yaşındayım ve kendi hayatımdan vazgeçtim. Aileme adadım kendimi. Onlara bakmak benim tek önceliğim. Yeter ki onlar yaşasın, yeter ki biraz daha rahat etsinler" dedi.

GÜN IŞIĞI, PARK VE İNSAN YÜZÜNE HASRET BİR ADAM
Bir ayağı kesilen ve üç yıldır yatalak olan 65 yaşındaki baba Şakir Aydın ise, "Durumumuz hiç iyi değil. Üç yıldır yatalak durumdayım. Belden aşağısını hissetmiyorum ve şeker hastalığı ayağıma vurduğu için ayağım kesildi. Artık dışarı çıkamıyorum, dünyam bu dört duvarın arasına sıkıştı. En büyük hayalim bir gün dışarı çıkıp bir bankta oturmak, temiz hava almak, insan yüzü görmek. Ama ayağa kalkamıyorum. Hapsolduğum bu odamda, bina sakinlerinin attığı kötü kokular içinde yaşıyorum: Benim için bir akülü tekerlekli sandalye demek, yeniden nefes almak demek. Hayırseverlerden bu konuda destek bekliyorum. Gerçekten çok mağdurum. Oğlum da şu anda yatalak durumda. Onu böyle görmek içimi yakıyor. Elimden bir şey gelmiyor. Sadece onun ve ailemin iyi olmasını istiyorum" diye konuştu.
"MAĞDURUM, AMA ÖNCELİĞİM AİLEM"
Evin büyük kızı Fatma ise, "Eşim şu anda cezaevinde. İki çocuğum var, ben de çok zor durumdayım ama önceliğim ailem. Arada bir gelip evlerini temizleyebiliyorum ancak. Annem, babam ve abim neredeyse tamamen yatalak. Onlara bakarken kendi dertlerimi bile unutuyorum. Çok üzülüyorum çünkü elimden maddi olarak bir şey gelmiyor" dedi.

"AKÜLLÜ TEKERLEKLİ SANDALİYE SADECE BİR ARAÇ DEĞİL, BİR UMUT"
Babası için akülü tekerlekli sandalye desteği isteyen Fatma, "Babam hiçbir şekilde dışarı çıkamıyor. Dışarıya, insan yüzüne hasret kaldı. Günlerdir sadece bizleri görebiliyor. Ben, babamın tekrar dışarıya çıkabilmesi için akülü tekerlekli sandalye desteği istiyorum. O sadece bir araç değil, babamın yeniden hayata tutunabilmesi için bir umut olacak" şeklinde konuştu.




