Diyarbakır Haberleri

TARİH, KÜLTÜR VE DOĞANIN BULUŞTUĞU ADRES, SİLVAN

Diyarbakır’ın doğusunda, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Silvan, sadece bölgenin değil, tüm Türkiye’nin en önemli kültürel miras alanlarından biri. Bir zamanlar Mervanîler ve Artuklular gibi önemli devletlerin başkentliğini yapmış bu kadim ilçe, hem tarihi, hem de doğal güzellikleriyle konuklarının hafızsında önemli yer ediniyor.

Abone Ol

ÖZEL HABER - Mehmet Rumet SOYLU

Silvan ilçesi batısında Diyarbakır merkez ilçe ve Hazro, kuzeyinde Lice ve Kulp, doğusunda Batman ili, güneyinde Bismil ilçesi ile komşudur. Diyarbakır'a 82 km uzaklıktadır. Düz bir arazi yapısına sahip gibi görünse de dağlık alanları da mevcuttur. Keskin kayalıklara sahiptir. Yüzölçümü 1.373 km'dir. Arazi genellikle engebelidir. 1500 metreyi bulan Albat Dağları Silvan'ın ardı sıra uzanır ve ova boyunca ilçeyi doğudan batıya keser. Meyyafariqîn, Meyafaraqini, Marturupolis, Justinianopolis, Fariqin, Farqin, Silivan, Silivê ve Silvan ilçenin eski isimleridir. Dicle Nehri’nin verimli topraklarında kurulu olan bu ilçe, tarım ve hayvancılıkla geçinen halkı sayesinde yöresel üretimiyle de öne çıkıyor. Özellikle karpuzu, buğdayı ve üzümüyle tanınan Silvan, geniş ovaları ve doğal yaylalarıyla adeta bir bereket diyarıdır.

Silvan merkezde bulunan Farqin Suyu, Kaniya Navin gibi doğal kaynak suları da ilçenin su ihtiyacını karşılamaktadır.
Sosyo-ekonomik birçok nedenden dolayı tarımla iştigal eden Silvan nüfusu yüzde 65'lerden aşağıya hızla düşmektedir. İlçede tarıma uygun arazilerin %85'i ekilmektedir. Bu da toplam arazimizin %45'ine tekabül eder. Silvan'ın ormanlık alan ortalaması yüzde 23'tür ve ülke ortalaması olan yüzde 26'ya yakındır. Bu ormanların büyük bölümü planlara göre bozuk baltalık ormanlardır. Buna rağmen ormana dayalı sanayisi yoktur.

Her yıl Hicri takvimde 1 Mayıs'a denk gelen gün (Miladi takvim: 14 Mayıs), baharın gelişi anlamına gelen Seregulan kutlanır. Burada tüm halk piknik yapar konserler olur. Bir de Silvan'daki bir aşirete özgü olmasına rağmen daha sonra tüm Silvanlıların coşkuyla kutladığı geleneksel Murat şenlikleri Kumgölü'nde kutlanır.

SİLVAN’IN TARİHİ MEKANLARI

Silvan Kalesi, Malabadi köprüsü, Hasuni Mağara Şehri, Selahaddin-i Eyyubi Cami, Zembilfroş Burcu, Kırık Minare, Karabehlül Bey Cami, eski Keldani Kilisesi (Belediye Camii), müze ve tarihi konaklar ile Boşat Kalesi bu ilçede bulunmaktadır.

Her birinin tarihin derinliklerine kadar inen hikayesi vardır. 7 defa yıkılıp tekrar kurulduğuna inanılan ilçe Evliya Çelebi tarafından öyle anlatılır; ““Meyafarqîn (Silvan) Hz.Nuh’un soyundan olan Melik Kurdim tarafından kuruldu. Bunların dili Arapça veya Farsi değil Kürtçe’dir. Kürtçe lisanı Hz.Nuh döneminden kalmadır. Ayrıca Silvan'ın suyu ve havası tatlı olup Kürt güzelleri ile meşhurdur. Silvan erkeklerinin hepsi, şengül, şakrak, nedim, neşeli, zarif, nükteci ve anlayışlıdırlar.

