Ritüeller, insanların özel kıyafetler giyerek veya dine özel makyaj yaparak genellikle tapınaklarda gerçekleştirdikleri törenlerdir. Genel olarak Hristiyanlığa atfedilmiş olsa da tarihi daha da eskiye dayanan ritüeller, çoğu zaman dini inançlar olarak benimsenir; kişilerin hayat tarzlarını ve her türlü davranışlarını etkiler.

Günümüzde kullanılmakta olan ritüeller de mevcut ancak bunu kullanan bireylerin büyük bir çoğunluğu bu ritüellerin hangi kültürden, hangi coğrafyadan veya hangi tarihten geldiğini bilmemekte.

Geçmişte yapılan ritüellerin bazıları, insanların onları sonradan bulmamaları için özenli bir şekilde üstü kapatılarak gerçekleştirilmiş ve saklanmıştır ancak arkeologlar tarafından yürütülen çalışmalarda bulunan materyaller veya tapınaklar sayesinde gün yüzüne çıkarılmıştır. Gerçekleştirilen bu ritüellerin çoğu kanlıdır; hatta ölümcül ritüeller de bulunmaktadır.

Tarihte Kanlı Ve Acımasız Ritüeller3


Chincha: Kafatasını kırmızı pigmentle boyamak

Güney Peru’nun Chincha Vadisi’nde bulunan yüzlerce iskelet kalıntısı incelendiğinde, bu kalıntıların MS 1000 ve MS 1825 yıllarına ait olduğu tespit edildi. Araştırmacıların bu çalışmayı başlatmalarındaki amaç, önceden bulunan kalıntıların çoğunun üzerindeki kırmızı pigmentli boyaların sebebini bulmaktı. Durumun özellikle dikkat çeken noktası ise erkek birey kalıntılarında bu boyayla daha sık karşılaşılmasıydı.


Araştırmalar sonucunda öğrenildi ki bu boya cenaze törenlerinde kullanılıyordu; amacı ise yaşayan ve ölü ilişkisindeki bağların kopmasını engellemek ve aralarındaki bağın ne kadar kuvvetli olduğunu göstermekti. Yapılan kafatası incelemeleri sonrasında çalışmada bulunan ilk yazar Jacob Bongers’ın ifadesine göre Chincha halkları, insan kalıntılarına kırmızı boya sürmek için kumaş, yaprak ve kendi ellerini kullandı. Aynı araştırmaya dahil olan biyoarkeolog Benjamin Schaefer ise And Dağları’nda gerçekleştirilen bu ritüel izlerinin, dönemin ölüm ekonomisini anlamaya önemli bir katkıda bulunduğunu söylüyor.

Tarihte Kanlı Ve Acımasız Ritüeller2


Bali: Günahlardan arınmak için diş törpülemek

Günahlardan arınmak için yapılan diş törpüleme ritüelinin temeli, milattan önce beşinci yüzyıla kadar dayanıyor. Özellikle köpek dişlerinin törpülendiği bu törenler, ergenlik çağı itibariyle cinsiyet fark etmeksizin gerçekleştirilmiştir. Diş törpüleme ritüelinin başlıca sebebi; insan ruhunun hayvan ruhuyla birbirine karışabileceğine olan inançtır.

Bu gibi durumlarda insanın hayvansal dürtülere kapılacağı, saldırganlaşacağını düşünen insanlar; diş törpüleyerek günahlarından arınacaklarına ve cennete gireceklerine inanmışlardır. Zaman geçtikte boyut değiştiren bu törenler farklı yönlere de evrilmiş ve evlilik için bir gereklilik olarak görülmüştür. Bali’de hala uygulanan bu ritüel, gençlerin olgunlaştığını ve evlenmeye hazır olduğunu gösterir.


Brezilya: Mermi karıncalar ile kabul ayini

Toplum tarafından kabul görmek, dünyanın en eski kültürlerinde bile çok büyük bir önem taşırdı. Toplum tarafından kabul görmeyen bireyler türlü zorluklara ve dışlanmalara maruz bırakılır, ölümle burun buruna gelebilirdi. Kabul görmek büyük bir olaydı ve hiçbir zaman kolay değildi; özellikle de kabileler içinde.

Brezilya’nın Amazon ormanlarında yaşayan Sateré-Mawé kabilesi, erkek çocuklarının erkekliğe adım atmasını sağlamak için mermi karıncaları ile bir ayin düzenler. Mermi karıncaları, dünyanın en acı verici sokmasına sahip böceklerdir. Kabile üyeleri, bu karıncaları uyutmak için yapraklara sarar ve sonra eldivenlere yerleştirir. Genç erkekler, bu eldivenleri giymek ve on dakika boyunca acıya dayanmak zorundadır. Bu işlem, bir erkeğin erkekliğe geçişini tamamlamak ve ruhlarındaki savaşçılık özelliğinin artması beklenir.

Tarihte Kanlı Ve Acımasız Ritüeller4


İnkalar: Hamam ritüeli

Peru’da bulunan Kutsal Vadi’nin derinliklerindeki sunak ve çevresindeki on dört hamamda gerçekleştirilen kazılar sonucunda; bu yapıların İnka toplumu tarafından hangi amaç doğrultusunda yapılarak kullanıldığı ortaya çıkarıldı. Projede görev alan araştırmacı Mariusz Ziółkowski’ye göre bu yapılar on beşinci yüzyılda, Avrupa halkının Yeni Dünya’ya adım atmadan hemen önceki dönemlerde inşa edildi. Araştırmacıların bulgularına göre bu hamamlar ve su kanalları, doğurganlık tanrıçalarına tapmak için yapılan ve zamanla önemli bir dini merkez haline gelen yapılar.

Ayrıca bu hamamlar çeşitli İnka törenlerinde, özellikle ay festivali Citua sırasında, büyük bir önem verilen temizlenme ritüeli için kullanılmıştır. Yapılan duş esnasında bireyler eski kıyafetlerini atarak yenilerini giyiyor ve ritüel sonunda suyun onları arındırarak yenilendiğine inanıyordu.

Kaynak: SÖYLENTİ DERGİ