İHD Diyarbakır Şubesi, 2017-2021 yılları arasında 132 çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiğini açıkladı.

 İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, 20 Eylül Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla hazırladığı "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2017-2021 Yılları Arası Çocuk Haklarına Yönelik İhlalleri Raporu" düzenlediği basın toplantısında açıkladı.

Şube binasında düzenlenen toplantıda konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, "Bu ihlallerin sebeplerini anlamak ve sebep olan politikaların değiştirilmesi ile çocuk hak odaklı politikaların geliştirilmesi için önerilerimizi sunuyoruz. Raporumuzda en az tespit edebildiğimiz kadarıyla ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Çocuk haklarını özne kılan bir politikanın sergilenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

 İHD Çocuk Komisyonu üyesi Eylül Özgültekin ise, hazırlanan raporu açıkladı.

Raporlarını, yapılan başvurular ve medya izleme/tarama verileri üzerinden oluşturduklarını aktaran Özgültekin, 2017-2021 yılları arasında meydana gelen çocuklara yönelik hak ihlallerini şöyle sıraladı: "Bölge kentlerinde yaşanan silahlı çatışmalar sırasında 2 çocuk yaşamını yitirmiş 1 çocuk ise yaralanmıştır. Ööldürülen ve yaralanmalar sonucu 2 çocuk yaşamını yitirmiş, 5 çocuk ağır şekilde yaralanmıştır. Bombalı eylem saldırıları sırasında 4 çocuk yaşamını yitirmiştir.  Mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu 13 çocuk yaşamını yitirmiş, 26 çocuk ise ağır şekilde yaralanmıştır. İhmal sonucu, 19 çocuk yaşamını yitirmiş, 265 çocuk ise çeşitli şekillerde yaralanmıştır. Zırhlı resmi sivil araçların karıştığı 20 olay sonucunda 12 çocuk yaşamını yitirmiş, 12 çocuk ağır şekilde yaralanmıştır."

 ŞÜPHELİ ÖLÜMLER VE İSTİSMAR

 Bölgede 26 çocuğun şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini kaydeden Özgültekin, “İntihar sonucu 30 çocuk yaşamını yitirmiş, 11 çocuk intihar teşebbüsünde bulunmuştur. Çocuk intiharları en çok Diyarbakır, Şırnak, Urfa, ve Van’da yaşanmıştır. Aile içi şiddet sonucu 16 çocuk yaşamını yitirmiş, 50 çocuk ise yaralanmıştır. 43 çocuk aile içinde cinsel istismara maruz kalmış, 6 çocuk kaçırılmış alıkonulmuştur. Toplumsal alanda şiddet sonucu 20 çocuk yaşamını yitirmiş, 27 çocuk ise yaralanmıştır. 613 çocuk toplumsal alanda cinsel istismara maruz kalmış, 17 çocuk kaçırılarak alıkonulmuştur. 5 çocuk fuhuş yapmaya zorlanmıştır" bilgilerini paylaştı.

Raporda, "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 12 Haziran 2022 tarihinde yayınladığı 2013-2021 çocuk işçiliği raporu verilerine göre bölge kentlerinde en az 176 işçi çocuk yaşamını yitirmiştir. Türkiye geneli ve bölgede işçi çocukların en çok yaşamını yitirdiği iller Urfa ve Antep olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu.

 Özgültekin, 2017 ile 2021 yılları arasında  toplam 132 çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiğini, 385 çocuğun yaralandığını söyledi.

 ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

 Çocukların yaşam haklarına yönelik ihlallerine önüne geçilmesi için barışçıl politikaların yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Özgültekin, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Kara mayınları ve yerleşim yerlerine bırakılan patlayıcı maddelerin sebep olduğu ihlallerin tekrarlanmaması amacıyla OTTOWA sözleşmesinin yüklediği sorumlulukları yerine getirilmelidir. Zırhlı araçların yerleşim yerlerinde kullanımının yasaklanması, bu araçların neden olduğu ihlallerin hukuki-idari denetiminin tüm boyutları ile sağlanarak etkin bir soruşturma evresi geçirmesi gerekmektedir. Çocuk hak ihlali faillerinin taşıdıkları kimliklerden bağımsız olarak haklarında ivedi, etkin ve adil bir yargılama yapılmalı, çocuklar açısından onarıcı adaletin sağlanması ile yaşanacak benzer ihlallerin önüne geçilmelidir. Çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini özgürce kullanma haklarını içeren Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair sözleşmenin 17-29-30. Maddelerindeki çekinceleri bir an önce kaldırılmalı, çocukların kendi dillerinde gelişmesi için uluslararası standart yakalanmalıdır. Cinsel istismarın önlenmesi için öncelikle Lanzarote Sözleşmesinin gereği yerine getirilmeli, okullarda cinsel eğitim ve cinsel istismardan korunma eğitimleri ders programlarına eklenmelidir. Çocukların gözaltında, gözaltı yerleri dışında ve hapishanelerde maruz kaldığı işkence ve kötü muamele açısından idari ve adli soruşturmalar yürütülmelidir." (HABER MERKEZİ)

Editör: TE Bilişim