İbrahim İnanç Yıldız
Filistin ile İsrail arasında yaşanan çatışmalarının durdurulmasına yönelik uluslararası aktörlere çağrı yapan DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, sivil katliamların ve çatışmaların acilen durdurulmasını istedi.
Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmalara dair Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği(DİSİDER) açıklama yaptı. Dernek binasında yapılan açıklamayı DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş okudu.
'FİLİSTİN VE İSRAİL SAVAŞI UTANÇ VERİCİDİR'
Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmalardan dolayı çok sayıda sivil can kaybının yaşanmasının bölgede barış ile güvenliğin bozulduğunu söyleyen Akbaş, “İsrail’in bu çatışmaları bahane göstererek, Gazze’yi yoğun bombardımana tabi tutarak ve orantısız güç kullanmasını şiddetle kınıyoruz. Gazze’de ağır bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Milyonlarca insanın temel gıda, su, ilaç-tıbbi gereçler, akaryakıt ve enerji kaynaklarına erişimini engelleyerek, bölge adeta ablukaya alınarak milyonlarca insanın yurdundan koparılması, binlerce sivilin katledilmesi ve yüzlerce yerleşim yerinin hedef gözetmeksizin tahrip edilmesi ve olağanüstü önlemlerin alınması vicdansızlık ve utanç vericidir” dedi.
'ARTIK SAVAŞLAR GÜNDEMDEN ÇIKARILMALIDIR'
Dünyadaki ülkelerin artık savaşları gündemlerinden çıkarmasını isteyen Akbaş, “Üstünlük sağlamak silahlarla değil, birbirlerine tahammül ederek, uzlaşı kültürüyle sorunları çözmeli. Din, dil ve ırk ayrımcılığından uzak durmalı, gelecek nesillere barış ve güven içinde yaşamalarını sağlamak için çaba harcamalıdırlar” dedi.
BM VE TÜM ULUSLARARASI AKTÖRLERE ÇAĞRI YAPILDI
Küresel güç haline gelen ülkelere seslenen Akbaş, şöyle devam etti: “Ortadoğu’dan ellerini çekmeye, adaletli ve vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Gücünüzü, güçsüzler üzerinden, silahlarınızı da erkek, kadın ve çocukları öldürerek denemekten vazgeçiniz. Unutmayalım ki tarih her zaman iyileri yazar. İş dünyası olarak Allah’ın insanlara bahşettiği yaşam hakkının elinden alınarak, ayırım yapmaksızın hangi din ve milletten olursa olsun bir kişinin dahi ölmesini istemiyoruz. Çünkü dinimiz, dilimiz, ırkımız ve gözlerimizin rengi faklı olsa da gözyaşlarımızın rengi aynıdır. Çağrımız; Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere, tüm uluslararası kuruluşların ve küresel aktörlerin bu savaşa sessiz kalmamalarını, sivil katliamları ve çatışmaların acilen durdurulmasını, insani yardım koridorunun açılmasını sağlamak ve tarafları masaya çağırarak, diplomatik yöntemlerle adil bir biçimde çözüme kavuşturmak için büyük bir çaba içeresinde olmalıdırlar. Dünyanın hiçbir coğrafyasında, çatışma, kan, gözyaşı, dul kadınlar, sakat insanlar, yetim çocuklar, gözü yaşlı analar ve tabutları artık görmek istemiyoruz. Savaşla değil, barış içerisinde hep birlikte yaşamak istiyoruz.”
