DEV SAĞLIK-İŞ Diyarbakır Bölge Şubesi Sekreteri Ümit Umdu, “1700 işçiyi kapsayan ancak tek bir işçinin bile haberi olmadan imzalanan Toplu iş sözleşmesi ve bu sözleşmeye imza atan sendika bu durumun en büyük sorumlusudur” dedi.

Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (DEV SAĞLIK-İŞ) Diyarbakır Bölge Şubesi, sağlık emekçilerinin alım gücünün her gün erimesi karşısında yaşadıkları geçim sorununa ilişkin Dicle Üniversitesi Hastanesi Poliklinikleri önünde açıklama yaptı.

DİSK/DEV Sağlık İŞ Sendikası Diyarbakır Bölge Şubesi Yönetim Kurulu adına açıklamayı Şube Sekreteri Ümit Umdu okudu.

Umdu, şunları ifade etti:

“Bizler yıllardır Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde gerek ilimize gerekse bölgemize sağlık hizmetini en iyi şekilde sunmaya çalışan sağlık emekçileriyiz! Hastanenin her yerinde bizlerin emeği var. Hastalarımızın ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlayan güvenlik emekçileriyiz. Steril ortamda sağlık hizmeti sunulmasını sağlayan temizlik/klinik destek işçileriyiz. Kanları taşıyan, hastaların bakımını yapan röntgene götüren hasta bakıcılarız. Eczanede, radyolojide, laboratuvarda, ameliyathanede çalışan teknikerler teknisyenleriz. Hastanenin ısıtılmasını soğutulmasını sağlayan teknik servis işçileriyiz. Hastalara tedavi uygulayan hemşireleriz. Kısacası sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçasıyız. Her geçen gün artan enflasyon ile boğuşmak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Devletin kadrolu, toplu iş sözleşmesi olan kamu işçileri olarak alım gücümüz her gün eriyor. 1700 işçiyi kapsayan ancak tek bir işçinin bile haberi olmadan imzalanan Toplu iş sözleşmesi ve bu sözleşmeye imza atan sendika bu durumun en büyük sorumlusudur. Yıllardır söylüyoruz yine söyleyeceğiz enflasyon farkı zam değildir.”

Enflasyon oranının zam olmadığına dikkat çeken Umdu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “TÜİK’in açıkladığı gündelik hayatımızda karşılığı olmayan enflasyon oranı bize zam olarak verilmesi kabul edilemez! Bugün hastanede sağlık işçileri bir sürü sorunla uğraşırken toplu iş sözleşmesinin tarafı olan, 2020 yılından beri bu sorunları çözmek için adım atmayan sendika şimdi sağlık işçilerine umut vadediyor. Yapamayacaklarını bildikleri halde işçilere verdiği vaatler işe yaramamış olacak ki üyelerine “para dağıtarak” sağlık işçilerini üye yapmaya çalışıyor. Hem de bu para dağıtımını daha üç ay önce bir başka sendikaya “dava açtık, işçiye rüşvet veriyorlar ”dediği bir yöntemle yapıyor. Bu sendikaya göre “pandemi yardımı” adı altında para vermek suç ama “eğitim yardımı” adı altında vermek suç değil? Bize göre sağlık işçilerinin gerçek iradesine zincir vuran, sağlık işçilerinin iradesini sendikal faaliyetlerin dışında etkileyen her türlü davranış suçtur. İşçilere 500 TL rüşvet veriyorlar diye bas bas bağıran sendika bugün kendisi Kurumdan Brüt üzerinden aidat alırken ne yazık ki üyelerine net üzerinden 3 aylık 750 TL verince adına eğitim yardımı diyor. Sadece aidattan beslenen sendikal anlayışlarınızı işçinin yakasından çekin. 1700 kişiden aidat alıp sadece kendi üyelerine “eğitim yardımı” adı altında dağıtılması bu sendikanın gerçek yüzünü ve niyetini de açığa çıkarmaktadır. Kimin Parasını Kime Veriyorsun! Gerçekten iyi niyetli olmuş olsaydınız bugün aidatların yarı yarıya indirmesini konuşurdunuz. Gerçekten iyi niyetli olmuş olsaydınız; yapılacak olan sözleşmenin 21 aydan fazla olmayarak diğer birçok kamu kurumu gibi Ocak ve Temmuz aylarında zam alabilmemizi konuşurdunuz. Gerçekten iyi niyetli olmuş olsaydınız; çeşitli gerekçelerle geriye dönük ödemelerde hak kaybına uğrayanlar olmuştu. O mağduriyeti yaşayan 80 tane mesai arkadaşımızın mağduriyetini giderdiğini konuşurdunuz. Ama maalesef bugün konuştuğunuz “bize geç üye ol sana 750 TL para vereceğiz” ötesinde değil!”

