Antalya’nın bitki örtüsü çeşitliliği nedeniyle alerjenlere çok daha dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Değer, “Bahar aylarından yaza doğru geçerken, bütün alerjenler, ağaç polenler, otlar, çimenler havaya karışarak astım hastalarında alerji oluştururlar. Bu mevsimde kavak ağacı, kızıl ağaç, çınar gibi ağaçların polen mevsimidir, bu dönemde astım hastalarının dikkat etmesi gerekir. Polenlere alerjisi tespit edilen astım hastalarının, bu mevsimde dışarı çok çıkmalarını, pencereyi çok açmalarını istemeyiz. Dışarı çıkmak zorunda kalan kişilerin fazla kalmamalarını ev eve geldikleri zaman kıyafetlerini hemen çıkarmalarını ve duş almalarını öneririz. Gözlük takmalılar, otomobillerindeki polen fitlerini sıklıkla değiştirmelidirler” ifadelerine yer verdi.

"Astımda genetik önemli"

2016 verilerine göre Türkiye’de 3.5 milyon astımlı hastanın olduğunu aktaran Değer, bu sayının giderek arttığına dikkat çekti.

Astımın kalıtsal bir hastalık olduğunu ifade eden Ayhan Değer, “ Bir çocuğun anne babasında astım varsa, yüzde 60-70 oranında astımlı doğmaktadır. Anne babadan biri astımlıysa, yüzde 20-30 gibi bir oranda çocukta astım gelişir. O nedenle genetik astımda çok önemlidir” dedi.

"250 ölümden biri astım"

Astımda ilk başlarda düzelmeler olsa bile tekrarlama oranının çok yüksek olduğunun altını çizen Değer, “Tedavi etmediniz zaman kronik hale gelir. Artık o arada nefeslerin düzeldiği periyotlar yok olmaya başlar, hasta devamlı şikayet eder ve hastalık sürekli ilerler. Çalışmalar göstermiştir ki dünyada 250 ölümden bir tanesi astımdan oluyor. Tedavide iki çeşit ilaç grubunu kullanıyoruz. Bir tedavi ediciler, iki belirtileri gideren ilaçlar” diye konuştu.

Değer, astım ilaçlarının düzenli ve doğru kullanılması gerektiğinin altını çizdi.

Kirli hava yada yangına maruz kalan bir astım hastasının ciddi bir solunum sıkıntısı çekeceğini dile getiren Ayhan Değer, “ Bir kere hastamızı o ortamdan uzaklaştırmalı, sakinleştirmeli ve 112’yi aramalıyız. Hastanın yanında ilacı yoksa o anda ona verebilecek ilacımız yok” dedi.

Astımda sigaranın direk bir etken olmadığını Değer, “Genetiktir astım, mesleki riskle oluşur. Obezite risklidir astım hastalarında, sigara tetikleyicidir. Astımlı hasaların o nedenle sigara içmemesi gerekir. Anne hamileyken sigara içiyorsa, çocuklarda ileride astım olma ihtimalinin fazla olduğu görülmektedir. Hamilelerin sigara içmemesini istiyoruz” diye konuştu.

"Hamilelere önemli uyarı"

Astımlı hamilelerin tedavilerini kesinlikle aksatmaması gerektiğini vurgu yapan Değer, “ Haklı olarak annelerimiz bebeğe zarar gelmemesi için ilaçlarını kesiyorlar. Bazı ilaçlar sakıncalıdır, onları doktoru ile görüşerek bırakabilir. Ama bazı ilaçları ise vermek zorundayız. Eğer bir ilaç çocuğa bir birim zarar veriyorsa, anne ilaç kullanmadığı durumda vücut oksijensiz kalıp çocuğun zarar göreceği için onun verdiği zarar daha fazladır. Bunu bir kefeye koyarsak kesinlikle ilaç tarafı ağır basar. Kesinlikle tedaviye devam etmek gerekir” ifadelerine yer verdi. (İHA)

Editör: TE Bilişim