Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır milletvekilleri Ceylan Akça ve Serhat Eren, DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanları Gülşen Özer ve Abbas Şahin, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanları Ruçem Vefa Elyakut ve Ahmet Doğan, DBB Meclis üyeleri ile birlikte Niğde’nin Bor ilçesinde mevsimlik tarım işçilerine yönelik gerçekleşen saldırıda yaralanan Orhan İdilkurt’u, tedavi gördüğü Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret etti.
İdilkurt tedavi gördüğü hastanede ameliyata alınırken, ailesi ile görüşen heyet, İdilkurt’un sağlık durumu hakkında bilgi alarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Eşbaşkan Hatun ve heyet, hastane bahçesinde bekleyen hasta yakınlarını da ziyaret ederek geçmiş dileklerinde bulundu.
Heyet daha sonra Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimlik yetkilileriyle görüşerek İdilkurt’un sağlık durumuna ilişkin bilgi aldı.
Hastane bahçesinde açıklama yapan DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça, Niğde’deki saldırıda yaralanan tarım işçisinin durumunu öğrenmek için hastane başhekimliğiyle görüştüklerini belirterek, saldırıya uğrayan işçilerin yanında olacaklarını söyledi.
Ceylan Akça Cupollo, “Olayın Niğde'de meydana geldiği sırada üstünü örtme çabalarını ne yazık ki yine büyük hayal kırıklığıyla takip ettik. Bu ılıman barış sürecinin böylesi nefret suçlarının hesap verilebilir duruma gelmesi için bir vesile olmasını ümit ediyorduk. Çünkü her yıl Niğde'de, Konya'da, Yozgat'ta, Kocaeli'de, Aydın'da, İzmir'de, Torbalı'da… Birçok mevsimlik işçi buradan Mezopotamya'nın en bereketli topraklarından kalkıp belli kentlerde çalışmaya gidiyor ve oralarda tam da paralarının ödeneceği sırada ırkçı saiklerle saldırılara maruz kalıyor. Hem emekleri, hem hakları gasp ediliyor, hem de varlıkları yok sayılıyor” dedi.
‘TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Ceylan Akça Cupollo, şunları söyledi: “Bu meselenin Niğde'de tekrarlanmasının sebebi Niğde'den daha önce gerçekleşen birçok meselenin birçok olayın nefret suçunun yargılanmayışı ve yetkililerce üstünün örtülmesiydi. Bu defa bu barış ve diyalog sürecinin hatırına, bu barış ve diyalog sürecinin hazırladığı zemininden de bir şekilde istifade ederek bu meseleyi çözmeyi, nefret suçlarını yargılamayı, nefret suçlarını işleyen ve örtenleri yargı önüne getirmeyi bu iktidara bir ödev olarak bırakıyoruz. Ailenin her aşamada yanındayız. Hem süren tedavileri hem de hukuk aşamasında bunun takibini yapacağız. Türkiye yalnızca Türklerin değil, Türkiye Kürtlerindir de Türkiye Ermenilerindir de; üzerinde yaşadığımız topraklar hepimizin toprağı. Kimse öyle dışarıdan gelmiş muamelesi yapamaz. Gittiğimiz hiçbir yerde bize ırkçılık yapamazlar. Bunun hesabının verilmesi için siyaseten de takipçisi olacağız.”
