HABER/Jan BELEK
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Kadın Meclisi, katledilen kadınlar için Kayapınar ilçesi Diclekent semtinde basın açıklaması yaptı. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, DEM Parti il eş başkanları Abbas Şahin ve Gülşen Özer, ilçe belediye kadın eş başkanları, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal ile çok sayıda kadının katıldığı basın açıklamasında "Katledilen Kadınlar İsyanımızdır, Örgütlenme Özsavunmamızdır" yazılı pankart açıldı.

“GÜNDE EN AZ ÜÇ KADIN KATLEDİLİYOR”
Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan DEM Parti Diyarbakır Örgütlemeden Sorumlu İl Eş Sözcüsü Güliz Kaya, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin konuşulduğu böylesi kıymetli bir dönemde kadınlara, kadınların haklarına ve kazanımlarına yönelik gerçekleştirilen saldırılar, sürece zarar vermektedir" dedi. Basın açıklamasının ülke genelinde eş zamanlı yapıldığına dikkat çeken Kaya, şöyle devam etti:
“Neredeyse günde en az 3 kadın katledilirken bu katliamları önleyecek yasal mekanizmaların eksikliğinden, işletilmemesinden bağımsız gerçekleşen bir durum değildir. Biz kadınlar kendi hayatlarımızı bu mekanizmanın insafına bırakmayacağız. Bugün yüzlerce kadın hakkında koruma kararı olmasına rağmen korunmuyorsa, korunamıyorsa bu bilerek ve isteyerek kadın cinayetlerinin önünü açmaktır. Erkek devletin kadınların yaşamlarını korumadığı, Saliha Ozan cinayetinde bir kez daha görülmüştür. Kaybedilen, katledilen, Gülistan Doku, Rojin Kabaiş, Pınar Gültekin ve adını sayamadığımız nice kadın yoldaşımızı kaybetmenin acısıyla isyanımızı büyüteceğiz. Yasaların uygulanması, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi, gasp edilen kazanımlarımızın geri alınmasının yolu kadın örgütlülüğünün büyütülmesinden geçtiğini çok iyi biliyoruz. Buna karşı çözüm, biz kadınların birlikte kuracağı dayanışma hattı, örgütlü mücadelesidir. Kadın meclislerinde, platformlarında, sendikalarda ve her alanda bir araya gelen kadınlar olarak hayatı savunuyoruz. Her kadın örgütlenmesi bir hayatı kurtarıyor; her dayanışma ağı bir kadına nefes oluyor. Bizler, katledilen kadınların adalet çığlığıyız. Biliyoruz ki onların hikâyeleri bizim de hikâyemizdir. O yüzden sesimizi büyütmek, direnişimizi örgütlemek zorundayız.”