ÖZEL HABER / Ceren AKYIL - Mehmet Rumet SOYLU

Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, yaşanan kuraklık ve artan maliyetler karşısında çiftçilerin kaderine terk edildiğini belirterek, “Çiftçiye verilen destek yüzde 0,38’e kadar düştü” diyerek, ciddi uyarılarda bulundu.

Bu yıl çiftçiye tohum desteği verilmediğini, diğer destek ödemelerinin ise geciktiğini belirten İskenderoğlu, tabloyu şu sözlerle ortaya koydu:

“Bu yıl ciddi kuraklık yaşanmasına rağmen çiftçi 7’nci ayda hasadını yaptı. Geçen yıl çiftçilerimizin ekmiş olduğu buğday, arpa, mercimek sertifikalı tohum destekleme primini henüz alamadı. Çiftçi 1 yıldır alamadığı parayı ve Türkiye’deki enflasyon durumuna bakıldığında Diyarbakır’daki bir çiftçi ile Avrupa’daki çiftçi nasıl rekabet edebilir? Bizler aynı şartlarda rekabet etmiyoruz. Çünkü hükümetimiz tarafından çiftçiye destek verilmiyor. 2006 yılında AK Parti’nin çıkarmış olduğu Tarım Kanunu var. Tarım Kanunu’nda bütçenin yüzde 1’i çiftçiye destek olarak verilmeli ama verilmiyor. Bu yüzde şu an da yüzde 0,38 oranına kadar indi fakat bu yüzde bile zamanında verilmiyor.”

Diyarbakır'da Çiftçinin Alın Teri Tarlada Kurudu1

“KIŞ AYINDA ÜRÜNLERİN FİYATI ARTACAK”

Mazot ve gübre başta olmak üzere girdi maliyetlerinin çiftçiyi ekim yapamaz hale getirdiğini belirten İskenderoğlu, “Paramız pula döndü. Sayın Tarım Bakanı’na ve Sayın Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum. Bize verilen destekler zamanında verilsin. Mazot ve gübreyi zamanında vermeleri gerekiyor ki zamanında ekin yapalım. Sayın Cumhurbaşkanı ‘üretim sizden destek bizden’ diyerek çağrıda bulunmuştu fakat biz desteği görmüyoruz. Çiftçi ikinci sefer üretim yapacak ama ekemiyor. Ekim ayının ismi ekinden geliyor 12’inci aydan ekin yapıldığında rekolte düşer ve ülkenin ekonomisini ciddi anlamda zarara uğratır. Girdi maliyetlerinde mazot 55, buğday tohumu 23-25, gübre 18-46 TL arasında değişiyor. Gübrenin tonu şu anda 35 bin TL. Çiftçi her dönüme en az 25 kilogram gübre vermesi lazım. Verilen gübre desteği, fiyatının yanında absürt kalıyor. Talebimiz çiftçi için çıkarılan kanuna uyulmasıdır. Çiftçinin alın terinin kurumaması gerekiyor. Bu durum önümüzdeki kış ayında özellikle hububat gibi temel gıda ürünlerinde pazarı ve market fiyatlarını olumsuz yönde etkileyecek” dedi.

Diyarbakır’da yerli üretim rögar kapağı üretimi başladı
Diyarbakır’da yerli üretim rögar kapağı üretimi başladı
İçeriği Görüntüle

Diyarbakır'da Çiftçinin Alın Teri Tarlada Kurudu3

“TARSİM ÇİFTÇİNİN BOYNUNA KENE OLMUŞ”

Çiftçinin en büyük mağduriyetlerinden birinin Tarım Sigortaları Havuzu (Tarsim) olduğunu belirten İskenderoğlu, eksperlere baskı yapıldığını iddia ederek, şöyle devam etti:

“Çiftçi Tarım Kredi Kooperatiflerinden, Ziraat Bankası’ndan ve özel bankalardan kredi kullanırken Tarsim yapma zorunluluğu getirdi. Hasar ödemesine gelince Tarsim çiftçinin boynuna kene olmuş. Çiftçinin parasını alıyor ve hasadı ödememek için bin bir dereden su getiriyor. Tarsim kendi eksperlerini tembihletip çiftçilerin hasarını yazdırmamak için baskı yapıyor. Bunu iddia ediyorum. Diyarbakır’daki kuraklık bazı yerlerde yüzde 80, bazı yerlerde 90 Tarsim’in gelip en fazla gelip verdiği yüzde 50. Hiç biçilmeyen yere yüzde 50 hasar verildi. Halbuki Diyarbakır’ın kuru tarımdaki verim ortalaması 450 kilogramdır. Kuraklık olmasa 550 kiloya dayanıyor.”

Diyarbakır'da Çiftçinin Alın Teri Tarlada Kurudu2

“HÜKÜMET ÇİFTÇİYE DESTEK VERMEZSE TAMAMEN DIŞA BAĞIMLI KALACAK”

Narenciye ve meyve üreticilerine verilen desteğin hububat üreticilerinden esirgendiğini dile getiren İskenderoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin 65 ilinde yaşanan kuraklıktan sonra narenciye, kayısı, nektariye, badem gibi birçok ürüne destek verildiğini fakat hububata destek verilmediğini görüyoruz. Dönüm başına 4 bin 250 TL’den 6 bin 500 TL’ye kadar destek verildi. Ama hububat üreticilerine üvey evlat muamelesi yapıldı. ÇKS’ye kayıtlı olup Tarsim’i yapan veya yapmayan çiftçilere destek verildi. Bizim bölgede tespitli kayıt altına alınan kuraklık raporları olmasına rağmen hala bir adım atılmadı. Bizim talebimiz dönüm başı 500-750 TL arasında da destek verilmesi gerektiğidir. Hububat üreticiler mağdur.

Diyarbakır'da Çiftçinin Alın Teri Tarlada Kurudu

Bu tarlalar boş kaldığı zaman herkes etkileniyor. Ve ülke olarak dışa bağımlı durumuna geliyoruz. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Barajların bir an önce bitirilip hem sulama sorununu hem de katma değeri yüksek ürünlerin bağımlılıktan kurtarılması gerekiyor. Hükümet çiftçiye destek olmasa tam olarak dışa bağımlı olarak kalacak. Şu anda 1 milyon ton pamuk ithal ediliyor ve bunun karşılığı 12 milyon dolar. Bu para bizim gibilerim cebinden çıkıyor. Halbuki Silvan Barajı biterse rekoltesi 500 kilodan hesaplarsak 500 bin ton yapıyor. Bir baraj yurt dışında ithal ettiğimiz paranın yüzde 50’sini amorti eder. Hükümet çiftçiyi kendi boynunda kambur olarak görüyor.”

Muhabir: Ceren AKYIL / Mehmet Rumet SOYLU