Fatma TEMEL-Özel Haber

Depremde en çok etkilenen kesimlerden biri olan çocukların süreci en az hasarla nasıl atlatabilecekleri konusunda önerilerde bulunan Klinik Psikolog Duygu Berekatoğlu, çocukların bu süreçte güven sarsılması yaşayabileceğini ve “regresyon” adı verilen çocuğun önceki dönemlere ait tepkilerin tekrar edebileceğini söyledi. Berekatoğlu, “Depremi yaşayan çocuklara psiko-sosyal destek muhakkak verilmeli” dedi.

‘Psiko-fizyolojik hastalıklar nüksedebilir’

Çocukların depremle ilgili düşüncelerinin önemsenmesi gerektiğini ve ailelerin çocuklara kısa ve doğru bilgi vermesini vurgulayan Berekatoğlu, şunları söyledi:

“Depremin bölgedeki çocuk ve ailelerin üzerindeki etkisi tam bir yıkım oldu ve yüz binlerce insan çaresiz durumda kaldı. Çoğu aile evini kaybetti geçici barınma yerlerine geçti, korktukları için hâla camilerde, arabalarda uyuyan aileler var. Depremi yaşayan bütün çocuklarda ciddi bir kaygı ve korku tepkisinin olması normaldir. Depremden kaynaklanan kaybetme korkusunun ya da çeşitli kaygıların çocuğun kendisini güvende hissetmesiyle azalır. Bunun için ebeveyn tutumu oldukça önemlidir. Ebeveynlerin bu süreçte sakin kalması, aşırı medya kullanımından uzak durmaları çocukların olduğu ortamda depremde yaşanan kayıplar, enkaz görüntüleri ile ilgili konuşmamaları önemlidir. Çünkü bunlara maruz kalan çocuklarda, ‘Bize de aynısı olursa, anne babamı kaybedersem, enkaz altında kalırsam’ gibi korkular başlıyor.

Çocuğun kendini güvende hissetmesi için ailelerin kısa ve doğru bilgilendirme yapması önemlidir. Çünkü belirsizlik her zaman çocukta kaygı yaratır ve bu kaygıdan kaynaklı çocuklarda uyum, uyku, iştah problemleri, bağırsak bozuklukları ile alerjik reaksiyonlar gibi psiko-fizyolojik hastalıklar nüksedebilir. Çocuk eve tekrar girme konusunda isteksizse yavaş yavaş alıştırılmaya çalışılmalıdır. Çocuğun depremle ilgili düşünce ve duygularına önem verilmelidir. Çocuğun güven alanı sarsıldığından ‘regresyon’ adı verilen çocuğun önceki dönemlere ait tepkileri tekrar edebilir. Parmak emmeye başlaması, tırnak yemesi, anne ve babaya sürekli yapışık olma hali, alt ıslatma, yalnız kalamama gibi durumlar muhtemeldir. Eğer anne-baba soğukkanlıysa çocuk bu travmayı daha kolay aşabilir.”

‘Çocukları cinsel istismarla ilgili bilgilendirmek gerekir’

Berekatoğlu, çocukların bulunduğu alanlarda sosyal etkinliklerin aktif olmasını söylerken, cinsel istismarla ilgili çocukların doğru şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. Berekatoğlu, şunları kaydetti:

“Depremi yaşayan çocuklara psiko-sosyal destek muhakkak verilmeli. Yaşlarına göre terapi yaklaşımları uygulanmalı. Küçük çocuklara oyun terapisi yapılırken daha büyük çocukların duygularını sözlü olarak ifade etmesini desteklemek lazım. İyileşme süreci oyunla başlar. Okul, bunu en iyi sağlayan yerleridir. Bir an önce bu çocukların okula başlayıp akranlarıyla yeniden buluşması lazım. Akranlarıyla birlikte oyunlar oynayarak çeşitli durumların üstesinden gelerek, problem çözme becerileri geliştirirler.

Bulundukları alanda sosyal etkinlik ve oyun alanlarının aktif olması lazım. Uzmanların sahada aktif psiko-sosyal destek sunmaları gerekir. Özellikle de çocukların temel gereksinimlerinden biri oyun olduğu için oyuncak kampanyaları bu süreçte çok kıymetlidir. Çadır kentlerde cinsel istismar gibi durumların önüne geçilmesi için çocuklara bilgilendirmeler yapılması lazım, bu çocukların güvenliği her şeyden önemlidir bu sebeple orada güvenlik ekstra artırılmalıdır.”

Editör: TE Bilişim