ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile Eylül Fuarcılık tarafından düzenlenen Mezopotamya Kitap Fuarı'nda bugün saat 17.00'da Fırat Salonu'nda Şeyh Said ve kıyamına ilişkin yapılacak söyleyiş öncesi gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e açıklamada bulunan Şeyh Said’in torunu Av. Muhammed Sabır Fırat, son dönemde yaşanan tartışmalar ve mezar yerinin nerede olduğuna dair değerlendirmelerde bulundu.

"NAAŞI NEREDE OLDUĞU BİLİNİYOR"

Diyarbakır Halkı Şeyh Said'e Sahip Çıksın2
Daha önce gazetemize özel açıklamada bulunan Fırat, Şeyh Said ve arkadaşlarının naaşının şimdiki özel bir hastanenin acilinde yer alan jeneratörün altında olduğu bilgisini tekrarlayarak, o günden bu yana herhangi bir gelişmenin yaşanmadığını kaydetti. Diyarbakır halkı ve özellikle de yaşlıların bu hususu iyi bildiğini ifade eden Fırat, şunları söyledi:
“Maalesef ki en son açılan bir dava vardı, o davanın sonucu da İstinaf Mahkemesi'nde ret kararı olarak döndü. Şuan Anayasa Mahkemesi sürecinde, büyük ihtimalle bu aşamada da öyle olacak. Yapılan resmi başvurulardan herhangi bir cevap alınmadı. Mezar yerinin asıl takipçisi Diyarbakır halkı olması gerekiyor. Çünkü Şeyh Said ve arkadaşları Diyarbakır'da şehit oldular, bu topraklardalar, Diyarbakır toprağında yaşayanlar bunu talep etmesi gerekiyor. Sadece aileye bırakılmaması gerekir."


SON DÖNEMDE YAŞANAN TARTIŞMALARA DEĞİNDİ 


Şeyh Said'in isminin Diyarbakır'da bir bulvara verilmesi sonrası yaşanan tartışma ve hakaretlere de değinen Fırat, "Daha önce Dağkapı Meydanı'nın Şeyh Said Meydanı olması için HÜDA PAR talepte bulunmuş, ardından AK Parti ve dönemin HDP'sinin oy birliğiyle isim değişikliği yaşanmıştı. Yine Şeyh Said'in Varto'da esir düşürüldükten sonra Diyarbakır'a getirildiği yol var, o yol projesine de dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir tarafından Şey Said ismi vermişti. Bugün gündeme getirilen ve tartışılan konu ise, kayyım belediyelerin (Twitter) X hesabında yeni bir bulvara Şeyh Said'in isminin verileceğini açıklamaları sonrası oldu. Bunu hazmedemeyen bazı gruplar, küfür ve hakaretlerle cevap verdiler. Şeyh Said efendi bir milletin değeridir, İslam dininin büyük bir önderi ve şehididir.

Müslüman ve Kürtlere düşman olanlar Şeyh Said'den nefret ediyorlar ve ona düşmandırlar. Şeyh Said ve arkadaşlarının davası 98 yıl sonra dahi haklı bir dava olduğu görülüyor ve kimsenin unutmadığı bir dava. İnsanları bütünleştiren ve fotoğraflarının ilçe ilçe, şehir şehir dalgalandığı bir lider. Fakat bizi sevindiren şey ise, gerek sosyal medya platformlarında gerekse diğer platformlarda yapılan hakaretlere karşılık çok güzel bir tepki gösterildi ve bu hakaretlere karşı yüksek ses yükseltildi. Bunların da çok önemli bir kazanım olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

“SÖYLEŞİLER GERÇEKLERİ AYDINLIĞA KAVUŞTURUYOR”


Bugün saat 17.00'da Diyarbakır Mezopotamya Kitap Fuarı'nda Şeyh Said'e ilişkin düzenlenecek söyleyişe de değinen Fırat, "Çoğunlukla insanlar Şeyh Sadi'n şehit olduğunu ve mücadele ettiği şeklinde kendisini tanımlıyor. Ama detaylı bir malumiyete sahip değiller. Bunun sebebi ise, Kemalist anlayışın kendi felsefesi doğrultusunda oluşturduğu bir tarih var. Gerçeklerin bilinmesi ve aydınlığa kavuşması için bu tür söyleyiş ve etkinliklerin düzenlenmesi çok önemli. Çünkü bu etkinlikler arşive kaydediyor" diye belirtti.

Editör: Güneş OCAĞA