Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il eşbaşkanları, partinin genel merkezinde toplandı. Yerel seçimlerin tartışılacağı toplantı öncesi DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, açıklamalarda bulundu. Bakırhan’ın açıklamaları şöyle:

"Öldürmenin, kaybetmenin, faili meçhul cinayetlerin namertçe olduğunu söylemiştik, onu tekrar ediyoruz. İranlı alim, düşünür Hafizi Şiraz bir kitabında ‘zalimler hedefine ulaşamaz’ demiştir. Biz de buna katılıyoruz. Başta her gün Kürtleri idam sehpasına götüren İran olmak üzere, başta Ortadoğu’da savaş yanlısı olan, başta Kürt meselesinde çatışmayı, faili meçhul cinayetleri, öldürmeyi, tutuklamaları hayata geçiren zalimlerin asla ve asla hedeflerine ulaşmayacağına biz de inanıyoruz. Akşener yargılanmalı diyoruz.

ASGARİ ÜCRET

Asgari ücret açıkladılar, günlerce onunla övündüler. 17 bin 2 lira, 2 lira da üzerine koydular ama bir ay geçmeden açlık sınırı 17 bin 440 lira oldu. Yani bir ay içerisinde övündükleri o yüksek dedikleri asgari ücret şu anda açlık sınırının altında kaldı. On bir ay sonra nasıl bir noktaya geleceğini takdir edersiniz. Düşünün Türkiye’de yoksulluk sınırı 48 bin 500 liraya çıktı. 48 bin lira yoksulluk sınırıdır, 17 bin lira ile insanların ailelerini nasıl geçindireceğini gerçekten merak ediyorum. Öyle bir noktaya getirdiler ki Türkiye artık bir kart toplumu oldu. Her emekçinin cebinde 3-5 tane banka kartı bulunuyor. Bir yerden çekiyor diğerinin asgarisini yatırıyor, oradan çekiyor diğerininkini yatırıyor. Yani toplumu kart toplumu haline getirdiler. Neredeyse o sirkteki cambazlar gibi oradan oraya koşturmaya ve bir biçimiyle ay sonunu getirmeye çalışan bir toplum haline geldik. Takip ediyorsunuz her gün gencecik insanlar, her gün çoluk çocukları olan ailenin bireyleri intihar ediyor. İntiharın temel sebebi bu yoksulluktur, bu ekonomik çıkmazdır, bu yaşadığımız ekonomik kaostur. Yine cinnet toplumu haline geldik. Her gün katliamların, kavgaların, aile içi meselelerde en basit en sıradan sebeplerle insanların öldürüldüğü bir cinnet sürecini hep birlikte yaşıyoruz."

HALK OYLAMASI

Yakın zamanda bir ön seçim süreci geçirdik. Yeni bir yöntemdi. Yani merkeziyetçiliği bir kenara bırakan halkı esas alan, halkın yaşadığı yerde kendisini yönetecek yöneticileri seçmesini sağlayan bu düşüncenin çok değerli ve çok kıymetli olduğunu belirtmek istiyorum. Evet günün sonunda kimi yerlerde yetmezlikler, eksiklikler çıkmış olabilir ama dünyada hiçbir yerde denenmemiş böylesine demokratik yöntemi ilk defa uygulamak da çok değerli çok kıymetli. Eminim ki ortaya çıkan eksiklikler yanlışlıklar varsa bunların önümüzdeki dönem tekrar etmemesi için de bir çaba içerisinde olacağız.

Biz böylesine demokratik yöntemler denerken, onlar yine oyunlarla ve hilelerle bizim bu irademizi gasp etmeye çalışıyorlar. Seçime 2 ay gibi kısa bir süre kaldı. Eminim bölgede yaşayan Diyarbakır, Batman, Siirt, Van, Kars bütün bölge ve batı illerinde yaşayan insanlarımız bu kayyımları göndermenin heyecanını yaşıyorlar. Şimdi bunu hükümet de gördü. Asker, polis, jandarma nerede kolluk varsa özellikle kazanacağımız kentlere kaydırmaya çalışıyorlar, taşımaya çalışıyorlar. Nerede bir kışla varsa, nerede bir askeri nöbet kulübesi varsa yüzlerce-binlerce asker ve polis taşıyorlar. Görenler de zannedecek ki bu kolluk güçleri seçimde oy kullanmak için bu kadar bir heyecan yaşıyorlar. Öyle bir durum yok. AKP’ye oy kullanmak için taşıyorlar. Şimdi burada yine Kürdün yaşadığını emekçinin yaşadığını görmeyen buna sessiz kalan tekki koymayan bir muhalefetle bir sivil toplumla karşı karşıya kaldık.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

Biz her yerde dile getirmemize rağmen özellikle Türkiye’de siyaset yaptığını söyleyenler buna bir ses vermediler, itiraz etmediler, gündemlerine almadılar. Kürt coğrafyasında yaşananlara duyarsız bir muhalefet ile karşı karşıyayız. Ama emin olun biz bu meselenin, bu zorba yaklaşımın, bu hileci yaklaşımın kesinlikle peşini bırakmayacağız. Bu düzenbazlara, yalancılara karşı, bu oyunları boşa çıkartacak güçlü bir iradeye sahibiz. Bunun gibi yüzlerce, binlerce oyunla karşılaştık. Bu çelik irade bunların tamamını boşa çıkardığı gibi bunu da boşa çıkaracağımıza eminiz. Bunun için çeşitli açıklamalar yaptık. Başta kaydırılan seçmenler dahil olmak üzere itirazlarımızı reddeden savcılar, hakimler, seçim kurulları olmak üzere tamamı hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı belirtmiştik.

Şimdi bizlere büyük görevler düşüyor, en başta da siz il eş başkanı arkadaşlarımıza çok büyük görevler düşüyor. Evet onlar kaçak seçmen taşıyorlar, irademizi gasp etmeye çalışıyorlar. Onların getirdiği her bir kaçak seçmene karşı biz iki kişiyi kazanmamız gerekiyor. Kendi halinde bırakırsak sonuçlar ortada. Kazandığımız oy oranının üzerinde bir seçmen taşıması var. Size soruyorum, bunu nasıl alt edeceğiz? Çok kolay. İkna edeceğiz, kazanacağız. Demokratik yerel yönetim anlayışımızı anlatacağız. Dünyaya örnek olan demokratik yöntemlerimizi anlatamaya çalışacağız. Bunların usulsüzlüklerini, yolsuzluklarını anlatacağız. Bunların savaş politikalarını benimsediğini, diyalog, müzakere, barıştan, farklılıktan anlamadıklarını anlatmaya çalışacağız.”

Kaynak: MA