Sebestiyet’ten Hilal Köylü’ye seçim sonuçlarını ve AK Parti’yi değerlendiren Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanının kendisiyle hesaplaşması gerektiğini ifade ederek, “En büyük yetki onundur. Başarıyı sahiplenip başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz. Sayın Erdoğan’ın etrafında hasbî insanlar vardı şimdi ise hasbilik, yerini hesabiliğe bırakmış görünüyor. AK Parti kadrolarının önemli bir kısmı harcanmıştır. Kusura bakmayın, kadro hareketi olmaktan çıktınız. AK Parti, MHP’ye mahkum oldu” dedi.

KÜRT OYLARI DİP YAPTI

AK Parti, MHP ile olan ittifakından sonra anayasal vatandaşlık çizgisinden daha çok kimlik çizgisine doğru bir kayma gösterdiğini belirterek, “Ben Kürt oylarını çok önemli bir faktör olarak görüyorum. Türkiye’de yaklaşık 20 milyon Kürt nüfus olduğu ifade edilir. Bunun 15 milyonu seçmendir. Bu seçmenin 5 milyonu aşağı yukarı DEM Parti’ye oy verir. Geriye 10 milyon oy kalır. İddia ederim ki; bu 10 milyon oyun 8 milyonu AK Parti’ye gidiyordu. Fakat bu seçimde bence AK Parti’ye giden Kürt oyları dip yapmıştır. Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı Doğu ve Güneydoğu’da belediyelerin büyük bir çoğunluğunu zaten yine DEM Parti kazandı. Ama büyükşehirlerde; buna İstanbul, Ankara başta olmak üzere İzmir, Manisa, Mersin, Adana, Antalya, Bursa ve Balıkesir’i de ekleyebilirsiniz, Kürt oyları CHP’ye gitti. Düşünebiliyor musunuz? AK Parti Van’da 2007’deki genel seçimde yüzde 53 düzeyinde oy alırken, bugün yüzde 27 oy alıyor. Yarı yarıya seçmenini kaybetmiş durumda. Kürt oyları dip yaptı” diye konuştu.

“NE İDÜĞÜ BELİRSİZ PARMAK SALLIYOR…”

Hayati Yazıcı’nın partideki ikinci adam olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu: “Ama ne idüğü belirsiz bir adam ona parmak sallıyor. Racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir. Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor? AK Parti’nin ittifak kurduğu MHP ve HÜDA Par gibi partiler ideolojik partilerdir. İttifak kurulan partiler ideolojik partilerse, AK Parti’nin veya başka büyük bir kitle partisinin onları kendisine dönüştürmesi mümkün değil. Siz büyük çapta onların çizgisine doğru yol alırsınız. AK Parti din üzerinden siyaset yapmayan, muhafazakâr demokrat bir partiydi. Sonra kendisini dini değerler üzerinden siyaset yapan, milliyetçilik rüzgarıyla kendisini MHP’ye mahkum eden bir parti haline getirdi.”

Kaynak: HABER MERKEZİ