Çocukları için sürekli piknik yapan Altay ailesi, gittikleri yerlerin videolarını sosyal medyalarında paylaşıp çevrelerindeki insanların da buralara gelmesine vesile oluyor. Bu duruma çevresinden yoğun ilgi olunca videolarına devam eden Altay ailesi bu kez Diyarbakır’ın tarihi sokaklarını ve esnafın videolarını çekip sosyal medyalarında paylaşmaya başladı. 3 yıl önce tatil yapmaya geldikten sonra çok beğenip Diyarbakır’a taşınan Altay çifti, Diyarbakır’ın tanıtılmasında büyük rol oynuyor ve bu çalışmalarını tamamen hobi amaçlı ücretsiz bir şekilde devam ediyor.

“OĞLUMUZU DOĞADA BÜYÜTMEK İSTİYORUZ”
Eskişehirli olan anne Ceren Altay, bir yıl önce piknik videosuyla maceralarının başladığını söyledi. Altay, "Oğlumuz var, 5 yaşında. Oğlumuzu doğada büyütmek istiyoruz. AVM'lerde değil, kapalı yerlerde değil, kapalı alanlarda değil doğada, doğanın içinde büyütmek istiyoruz. Bu nedenle bir video paylaştık. Videomuz sosyal medyada çok ilgi gördü. Sağ olsunlar bizleri de çok sevdiler, böylelikle yolculuğumuza devam ediyoruz. Diyarbakır'da en çok beğendiğimiz yer sanırım Ulu Cami, Dağkapı tarafı. Bize en çok etkileyen, en çok sevdiğimiz, gezmekten hiçbir zaman yorulmadığımız, bıkmadığımız bir yer" dedi.
“DİYARBAKIR GÜZEL DEĞİL, ÇOK GÜZEL”
Diyarbakır’ın güzel değil çok güzel olduğunu ve kente hayran kaldığını belirten Ceren Altay, "Biz bunu söylüyoruz ailecek. Diyarbakır'ı görmeden, buraları gezmeden buranın güzelliğini anlayamayacaklar’’ diye konuştu.

İbrahim Altay ise eşi ve oğluyla beraber Diyarbakır'ın güzelliklerini gezerek tanıtmaya devam ettiklerini söyledi. Altay, "90 model serçemizle beraber Diyarbakır'ın unutulmaya yüz tutmuş esnafını gezerek, onları hatırlayarak, onlara hal hatırını sorarak, onları tekrar canlı tutmaya, onları hatırlamaya devam ediyoruz. Hepsinden çok güzel dönükler alıyoruz. Hepsi çok memnun bizim bu paylaşımlarımızdan. Karşılıksız yapıyoruz biz bu işi, hobi olarak yapıyoruz. Diyarbakır bize bir kucak açtı, biz de ona karşılık olarak ahde ve vefa denilecek şekilde. Onlarla beraber çay içmeye gidiyoruz, muhabbet ediyoruz, geçmişlerini soruyoruz. Onlar da bizim sayemizde sosyal medyayla ulaşılamayan kitlelere sosyal medya sayesinde ulaşıyorlar. Eşimle ve oğlumla geziyoruz buraları" şeklinde konuştu.
İşten hiçbir karşılık beklemediklerini, ücret almadıklarını aktaran İbrahim Altay, şu ifadeleri kullandı:
"Diyarbakır'ı severek tanıtıyoruz. Buradaki insanların bize yaklaşımı bizim hoşumuza gidiyor gerçekten. Ulu Cami ve Suriçi’nde selam vermeden gezdiğimiz bir vakit yoktur. Çaldığımız her kapıda bir çayımız, yemeğimiz vardır. Arabamız 90 model, onunla beraber gezmeye çalışıyoruz. Girilmeyen sokaklara giriyoruz. Diyarbakır'ın unutulmaya yüz tutmuş yerlerini tanıtmak istiyoruz. Diyarbakır'da bulunduğumuz süre boyunca buradaki esnaf olsun ya da bu Diyarbakırlı arkadaşlarımızdan hiçbir zaman yabancılık çekmedik. Onlar bizi her zaman kucak açtılar. Birbirimizde numaramız var. Onlar beni arıyor, ben onları arıyorum. Herhangi bir başımı sıkıştığında devamlı birbirimizi aradığım zaman hemen geliyorlar. Bunun en somut örneği deprem zamanı. Ben Diyarbakır'daydım. Yakınlarımdan önce Diyarbakır'da bulunan arkadaşlarım, ‘Abi iyi misin, gidecek yerin var mı, bize gel’ diye arayanlar oldu. O zaten bizim için bir, buraya bağ kurmamızın bir nedeni de olabilir aslında. Burada olmaktan mutluyuz."


