ÖZEL HABER / Güneş OCAĞA – Mehmet Rumet SOYLU
Park sorunu, mazot hırsızlığı, ABS-ARS kablo soygunları, kazalar ve güvenlik kaygılarıyla baş başa kalan kamyoncu ve nakliyeci esnafı, yaşadıkları sorunları gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e anlattı. Araçlarını sokak aralarına park etmek zorunda kaldıkları için zaman zaman kazalara sebebiyet verdiklerini ifade eden esnaflar, “Belediye denetiminde bir nakliyeciler sitesi kurulsun, bu eziyet artık dursun” çağrısı yaptı.
"NAKLİYECİ ESNAFI HAKSIZLIĞA UĞRUYOR"
Nakliyeci esnafın haksızlığa uğradığını dile getiren Diyarbakır Karayolları Taşıyıcılar Federasyonu Diyarbakır İl Başkanı Nedim Aslan, "Diyarbakır’da belgesiz nakliyecilik yapanların sayısı oldukça yüksek. Kentte nakliye işi yapan birçok kişi vergiye tabi olmadıkları içi, kendi kafalarına göre iş yapıyorlar ve bu da vergiye tabi olan diğer nakliyeci esnafın haksızlığa uğramasını beraberinde getiriyor" dedi.

KAMYONLAR KENTİN LÜKS SİTELİRİNİN ÖNLERİNE PARK EDİLİYOR
Kamyonlarını kentteki lüks sitelerin yanlarına park etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Aslan, şöyle devam etti: "Nakliyeciler Sitesi olmadığı için yüzlerce araçlarımızı şehir merkezinde boş gördüğümüz herhangi bir yere park ediyoruz. Kentteki lüks sitelerinin yanlarında park halinde sıralanmış kamyonları görmeniz mümkün. Bu da hem kazalara neden oluyor hem de görüntü kirliliğine. Ayrıca dışarıdan gelen nakliyeciler de böyle. Herhangi bir tesis olmadığı için bulduğu bir boş yere park ediyor ve aracına bir şey olur korkusu nedeniyle aracının başından ayrılmıyor. Tüm sorunlarımızı daha önce bizzat ulaştırma bakanına ilettik. Birinin nakliyecilik yapabilmesi için H1-R1 belgesinin olması gerekiyor. Herkes kafasına göre nakliyecilik yapıyor ve yine kafasına göre fiyat belirliyor. Sosyal medyalardan sahte hesaplar açmışlar.”

"NAKLİYECİLER OLARAK SOKAKLARDAYIZ"
Diyarbakır’da acilen belediyenin denetiminde olması gereken bir Nakliyeciler Sitesi’nin kurulması gerektiğini vurgulayan Aslan, şunları ifade etti:
"Şuan sokaklardayız. Diyarbakır’ın nüfusu neredeyse 2 milyona yaklaştı. Batman ve Elazığ gibi yakın illerde bile nakliyecilerin yeri varken maalesef ki Diyarbakır’da yok. Dediğin gibi biran önce bir Nakliyeciler Sitesi’nin kurulması lazım. Bu site ile birlikte tüm sorunlarımız çözüme kavuşmuş olacak. Herkes resmiyette kayıt altına alınmış olacak. Site kurulduğu an, resmi bir denetim durumu yaşanacak ve sorunlarımızın son bulacak. Diyarbakır’da birkaç yıl önce bir ‘lojistik Üssü’ kurulması çalışması yapıldı ama durdu. O üssün yapılışı ve bitmesi halinde özel sektöre verecekleri için, başka mağduriyetler de ortaya çıkacak. Özel olduğu zaman da bizim sektörümüz tekrar aynı sorunları yaşamaya devam edecek ve sokaklara park etmeye devam edecek. Dolayısıyla bu sürecin içinde belediyenin yer alması ve tüm denetim mekanizmasının kendisinde olması şart."
"YETKİ BELGESİ OLMADAN BU MESLEK İCRA EDİLMEZ"
Yetki belgesi olmayan bir kişinin bu mesleği icra etmesinin mümkün olmayacağını dile getiren nakliyeci Şiyar Dağtan, "Bu mesleği yapmaya karar veren kişinin ilk olarak vergi dairesine gidip kaydını yaptırması gerekmektedir. Bizler, Şoförler Cemiyeti’nin de bir üyesiyiz. Bunun yanında Karayolları Genel Müdürlüğü bizden ayrıca bir yetki belgesi talep ediyor. Bu yetki belgesinin güncel ücreti 86 bin 800 liradır. Normal şartlarda, yetki belgesi olmayan bir kişinin bu mesleği icra etmesi mümkün değildir. Toplumun her kesimindeki esnafların kendilerine ait birer odası ve federasyonları bulunmaktadır" dedi.

