Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye'nin tıkanan AB'ye katılım süreciyle ilgili bir gelişme sağlanmadığını belirterek, "AB üyeliği için kestirme yol olmadığına" dikkat çekti.

2023 ve 2024 yıllarını kapsayan Türkiye ve AB çerçevesindeki gelişmeler ışığında hazırlanan Türkiye raporunun Avrupa Parlamentosu'nda oylanması öncesinde değerlendirmelerde bulunan Sanchez Amor, Türk medyasında yer alan 'Askeri gücümüz Avrupa Birliği üyeliğinin kapılarını açıyor' haberlere dikkat çekerek, üyeliğin aday ülkelerin demokratik standartlarıyla ilgili olduğunu vurguladı.

Sanchez Amor, Türkiye'nin AB üyeliğinin "herhangi bir jeopolitik, askeri veya stratejik değerlendirmeye dayanarak gerçekleşmeyeceğini" belirtti. "Üyelik demokrasiyle ilgilidir. Ülkelerdeki demokratik standartların seviyesini araştırmalı ve değerlendirmeliyiz," ifadesine yer verdi.

AP'DEN TÜRKİYE RAPORUNA ONAY

AP raportörü Sanchez Amor'un basın toplantısı ardından Avrupa Parlamentosu'nda yapılan oylamada, 27 sayfalık Türkiye raporu 367 oy ile onaylandı. 74 parlamenter aleyhte oy verirken, 188 parlamenter ise çekimser kaldı.

Türkiye'nin katılım sürecine ilişkin mevcut durumu, son gelişmeleri ve ayrıca AB ile Türkiye arasındaki daha geniş kapsamlı ilişkilerin değerlendirildiği raporda, üyelik sürecinin mevcut koşullarda yeniden başlatılamayacağı açıkça belirtiliyor. Bunun temel nedenleri olarak demokratik normlardan sapma, hukukun üstünlüğünün zayıflaması ve AB değerlerine bağlılığın sorgulanması gösteriliyor.

"Rapor, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin mevcut koşullarda yeniden başlatılamayacağını yinelemekte ve Türk hükümeti ile AB kurumları ve Üye Devletlerini, şu anda dondurulmuş olan katılım sürecinin ötesinde, daha yakın, daha dinamik ve stratejik bir ortaklık yönünde çalışmaya devam etmeye çağırmaktadır," deniyor.

AB, Türkiye ile diyaloğun yalnızca göç, enerji ve ticaret gibi sınırlı alanlarda sürdüğünü ve bu alanlardaki iş birliğinin bile zorluklarla karşı karşıya olduğunu ifade ediyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına değinilen raporda, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'a ilişkin kararların "tam uygulaması" talebinde bulunuldu.

Raporda, 19 Mart'ta gözaltına alınmasının ardından 23 Mart'ta tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki muhalefete yönelik artan baskılara da değinildi.

TÜRKİYE'NİN AB'YE KATILIM SÜRECİ

Türkiye'nin AB'ye katılım süreci 2018'den bu yana tıkanmış durumda.

AB-Türkiye ilişkilerindeki dönüm noktaları arasında 1963 Ankara Ortaklık Anlaşması, 1995 Gümrük Birliği ve 1999 AB katılım başvurusu yer alıyor.

Katılım müzakereleri 2005 yılında başladı, ancak 35 fasıldan sadece 16'sı müzakereye açıldı ve sadece "Bilim ve Araştırma" faslı geçici olarak kapatıldı. AB-Türkiye ilişkilerinde üst düzey diyaloglar yoluyla kaydedilen ilerlemeye rağmen, AB Konseyi Haziran 2018'de yeni fasılların açılmasını reddederek, katılım müzakerelerini dondurdu.

TÜRK VATANDAŞLARINA SCHENGEN VİZESİ İÇİN ÇAĞRI

Raporda, vize serbestisi için gerekli 72 kriterin son kalan 6 maddesinin tamamlanması halinde sürecinin yeniden başlayabileceği belirtildi.

"Türk vatandaşlarının, talepteki belirgin artış ve sistemin kötüye kullanılması korkusu nedeniyle vize taleplerinde sorunlarla karşılaşmasından üzüntü duyulduğu" belirtildi.

Vizelere erişimin iyileştirilmesine dair siyasi kararlılık mesajı verilen belgede, Türkiye ve AB'ye "teknik ve idari engeller" için "yoğun çaba gösterilmesi" çağrısında bulunuldu.

Türkiye'nin Schengen ülkelerine vize muafiyetini elde etmek için karşılaması gereken 72 kriterden 66'sını yerine getirmiş olsa da son altı kriter konusunda uzun zamandır bir çıkmaz yaşanıyor.

AB ile Türkiye arasında 16 Aralık 2013'te Vize Serbestisi Diyaloğu ve AB ile Türkiye arasında Geri Kabul Anlaşmasının imzalanması ile başlamıştı. Bu görüşmeler, Türkiye ile vizesiz seyahat uygulamasına yönelik "yol haritasına" dayanıyordu.

Vize serbestisi, Türk vatandaşlarına herhangi bir 180 günlük dönem içerisinde 90 gün boyunca Schengen bölgesine vizesiz seyahat etmelerine imkan tanıması planlanıyordu.

29 Kasım 2015'te yapılan AB-Türkiye zirvesinde Türkiye, Ekim 2016 tarihine kadar vize serbestisini kazanmak amacıyla, Geri Kabul Anlaşması da dahil olmak üzere "yol haritasını" daha hızlı bir şekilde gerçekleştirme taahhüdünde bulunmuştu.

HANGİ KRİTERLER KARŞILANMADI?

Türkiye'nin vize muafiyeti için karşılaması gereken 72 kriterden henüz yerine getirmediği son altı kriter:

Terörle mücadele yasasında değişiklik,

AB Polis Örgütü Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması,

Avrupa Konseyi bünyesindeki Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu'nun (GRECO) yolsuzlukla mücadele alanındaki önerilerinin uygulanması.

Suç bağlantılı konularda tüm AB üyeleriyle iş birliğine gidilmesi.

Türkiye üzerinden kural dışı şekilde AB ülkelerine geçiş yapan kişilerin geri alınmasına ilişkin Geri Kabul Anlaşması'nın (GKA) tüm unsurlarıyla uygulanması.

Kişisel verilere yönelik yasal düzenlemelerin Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi.

Kaynak: euronews türkçe