ÖZEL HABER– Jan BELEK
Daha sekiz yaşındayken ayakkabılarını eskiciye vererek elde ettiği parayla ilk müzik çalgısı olan kavalı alan sanatçı Brader, abisinin ona aldığı bağlamayla, 16 yaşındayken bağlama çalmayı öğrendi. Zorlu bir çocukluk ve gençlik yılları geçiren Brader, ilk albümünü 1995 yılında ‘Min Sare’ isimli kasetiyle çıkardı. Annesinin kendisine hacdan getirdiği bir teyp ile Türkçe şarkıları Kürtçeye çeviren Brader, lisedeyken bu tür müzikler ürettiği için 3,5 ay cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra 1986 yılında Türkiye’den sürgün edildi ve Hollanda’ya yerleşti.
YENİ ALBÜM: WERE YARÊ
30 yılı aşkın bir süredir Hollanda vatandaşı olan Kürt sanatçı Brader, hem müziğini icra ediyor, hem de aktörlük yapıyor. Bu güne kadar birçok albümle Kürt müzik severlerin kalbinde taht kuran Brader, ‘ Were Yarê adlı yeni bir albüm çıkardı. Ünlü sanatçı çıkardığı yeni albüm ve hayatı ile ilgili gazetemiz Güneydoğu Ekspres’in sorularını yanıtladı.
“ALBÜMDE, YAŞAMDAN KESİTLER VAR”
* Yeni albümünüzden bahseder misiniz? Kaç eser var, söz ve müzikleri kime ait, ön plana çıkardığını eser hangisi?
Öncelikle selamlar, beni okuyucularınızla buluşturduğunuz için teşekkür ederim. Ben de Stran ve albüm bitmez. Kendime göre bir sistem kurmuşum ve sürekli üretiyorum. Ama sevenlerime belli bir estetik ve imkânlar sonucunda sunabiliyorum. Albümde 10 eser var. Yaşamdan kesitler var, her konuyu işlemişimdir. Yani aşk, dil, kültür ve Kurdî hakları konu etmiş bu albüm. Uzun bir çalışmanın ürünüdür. Teşekkürler emeği geçen herkese. Albümde Aranjör - Azad YILMAZ, Mix Mastering - Mehmet BEKALP, Grafik - Roni AYDOĞAN, Bateri - Toprak KARAKOÇ, Perküsyon - Azad YILMAZ, Erbane - Bawer TURAN, Fredles Bass - Haşim DOĞRUL, Klasik & E.Gitar - Cihad YILDIZ, Akustik Gitar - Serhat DEMİR - Cihad YILDIZ, Keybord - Azad YILMAZ, Bağlama, Cura, Lavta - Argeş EKDİ, Saksafon - Yekta OKUMUŞ, Balaban & Zurna - Muslih UÇAR, Mey – Sidar Kaval - İbrahim ZENCİRCİ, Keman - Baran ERTAŞ, Koro – PEYAL VENG STUDIO (AMED)
MÜZİK VE AKTÖRLÜK BİR ARADA
* Bildiğimiz kadarıyla müzik dışında aktörlükle de uğraşıyorsunuz. İkisi için neler söylemek istersiniz?
1995 yılından beri Hollanda’nın Sinema piyasasındayım. İlk filmimde Konuşmayan çocuğun babası rolünde oynadım. Film, Kürdistan ve Hollanda arasında devam eden bir göçmen Kürt ailesinin dramını işliyor. Sonra Zagros ve Dengê Defê, Kolanên Xerîbîyê (xelek), van Goodlos, Ganster boy, Fillikin Roterdam, Is-Man (tiyatro) ve en son JAMAL filminde oynadım. Film daha beyaz perdeye çıkmadı şuan montajdadır. Tarihi bir film.
“GERİ DÖNÜLMEZ BİR KARAR ALDIM”
* Yaptığınız Kürt müziğinden dolayı yurt dışına çıkmak zorunda kaldınız. Şimdi Türkiye’de çözüm süreci var. Türkiye’ye temelli dönmeyi, burada sanatınıza devam etmeyi düşünüyor musunuz?
1976’da Van’da okurken, Kürt müziği yaptığım için cezaevine girdim ve bir yıl okuldan uzaklaştırıldım. Kürt müziğini icra ettiğim için cezaevine konulmam, siyasi ve sanat yaşamımda bir donum noktası oldu. Cezaevinde siyasi ve sanatsal olarak geri dönülmez bir karar aldım. 30 yılı aşkın Hollanda da vatandaş olarak yaşıyorum. 2005 yılından bu yana Mardin’e bağlı Musika köyüme gidip geliyorum.
“HOLLANDALILAR, DİLLER VE MÜZİĞE ÇOK YATKIN VE MERAKLIDIRLAR”
* Hollanda’da Kürt müziği yapmak zor mu? Hollandalıların Kürt müziğine bakışı nasıl?
90’lı yıllarda 5’i Hollandalı, 6’sı Kürt olmak üzere Agirî siminde bir müzik grubu kurdum. Ayrıca dernek bünyesinde bir çocuk korosu kurdum. 96 yılına kadar devam etti grup. Çok konserler verdik. The Ex adlı Amsterdamlı bir gurup ve İskoç bir grup olan Dog Feced Herman ile çalıştım. Beraber çok konserler verdik. The Ex ile hala çalışmalar var. Avrupalılar bizim müziğe bayılıyorlar, yeter ki otantik ve akustik olsun. Hollandalılar, diller ve müziğe çok yatkın ve meraklıdırlar. The Ex ile çalıştığım aralar Millitano şarkım diskolarda çok çalınıyordu. O zaman The Ex ile bir single yapmıştım.
Genç Kürt müzisyenlerimize sesleniyorum, heybenizi dengbêjlik ve folklor ile doldurun ve modern dünyaya açılın.