ÖZEL HABER/Mehmet Rumet SOYLU-Veli BALTACİ
Diyarbakır’ın merkezine sadece 30 kilometre mesafede bulunan Çınar, tarihi derinliği, kültürel zenginliği ve sıcakkanlı insanlarıyla keşfedilmeyi bekleyen ilçelerden biri. Cumhuriyetin ilk yıllarında Diyarbakır’a bağlı büyük bir köy olan Çınar, 23 Haziran 1937’de bağımsız ilçe statüsü kazandı. Eskiden “Melkis” olarak bilinen, ardından “Hanakpınar” ve “Akpınar” adlarıyla anılan ilçe, bugün Diyarbakır’ın saklı miraslarından biri olarak öne çıkıyor.
COĞRAFİ KONUMU VE ULAŞIMI
Çınar, Diyarbakır şehir merkezine kısa bir yolculukla ulaşılabilen, aynı zamanda Mardin’e komşu bir ilçe. Geniş tarım ovaları ve stratejik konumu, burayı hem tarımsal hem de kültürel açıdan değerli kılıyor. Kolay ulaşımı sayesinde günübirlik geziler için ideal bir rota.
ZERZEVAN KALESİ: ROMA’DAN GÜNÜMÜZE
Çınar denilince ilk akla gelen, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Zerzevan Kalesi. Roma’nın doğu sınır garnizonu olarak bilinen kale, 3 bin yıllık bir geçmişe sahip. Asur, Pers, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılan bu askeri yerleşim, surları, gözetleme kuleleri, kilisesi ve yer altı şehirleriyle hâlâ görkemini koruyor.
Kalede yer alan Mithras Tapınağı, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırında tespit edilen ilk ve tek Mithras kutsal alanı olma özelliğini taşıyor. Gizemli törenlerin yapıldığı bu yeraltı tapınağı, hem arkeologların hem de tarih meraklılarının ilgisini çekiyor.
MAĞARALAR VE TARİHİ YAPILAR
Çınar’ın gizemli yüzü sadece Zerzevan ile sınırlı değil. Süleyman Ağa Mağaraları, Göksu Çayı kıyısında, 2 bin yıllık izleriyle dikkat çekiyor.
Şikeftan Mağaraları, benzer özellikleriyle bölgenin tarihsel sürekliliğini gösteriyor.
Aktepe Minaresi, Osmanlı döneminden kalma kesme taş işçiliğiyle bugün hâlâ ayakta.
Xweşnehemkê Mağarası, ilçenin en büyük ve uzun mağarası olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Bu yapılar, Çınar’ın binlerce yıl boyunca farklı uygarlıkların izlerini nasıl taşıdığının somut örnekleri.
YEREL YAŞAM VE MİSAFİRPERVERLİK
Çınar, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda kırsal yaşamıyla da öne çıkıyor. Buğday, arpa, mercimek gibi ürünlerin yetiştirildiği geniş tarım alanları, bölgenin ekonomisine hayat veriyor. Hayvancılık ise hâlâ güçlü bir geçim kaynağı.
İlçede geleneksel yaşam tarzı hâlâ korunuyor. Düğünler, bayramlar ve yöresel etkinlikler toplumsal hayatın merkezinde. Çınar halkı, misafirlerini evinde ağırlamayı bir onur sayıyor; bu nedenle burayı ziyaret edenler kendilerini kısa sürede evlerindeymiş gibi hissediyor.
ÇINAR, KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR
Saklı tarih ve kültürel mirasıyla Çınar, sessiz görünümünün ardında büyük bir zenginlik barındırıyor. Eğer yolunuz Diyarbakır’a düşerse, sadece yarım saatlik bir yolculukla bu tarihi ilçeyi keşfedebilir; hem geçmişin izlerini sürebilir hem de Güneydoğu’nun samimi yüzünü yakından tanıyabilirsiniz.
Çınar, Diyarbakır’ın gizli hazinelerinden biri olarak sizleri bekliyor.
