ÖZEL/Fuat BULUT
Diyarbakır’ın en büyük sağlık kurumlarından biri olan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hasta yakınları, personel ekliliğine isyan etti. Yaz sıcaklarının kavurucu etkisiyle birlikte artan tansiyon, halsizlik, kalp rahatsızlığı ve ishal vakaları hastane yükünü katbekat artırırken, personel yetersizliği ve organizasyon eksikliği nedeniyle hasta ve yakınları adeta sahipsiz bırakılıyor. Özellikle yaşlı ve kimsesiz hastalar için yetersiz refakat desteği, hastane koridorlarında dram yaşatıyor.
“ŞİFA ARARKEN ÇARESİZLİKLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Son haftalarda 45 dereceyi aşan hava sıcaklıkları, kentte sağlık sorunlarını da beraberinde getirdi. Özellikle yaşlılar, kalp-damar hastaları ve çocuklar başta olmak üzere birçok vatandaş, halsizlik, tansiyon ve ishal şikâyetiyle hastaneye akın ediyor. Gazi Yaşargil Hastanesi’ne başvuran hastaların sayısındaki bu ani artış, zaten ağır iş yüküyle çalışan sağlık personelini de zor durumda bıraktı. Hastanede acil servislerin özellikle sarı alanlarında ciddi bir tıkanma yaşanıyor. Durumu acil olup hayati tehlikesi bulunmayan hastalar, bazen saatlerce bekletiliyor. Bu alanda görev yapan hemşire ve sağlık personelinin sayısı ise yetersiz.
Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e ulaşan hasta yakınları, yaşanan durumu şöyle özetledi:
“Babam nefes darlığı yaşadığı için getirdik. Acilde sarı alana aldılar ama tam iki saat boyunca kimse ilgilenmedi. Hemşireler iki kişi, her yere koşturuyorlar. Biri üç odaya birden bakıyor. Bu şekilde nasıl hizmet olur? Hem hastalar perişan hem çalışanlar. Şifa ararken çaresizlikle mücadele ediyoruz.”
YETKİLİLERE AÇIK ÇAĞRI: BU ÇÖKÜŞÜ GÖRÜN!
Vatandaşlar, hastanede yaşananların bireysel şikâyet değil, yapısal bir çöküşün habercisi olduğunu ifade ederek, başta Sağlık Bakanlığı ile İl Sağlık Müdürlüğü olmak üzere tüm yetkilileri göreve çağırdı. Bir hasta yakını, “Sağlık sisteminin iftihar projelerinden biri olarak sunulan bu hastanede yaşananlar ibretlik. Sıcaktan hastalananlar içeride daha beter oluyor. Ne personel yeterli ne hizmet sistemi işliyor. Bu kentin insanı bu muameleyi hak etmiyor. Yeter artık, bu sesimizi duyan yok mu?” diye isyan etti.