SİLVAN KALESİ VE ZEMBİLFIROŞ

Silvan Kalesi’nin ilk ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılara göre İ.Ö. 77 yılında Büyük Tigran Krallığının başkenti olarak kurulduğunda kent surları inşa edilmiş, daha sonra Bizanslılar döneminde esaslı bir onarım yapılmış ve bazı eklentilerle son şeklini almıştır. Hamdaniler ve Mervaniler yönetiminde iken kaleye yeni burçlar ve surlar eklenmiş, kale daha müstehkem bir duruma getirilmiştir. Kale kalker taştan inşa edilmiş olup kareye yakın planlı, içkale, dış sur ve dış suru çevreleyen ikinci bir surdan oluşmaktadır. İki katlı olarak inşa edilen kale doğudan batıya 600, kuzeyden güneye 500 metre, toplam 2200 metre uzunluğundadır. 50 burcu ve dokuz kapısı bulunmaktadır. Dördü güney, ikisi kuzey, ikisi batı, biride doğu yönünde olan kapılardan bugün ismi bilinenler şunlardır: Meyhane Kapısı, Boşat Kapısı, Kulfa Kapısı, Aşağı Mahalle (deri jer) Kapısı,Burcu Şah Kapısı ve Diyarbakır Kapısı. En bilinen ve hala destanı anlatılan Zembîlfiroş da kalenin dahilindedir. Dörtgene yakın bir plan şemasında yapılmıştır. Kalenin burç ve kapıları üzerinde Eyyubilere, Artuklulara ve Mervanilere ait çeşitli yazıtlar bulunmaktadır

MALABADİ KÖPRÜSÜ

Silvan denince akla ilk gelen yerlerden biri hiç kuşkusuz Malabadi Köprüsü. Malabadi Köprüsü Silvan-Bitlis karayolu üzerinde, Silvan'a 18 km mesafededir. Artuklular döneminde 1147 yılında Hüsameddin Timurtaş tarafından yaptırılmış olup orijinal adı Akarman'dır. İlerleyen yıllarda bölge halkı tarafından Malabadi adı yaygın kullanılmaya başlanmış olup Malabadi adı Kürtçe "Bad Hanedanı" anlamına gelir. Köprünün eni 7 metre, uzunluğu 150 metredir. Yüksekliği, su seviyesinden kilit taşına değin 19 metredir. Renkli taşlarla inşa edilmiş, onarımlarla günümüze kadar ulaşmıştır. Kemerin her iki yanında köprü nöbetçileri için iki oda bulunmaktadır. Albert Gabriel köprü konusunda şöyle demektedir:

“Modern statik hesabının olmadığı devirde bu açıklıkta o zaman için böyle bir eser hayranlık ve takdiri muciptir. Ayasofya'nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Balkanlarda, Türkiye'de, Orta Doğu'da bu açıklıkta, bu yaşta köprü yoktur."

HASUNİ MAĞARALARI

Diyarbakır Silvan ilçesinin 7 km doğusunda bulunan Hasuni Mağaraları, Diyarbakır-Bitlis karayolunun kuzeyindeki tepelik alanda bulunmaktadır. Hasuni Mağaraları, Mezolitik dönemde ilk defa yerleşime sahne olmuş, daha sonra Hristiyanlığın ilk yıllarında ve Orta Çağ'da da yerleşim özelliğini sürdürmüştür. Bu mağaraların aralarındaki kayalar düzleştirilerek yollar ve merdivenler yapılmıştır. Ayrıca sarnıçlar, su havuzları, kaya kiliseleri ile atölye gibi yapılarla da burada yaşayanların sosyal yaşamları kolaylaştırılmıştır. Hasuni Mağaraları, Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulunca koruma altına alınmıştır.

TEMTEMBURG MAĞARALARI

Tem-temburg, ilçeye sırt olmuş Albat dağlarını yaran boşat yolunun sağında ve solunda bulunan üç mağara niteliğinde ve her mağara birer odadan oluşmaktadır. Albat dağına oyularak oluşturulan mağaraların hangi tarihte yapıldığı ve adının nereden geldiği bilinmemektedir. Mağaralardan büyük olanının içinde yatak niteliğinde iki yükselti vardır. Mağaraların yolları dağa işlenmiş merdivenlerden ibarettir.

