Dünyanın en yüksekteki ikinci şelalesi olma özelliğini taşıyan bu doğa harikası, gökyüzünden bakıldığında adeta bir tabloyu andırıyor.
Rakımı 700 metreyi bulan noktadan aşağıya süzülen şelale, Aladağlar’ın zirvesindeki kar ve buzullardan besleniyor.
Suyun kaynağından çıktığı gibi coşkuyla dökülmesi, ortaya eşsiz bir manzara çıkarıyor. Şelalenin sesi çevreyi sararken, yaydığı serinlik özellikle yaz aylarında ziyaretçilerin ruhuna dokunuyor.
Bölge sadece şelalesiyle değil, etrafındaki piknik alanları ve trekking parkurlarıyla da ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Kapuzbaşı, 5 büyük ve 2 küçük olmak üzere toplam 7 şelalesiyle birlikte Türkiye’nin en özel doğa duraklarından biri.
Karşılaştırıldığında; Niagara, Düden, Tortum ve Manavgat gibi ünlü şelaleleri bile geride bırakan Kapuzbaşı, havadan çekilen görüntüleriyle izleyenleri mest ediyor.
Yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan bu eşsiz doğa mucizesi, gökyüzünden bakıldığında insanı hayranlıkla susturuyor.