"DÜNYANIN EN ZOR MESLEKLERİNDEN BİRİNİ İCRA EDİYORUZ"
Dünyadaki en zor mesleklerden birini icra ettiklerini vurgulayan Dağtan, şunları söyledi: "Bizim işimiz kolay değil; dünyadaki en zorlu meslekler arasında yer alıyoruz. Kendimize ait bir tesis ya da yerleşke olmadığı için şehir merkezinde ciddi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Araçlarımızı sokaklara park etmek zorunda kaldığımızdan, mazot hırsızlığı gibi sorunlarla sık sık karşılaşıyoruz. Ayrıca meydana gelen birçok kazada, çoğu zaman haksız bir şekilde ilk sorumlu olarak biz gösteriliyoruz. Araçlarımızda bulunan ABS ve ARS sistemlerine ait kablolar oldukça pahalı olup, bunların çalınması da sık yaşanan bir diğer problemdir. Eğer bize ait bir tesis veya site tahsis edilirse, hem bu hırsızlık olaylarının hem de kazaların büyük ölçüde önüne geçilmiş olacaktır.

"DİYARBAKIR'A GELEN NAKLİYECİLER GÜVENDE DEĞİL"
Düşünün, bir tesisimiz olmadığı için Diyarbakır’a gelen nakliyeciler araçlarının başından bir an bile ayrılamıyor. Neden? Çünkü ne yazık ki bahsettiğimiz hırsızlık olaylarının yaşandığını onlar da biliyor. Oysa biz başka şehirlere gittiğimizde, araçlarımızı gönül rahatlığıyla bırakabileceğimiz tesisler bulabiliyoruz. Bu nedenle, Şoförler Cemiyeti başta olmak üzere devlet kurumlarının ve belediyelerin bize sahip çıkmasını bekliyoruz."

"LOJİSTİK KÖY BELEDİYENİN DENETİMİNDE OLSUN" ÇAĞRISI
Diyarbakır'da nakliyecilere rahatlık sağlayacak olan lojistik köyünün yapılmasını 5 yıldır beklediklerini belirten Dağtan, "Gittiğimiz her şehirde benzer tesislerin kontrolü genellikle belediyelerin denetiminde bulunuyor. Bu tür bir yapının özel sektöre verilmesi durumunda barınma sorunumuz çözülse bile ekonomik açıdan mağduriyet yaşamamız kaçınılmazdır. Çünkü özel sektör işletmelerinde araçlar tesise her giriş çıkışta ve konaklama süresince ücret ödemek zorunda kalıyor. Oysa birçok ilde olduğu gibi, böyle bir tesis belediye tarafından işletildiğinde ücretler makul seviyelerde tutuluyor. Bu nedenle lojistik köyün belediye denetiminde yapılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

"DEPREM ZAMANLARINDA İLK YARDIMA KOŞAN BİZLERİZ"
Afet niteliğinde bir olay yaşandığında olay yerine giden ilk ekiplerin kamyoncu ve nakliyeciler olduğuna dikkat çeken Dağtan, son olarak şunları ifade etti:
"Son Maraş depremi başta olmak üzere Van, Erciş, Elazığ ve Bingöl’de meydana gelen tüm depremlerde ilk anda bölgeye ulaştık ve üzerimize düşen ne varsa hiç tereddüt etmeden yerine getirdik. Ancak buna rağmen, bizlere çok basit bir yerleşim alanı tahsis edilmesi veya sorunlarımızın hafifletilmesi konusunda yeterli derecede dikkate alınmıyoruz. Bu kentte bine yakın nakliyeci bulunuyor. Şoförler Cemiyeti ise “Biz taksi ve dolmuşçuların cemiyetiyiz” diyerek bizi kapsam dışı bırakıyor. Oysa seçimlerde biz de oy kullanıyoruz; yıllık aidatlarımızı biz de ödüyoruz. Diğer illerdeki cemiyetler, nakliyeci ve kamyoncularına sahip çıkarken burada aynı ilgi ve destekten maalesef yoksunuz. Yetkililerin bu sesimizi artık duymalarını ve sorunlarımıza bir an önce kalıcı çözümler üretmelerini talep ediyoruz."