BOŞAT KALESİ

Boşat Kalesi, Silvan'ın kuzeyinde bulunmaktadır. Birçok tarihi eserlere sahip bir bölgedir. Eski dönemlerde Zindan olarak kullanılmıştır. Az sayıda insanla bile savunulabilir ama fetih edilmesi hükümdarlığı döneminde Boşat kalesinde ilk hükümdarı 1. Ardişir dönemine ait bir figür bulunmaktadır. Tek parça kaya üzerinde inşa edilmiştir.

SELAHADDİN-İ EYUBİ CAMİİ

Artuklu Emîri Necmeddin Alpı oğlu Timurtaş tarafından 1152- 1157 yılları arasında inşa ettirilmiş. Eyyûbî döneminde 1227 yılında onarılmış ve bu onarımda bir mihrap ilave edilmiş. Bu yüzden Selahaddin-i Eyyûbî Camii adıyla da biliniyor. Şehrin en eski camisi olmakla değil, avangart mimarisiyle de ayrıcalıklı bir yerde durur.

KIRIK MİNARE (MİNARA QOT)

Silvan şehrinin 400-500 metre güneydoğusunda bulunan bu minare Eyyubilerden kalmadır. Üç kardeş tarafından yaptırılan bu minare 5 katlıdır. Eskiden rasathane olarak da kullanılmıştır. Ayrıca eskiden kilise çanının bulunduğu yermiş. Kırık Minare denilmesinin nedeni, söylentilere göre beş kattan daha fazla olduğu ve yıkıldığıdır. Fakat şu anki son katının restorasyon yapılmasından dolayı kırık olduğu anlaşılmamaktadır.

Karabehlülbey Cami: Kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte Diyarbakır valisi İskender paşa mahiyetinde bulunan Silvanlı Şeyh Ahmet zade Elvend Bey’in oğlu Karabehlül Bey tarafından yaptırılmıştır.

Belediye Cami: İnşa tarihi bilinmemektedir. Ermeni cemaatine ait bir kilisedir. Uzun yıllar kent sineması olarak kullanılan bu yapı.1988 yılında camiye dönüştürülmüştür

ASLANLI BURÇ

Kare planlı burcun ön yüzündeki kitabenin üzerinde; bir gül bezeğinin iki kenarında karşılıklı duran aslan kabartmaları yer almaktadır. Kitabeyi Eyyubi sultanlarından Melik Evhad Eyyub tarafından yaptırılmıştır.

AZİZOĞLU KONAĞI

İlçe merkezinde Mescit Mahallesi, Azizoğulları Caddesi'nde Azizoğulları ailesin ait olan evler, Silvan surlarının hemen üzerinde, surlarla bütünleşmiş bir mimariye sahiptir. Plan ve inşa tarzı ile 18-19. yy'a tarihlenen bu evler, ilçenin geleneksel mimarisinin vazgeçilmez malzemesi olan kalker taşından 2 katlı olarak inşa edilmiştir. Yapı, Silvan'a hakim bir noktada ve devamındaki diğer Azizoğulları evleri ile surlarla birlikte ilçenin tarihi dokusunun önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

ÜSTÜNLER KONAĞI

Evin batı kesiminde yer alan kitabeye göre elik Kamil Muzaffer'e aittir. Ancak bu kitabenin evin üzerinde kurulduğu surlara ait olduğu sanılmaktadır. Ev ise 18 .y.y'da yapılmıştır.

YÖRESEL LEZZETLER

Silvan mutfağı, klasik Diyarbakır lezzetlerinin yanı sıra kendine özgü tatlar da barındırıyor. İçli köfte, kaburga dolması, ciğer kebabı ve sumaklı dolma gibi lezzetler burada bambaşka bir tat kazanıyor. Özellikle ev yapımı tandır ekmeği ve yayık ayranı, yöreye özgü tatlardan sadece birkaçı.

Silvan, klasik turistik rotaların dışında kalmış olsa da; ruhu olan, yaşayan bir şehir. Eğer yolunuz bir gün Diyarbakır’a düşerse, Silvan’a uğramadan geçmeyin. Çünkü burası sadece bir ilçe değil, zamanın durduğu bir tarih sahnesi.