ÖZEL HABER - Hülya ASLAN
Mardin Kapı esnafı olan antikacı Abdulkadir Ayus (62), genel olarak esnafların zor bir süreçten geçtiklerini belirterek, “Diğer Diyarbakır esnafı gibi biz de can çekişiyoruz. Ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor ve bu durum hepimizi çok kötü etkiliyor. Fakat her şeye rağmen direnmeye çalışıyoruz. Daha önce bu işi tutkuyla yapıyordum, şimdi fazla bir getirisi olmamasına rağmen direniyorum” dedi.

Antikaya Bakan Çok, Alan Yok2


SON 5 YILDIR HERŞEY ÇOK KÖTÜ

45 yıldır antikacılık yapan Abdulkadir Ayus, son 5 yıldan beri kirayı zor çıkarttıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “45 yıldır antika işiyle uğraşıyorum ve son 5 yıldır hiç bu kadar kötü zamanla karşılamamıştım. Şu anda kirayı dahi zor çıkarıyorum. İnsanlar ekonomik sıkıntılardan ve kaygılardan kaynaklı artık antikaya bakmıyorlar bile. Geçim derdi ve çocukların sorunlarına bakmaktan insanlarımız bu tür ilgi ya da meraka fırsat bulmuyorlar. Eskiden işçi ve emekçi bir kardeşimiz dahi gelip buradan istediği ya da hoşuna giden bir parçayı alabiliyordu. Ama şimdi asgari ücretin üzeri bir ücret alan bir insanımız gelip en ucuzundan bir şey alamıyor.

Son 5 yıldır insanlarımız almaya değil sadece bakmaya geliyorlar ya da fotoğraf çekiyorlar. Dolayısıyla ekonomik durumu iyi olan alıyor, kötü olanlar ise sadece seyrediyor. Bende yaşadığım birçok kaygıya rağmen elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Çünkü halkın bu durumda olması ve ekonomik sıkıntıya düşmesi beni üzüyor. Mardin kapı esnafı olarak toplumun huzursuz olması beni de huzursuz ediyor.” 

Antikaya Bakan Çok, Alan Yok3


“DİYARBAKIR TARİHİ KAYBOLURSA…”

Güneydoğu’nun bütün kentlerini ziyaret ederek, ev eşyaları, tablolar, heykeller, telefon, saat, kasetler, radyo, halı, bakır işlemeler toplayan Abdülkadır Ayus, “Bu tarz eşyalar bölgenin ve yabancı turistlerinde ilgi odağıydı. Fakat bu durum değişti artık. Artık bölgede yaşayanlar değil, batıdan gelenler talep gösterir hale geldi. Diyarbakır’ın tarihi kaybolursa her şeyi kaybolur. Dükkânda bulunan eşyaların yüzde 80’i Diyarbakır tarihine ait ustalar tarafından yapılmış.

Bir gün yabancı uyruklu bir müşteri geldi, dükkânda gezindikten sonra bir tabağın fiyatını sordu. Bende 500 TL dedim. Bir süre sonra ağlayama başladı ve ‘Bunun fiyatı bu kadar değil’ diye göz yaşlarına hakim olamadı. Hediye de edebileceğimi söyleyince, Aslında fiyatını ucuz bulduğunu ifade etti. Dolayısıyla böyle şeyler değerlidir, kıymetini bilmek önemlidir” dedi.

Editör: Hülya ASLAN