Kürt kentlerinde sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü sırada 8 Ocak 2016'da Beyaz Show'a bağlanarak "çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın" diyen Ayşe Çelik, Yeşil Sol Parti'den Diyarbakır milletvekili aday adayı oldu. Ayşe Öğretmen, o günden bugüne yaşadıkları ve milletvekili aday adayı olma kararı hakkında bianet'e konuştu.

"Hani hepimiz aynı gemideydik?"

Çatışmaların başlamasıyla Silvan'dan Diyarbakır merkeze taşındıklarını söyleyen Çelik, "Dinlenmek için odaya geçince o program açıktı. Ben de 'hani Türkiye'nin doğusu ile batısı birdi, hani hepimiz aynı gemideydik? Biz burada yaşamla mücadele ederken, siz orada nasıl gülüp eğlenirsiniz' diye programa bağlanmaya karar verdim. Sonrasında yaşananları biliyorsunuz" dedi.

"Hain değil, kahraman"

Yayından sonra hem destek alan hem de ölüm tehditleri aldığını kaydeden Çelik, "Aslında bana yaşatılanların sebebi o telefonun Diyarbakır'dan, bir Kürt'ten gitmesiydi. O telefon İzmir veya İstanbul'dan gitseydi, benim gibi hain değil, kahraman ilan edilirdi" diye konuştu.

“Sözlerimin arkasındayım”

Sözlerinden ötürü toplumsal linçten tutalım cezaevine kadar ciddi bir adaletsizliğe maruz kaldığını belirten Çelik, "Bunların hepsini yaşayan 'çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın' diyen biri. Ben her zaman ve koşulda sözlerimin arkasında durdum. Bunu her zaman ve koşulda söylemeye devam edeceğim. Çünkü ben yaşamı ve barışı savunan, bedel ödeyen halkın bireyiyim" ifadelerini kullandı.

"Artık bu düzeni bozmak gerek"

Kürt halkının barış uğruna yıllardır büyük bedeller verdiğini söyleyen Çelik, "Kürtler, barış ve eşitlik için var gücüyle direniyor. Haksızlık karşısında susmak, acıları görüp de duyarsız kalmak mümkün değil. Artık bu düzeni bozmak gerekir" dedi. Ayşe Çelik, Meclis'e girme isteği hakkında şunları kaydetti: "Ülkem için tek hayalim, tüm uygulamaların şeffaf ve hukuka uygun olarak yapılması; ezilen, ötekileştirilen halkların, barışın ve kardeşliğin, kadınların ve çocukların, sokak hayvanlarının sesine ses olmak. Cezaevinden sonra içerdeki çocukların da sesi olmaya karar verdim. Meclis'te daha güçlü bir şekilde mücadele etmek istiyorum."

Hak, hukuk ve adaletin hüküm sürdüğü, barış içinde yaşanacak bir geleceği inşa edeceklerine inandığını aktaran Çelik, "15 Mayıs sabahı her şeylerini, çocuklarını kaybeden depremzedelerin çığlıklarına kulak verilen bir sabaha uyanacağız. Ekonomi okuyorum deyip de ülkeyi sefalete sürükleyenlerin olmadığı bir sabaha uyanacağız. Siyaseti hakkıyla yapan Demirtaş ve yol arkadaşlarını rehin tutmayan bir sabaha uyanacağız. Liyakatsiz kişilerin atanmadığı bir sabaha uyanacağız" diye konuştu. (BİANET)