Geçmişi yaklaşık 200 yıl öncesine dayanan Kürtlerin unutulmaya yüz tutmuş gülle (Peste) oyunu, koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla yeniden yaşam buldu. Urfa’nın Eyyubi’ye ilçesi Yakubiye Mahallesi Kale eteğindeki yıkıntıları düzelterek oyun alanı oluşturan çoğunluğu orta yaş üstü yurttaşlar, salgınla kapandıkları yaşamlarını gülle oynayarak renklendiriyor. Yaşları 30 ile 70 arasında değişen vatandaşlar, koronavirüs nedeniyle hem kapalı mekandan uzak durmak hem de günün stresini atmak için sandıklarda sakladıkları güllelerini çıkardı.

Tarihi geçmişi olan Kürtlerin gülle oyunu, en az 2, en fazla 10 kişiyle oynanırken, oyunda “ofsayt”, “faul” gibi kurallar da bulunuyor. Sıra halinde dizilen metal hedefler, atılan taştan misketlerle (Gülle) vuruluyor. Metal hedeflerden birini vurduktan sonra sıra rakibi vurmaya geliyor. Oyunun genel kuralları böyle ancak hedeflerin tamamını vurarak da rakipler saf dışı bırakılabiliyor. Sonrasında sona kalan kişi de oyunun galibi oluyor.

Oyunda kullanılan güllelerin yapımı ise ustalık gerektiriyor. Genelde mermer (granit), bazalt (kara taş) ile yapılan güllelerin yapımı ise 3 gün sürüyor. Kaba bir top haline getirilen taş, ya çakmak taşı ile ya da sert bir metal ile yavaş yavaş dövülüyor ve yuvarlak hale getiriliyor. Ortaya çıkan gülle, daha sonra zımparayla düzleştirilip, cam gibi düz bir kıvama getiriliyor. Daha güzel bir görünüm katmak için de zeytinyağıyla yıkanıyor.

Oyun alanının etrafında toplanan seyirciler ise oyunculara alkış ve süslü cümlelerle destek oluyor.

DEDE YADİGARI

Tarihi Urfa Kalesi eteklerinde, geçtiğimiz yıl yıkılan 270 gecekondunun kalıntılarını kendi imkanlarıyla düz bir meydan haline getiren yurttaşlar, uzun yılların ardından yeniden gülle oyununu yaşatmaya çalışıyor. Salgının etkisiyle işsiz kalan Ömer Çiçek (56), 25 yıl aradan sonra yeniden gülle oynadı. Oyunu köyde yaşadığı zamanlarda babasından öğrendiğini ifade eden Çiçek, 1996 yılında köyden Urfa kent merkezine taşındıktan sonra bir daha oynamamış. Sıra gecelerinde müzik yaparak geçimini sağladığını dile getiren Çiçek, “Yaklaşık bir yıldır işsiz kaldık. Eğlenmek ve günün stresini atmak için yeniden oynamaya başladık. Mekanlar kapalıydı, yeni açıldılar. Biz açık havada eskiden dedelerimizden öğrendiğimiz geleneği yaşatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

44 YILLIK GÜLLE

Çiçek, oyun oynarken kullandığı güllenin 44 yıllık olup, kendisine 12 yaşındayken babası tarafından verildiğini söyledi. Gülle yapmada usta olduğunu belirten Çiçek, “Köyden buraya göç ettiğimizde ben güllemi sandığa koymuştum, saklamıştım. Yeniden oynandığını gördüğümde sandıktan çıkarıp 25 yıl aradan sonra bende oynamaya başladım. Bizim amacımız tamamen eğlence, ruhumuzu eğlendirmek için oynuyoruz” şeklinde konuştu.

KÖYÜ HATIRLATIYOR

Oyun esnasında argo kelime kullanmanın yasak olduğunu söyleyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz burada bir arada durarak, iletişimizi güçlendiriyoruz, seyirciler oluyor. Kimi zaman da oyun oynarken günlük mahallenin sorunlarına ilişkin ‘ne yapabiliriz?’ diye konuşuyoruz. Ben burada oynarken, her gülleyi fırlattığımda, çocukluğumu, köyümü hatırlıyorum. Bu bana moral veriyor. Oyun bitince, karanlık çöktüğünde evimizin yolunu tutuyoruz.” (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim