İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin COVID-19 pandemisinin ikinci yılında hazırladığı rapora göre en az 1400 işçi salgın nedeniyle hayatını kaybetti.

Ölenlerin 146’sı kadın işçi, 1254’ü ise erkek işçiydi.

COVID-19’dan 2020 Mart’ta en az 14 işçi, Nisan’da 105 işçi, Mayıs’ta 30 işçi, Haziran’da 13 işçi, Temmuz’da 16 işçi, Ağustos’ta 57 işçi, Eylül’de 52 işçi, Ekim’de 53 işçi, Kasım’da 162 işçi ve Aralık’ta 242 işçi hayatını kaybetti.

2021 Ocak’ta 81 işçi, Şubat’ta 38 işçi, Mart’ta 36 işçi, Nisan ‘da 136 işçi, Mayıs’ta 121 işçi, Haziran’da 15 işçi, Temmuz’da 3 işçi, Ağustos’ta 22 işçi, Eylül’de 57 işçi, Ekim’de 37 işçi, Kasım’da 50 işçi, Aralık’ta 28 işçi yaşamını yitirdi.

2022 Ocak’ta ise 20 işçi ve Şubat’ta da en az 10 işçi COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti.

Ölenlerin yüzde 85’i ücretli çalışanlar

Salgının ikinci yılında COVID-19 nedenli iş cinayetlerinin istihdam dağılımına bakıldığında 1196 ücretli ve 204 kendi nam ve hesabına çalışan hayatını kaybetti.

Yani ölenlerin yüzde 85’ini ücretliler yüzde 15’ini ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu.

"En az diyoruz çünkü verilere erişim kısıtlı"

Verilerin değerlendirmesini de yapan İSİG Meclisi, tespitlerin yüzde 42’sini ulusal basından; yüzde 58’ini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, sağlık meslek örgütleri, sendikalar ve yerel basından derlediği bilgisini paylaştı.

Raporlarında iş cinayetlerini belirtirken “en az” dediklerini belirten İSİG Meclisi bunun nedeni olarak kısıtlı bilgi kaynakları olmasını gösterdi.

“COVID-19 nedenli ölümlerde bu vurgunun altını iki kere çizmeliyiz çünkü bu ölümler devlet tarafından hiçbir şekilde açıklanmadı ve doğal olarak da kimlik bilgilerini öğrenmek oldukça zor. Bu yüzden raporlarımızda ana bilgi kaynağımız her zaman ulusal basın iken (özellikle ajanslar) bu sefer bilgi kaynaklarımızı özellikle sağlık meslek örgütü, sendikalar, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, yerel basın ve memleket dernekleri oluşturdu” dedi.

Sonrasında ise şu örneği verdi:

“Bugüne kadar sadece Covid-19 nedenli 16 tarım işçisi ve bir çiftçi ölümü tespit edebildik. Oysa diğer raporlarımızdaki ölümlerin ortalama yüzde 20’sini tarım işkolu oluşturur. Yine bildiğimiz göçmen işçi ölümü yok. Oysa Türkiye’de çalışan nüfusun neredeyse yüzde 10’una yakını göçmen. Yine bazı şehirlerden hiçbir bilgiye ulaşamadık. Yani COVID-19’a bağlı işçi ölümleri çok daha fazladır. Bizim tespit edebildiğimiz ölümlerin birkaç (5-6) katı daha işçi ölümünün olduğunu düşünebiliriz.”

İSİG Meclisi omicron varyantı sonrası emekli işçilerin ölüm oranının daha da arttığını belirtti. “Bu durum Covid-19’un bir işçi sınıfı (çalışan+emekli) hastalığı olduğunun en büyük göstergesi” dedi. “COVID-19 bir işçi sınıfı hastalığıdır” söylemini tekrarladı.

Editör: TE Bilişim