‘Kadrolu işçi ve Memur bir bütündür’

İşçiler adına TİS’leri imzalayan sendikanın işçilerin kazanımlarına karşı ilgisiz kaldığına vurgu yapan Umdu, şunları söyledi: “Bugün hastanemizde konuşulması gereken sorunlarımız var. Ama toplu iş sözleşmesinin şimdiki tarafı ve yeniden taraf olmak için ”para dağıtan” sendikanın umurunda değil. Çünkü onlar sahip olduğu koltuk ve sahip olacağı aidattan başka hiç bir şeyi umursamıyor. Sağlık işçileri balık istifi belediye otobüslerinde mi geliyor? Açıkça işçiler ve memurlar arasında ayrım mı yapılıyor? Umurlarında değil. Aynı Kurumda Çalışan 4/D Kadrolu işçi aynı kurumda çalışan Kadrolu Memur Eşler aynı evden çıkıyorlar ama ne yazık ki kadrolu işçiler Büyükşehir Belediyesinin Kendi Halkına yetiştiremediği ulaştırma hizmetine İşçi Çalışanlarımızı da buna mecbur kılıyorlar. Kadrolu Memurlar Servis hizmeti verilerek işe geliyorlar tabii ki bu hizmetin sağlanmasından rahatsız değiliz daha da iyi hizmetin verilmesini isteriz. Ama ayırım yapılmadan hepimizin iş arkadaşı göz önüne alınarak işçi memur bir bütün olarak kurum tarafından görülmesini önemsiyoruz ve talep ediyoruz. Kısaca İşçi emekçi arkadaşlarımız sahipsiz değildir. Bizler bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Kadrolu işçi ve Memur bir bütündür. Ayırım yapılarak karşı karşıya getirilmesini istemiyoruz.”

Sağlık emekçilerinin acil çözüm bekleyen talepleri

DİSK Dev Sağlık İş Sendikası olarak sağlık emekçilerinin gerçek taleplerini örgütlemeye ve dile getirmeye devam edeceklerini belirten Umdu, işçilerin acil çözüm bekleyen taleplerini ise şöyle sıraladı:

* Banka Promosyon ödemesini ivedilikle bugün en geç yarın hesaplara yatırılmasını talep ediyoruz.

*Ücret adaletsizliğinin giderilerek tüm sağlık işçilerine ek zam talep ediyoruz!

*Sağlık emekçileri açısından kazanılmış bir hak olan “haftada 40 saat çalışma” istiyoruz!

*Taşeron döneminden gelen keyfiyet ve hukuksuzlukların artık son bulmasını, yaptığımız işlerin belirlenmesini ve “Görev Tanımları”mızın yapılmasını istiyoruz!

*Ara dinlenme ve yemek molalarımızın düzenlenmesini, nitelikli beslenme olanakları ve insanca dinlenebilecek alanlar istiyoruz!

*696 Sayılı KHK ile getirilen “Zorunlu Emeklilik” uygulamasının son bulmasını istiyoruz!

(HABER MERKEZİ)

Editör: TE Bilişim