Haber / Fuat Bulut
DİYARBAKIR’IN Kırklar Dağı bölgesinde yapılacak ormanlık alana Devlet Bahçeli isminin verilmesi ile ilgili tartışmalara CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da dahil oldu. Tanrıkulu, “Son zamanlarda bütün ağır insan hakları ihlali işleyenler, ranta bulaşanlar, kendi yaptıklarının görünmemesini isteyenler bir vesileyle hükümetin sahibi olarak gördükleri Devlet Bahçesi’nin arkasına sığınıyorlar” dedi. Kentte son 5 yıldır seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyumların atandığını belirten Tanrıkulu, belediye meclislerinin devre dışı bırakıldığını, tüm kararların kayyumların inisiyatifine bırakıldığını söyledi.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde yerel ve ulusal basın temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelen CHP’li Tanrıkulu, önemli açıklamalar yaptı.
DEVLET BAHÇELİ HATIRA ORMANI TARTIŞMASI
Tanrıkulu, Kırklar Dağı bölgesinde yapılacak ormanlık alana Devlet Bahçeli isminin verilmesi ile ilgili soruya, şu yanıtı verdi:
“Kırklar Dağı, bizim kültürümüzün, kimliğimizin bir parçası. Üzerine türküler yakılmış, hikayeler yazılmış bir kültür varlığımız. Bu tartışmalara dair Valilik’ten bir sahiplenme görmedim. Son zamanlarda bütün ağır insan hakları ihlali işleyenler, ranta bulaşanlar, kendi yaptıklarının görünmemesini isteyenler bir vesileyle hükümetin sahibi olarak gördükleri Devlet Bahçesi’nin arkasına sığınıyorlar. Onun sahiplenmesini kendilerinden istiyorlar. Bu sahiplenme üzerinden bir polemik yaratıp, özellikle rantla ilgili yaşanılanların görünmemesini istiyorlar. Bu nedenle bu konunun gündeme taşındığını düşünüyorum. Sayın Bahçeli’nin bu konudan haberdar olması durumunda böylesi bir tartışmanın içerisinde yer alacağını düşünmüyorum. Gündeminde Diyarbakır’ın olduğunu sanmıyorum. Ülke genelinde bu kadar kutuplaşma varken Diyarbakır üzerinden böylesi bir kavgayı yaratmanın bir anlamı yok.
ERDOĞAN’IN İMRALI AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü AK Parti Grup Toplantısı’nda cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ı kast ederek, “Edirne’deki İmralı’dakine hesap verecek” açıklamasını da değerlendiren Tanrıkulu, “İmralı’da bir tecrit var. Öcalan, görüşmesi gereken avukatları ve ailesi ile görüşemiyor. Bu bilgiye Sayın Erdoğan nereden sahip, ona sormak lazım. Kendisi mi gidip görüşmüş yoksa kendisine böyle bir bilgi mi gelmiş. Kürtler, Türkiye’de demokratik siyasetten yanadır. Ve o tercihlerini ortaya koymuşlardır. Erdoğan’ın bu arayışlarının sonuçlarını biz İstanbul’daki yerel seçimlerde gördük. Kürtler bu tür manipülasyonlara kanmadılar. Erdoğan’ın yönelmesi gereken yer demokratik siyasettir ve Kürt sorununun barışçıl çözümü konusunda adım atmaktır. Halen bu polemikler üzerinden siyaset yapması nasıl bir çıkmazın içinde olduğunu da gösteriyor. Kendisine sormak lazım nereden bu bilgiye sahipsin? Bir de sana nesi? Seni ne ilgilendiriyor. Neyin hesabını soruyorsun? Ya da kim neyin hesabını verecek? Eğer senin muhatapların değillerse. Erdoğan’ın bu tuzağına kimse düşmez” diye konuştu.
“MEMLEKETTE SEÇİLMİŞ YOK, KENT TALAN EDİLİYOR”
“Kürtlerin son 5 yılda yaşadığı zulüm son 40 yılın toplamı kadardır” ifadesini kullanan Sezgin Tanrıkulu, kayyum atamalarını eleştirdi.
Tanrıkulu, şunları kaydetti:
“Bunların yaptıkları zulüm 12 Eylül darbecilerinin aklına gelmeyen zulümlerdir. 1970’lerde Diyarbakır’da bağımsız belediye başkanları vardı. 80’de darbe oldu, bu başkanlar tutuklandı. Şimdi son 5-6 yıldır bu bölgede seçilmiş hiç kimse yok. Atanmış memurlar var. Diyarbakır’daki belediyelerde meclis yok. Hiçbir denetim yok. Bütün rant, atanmış bir kaymakamın elinde. Ve bütün bölgeyi talan ediyorlar. Diyarbakır sahipsiz değil, kayyumlar da Diyarbakır’ın sahibi değil. Sahibi halktır, sahibi Diyarbakır’dır. Atanmış bir memur nasıl Diyarbakır’ın sahibi olabilir? Biz nasıl hesap soracağız? Elimde belgeler var, hepsini TBMM’de açıklayacağım. Elimde resmi yazılar var, nerede hangi rantın döndüğü konusunda. Bir imar değişikliği yapılıyor, ardından kimlerin bu arsalara çöktüğünü biliyoruz. Demokratik siyaset olsa bütün bunlar olabilir mi?”
