HABER/Güneş OCAĞA-Nermin ZENGİN
Diyarbakır’da geçtiğimiz günlerde cübbeli ve sakallı bazı kişiler tarafından darp edilen kadınlara destek amacıyla çok sayıda kadın, bugün Sur ilçesindeki Nebi Camii önünde bir araya geldi.
Diyarbakır’da kadınlara saldırıya tepki: “Böylesi bir saldırı hangi dinde var”https://t.co/JjGb3FI3xq pic.twitter.com/K55M78IyRg
— Güneydoğu Ekspres (@ekspreshaber_) November 4, 2025
“BÖYLESİ BİR SALDIRI HANGİ DİNDE VAR?”
DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, “Bugün burada tüm Diyarbakırlılara sesleniyorum, üç gün önce İŞİD, mantığıyla hareket edenler üç kadına saldırıp darp etti. Sur’un hafızası çok güçlü ve bugüne kadar tüm medeniyetler birbirine saygı duyarak bir arada yaşamış. Böylesi kirli bir saldırı hangi din, ideoloji ve ahlakta var? Din adı altında, böylesi bir şiddet yapılamaz. Kimse kimsenin ahlak bekçiliğini yapmasın. Önce kendi kirli zihniyetini temiz tutsunlar. Bir şeyi düzelteceklerse önce kendilerini düzeltsinler. Din bizim de dinimiz. Kimse bu ülke ve Sur’da ahlaksızlık yaparak kadına saldırmasın. Kadına uzananın eller kırılsın” dedi.
SALDIRIYI KINADILAR
Kadınlar adına basın açıklaması yapan DBP İl Eşbaşkanı Ruçen Vefa Elyakut, “1 Kasım 2025 tarihinde saat 21:00 sularında Sur içi mahallesinde yaşayan üç kadının evine kimliği belirsiz kişilerce yapılan ev baskınını şiddetle kınıyoruz” dedi.
“AKTİF MÜCADELE İÇİNDE OLACAĞIZ”
Elyakut, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında şiddetsiz bir yaşam için demokratik değerler etrafında yeniden bir aradalığı sağlama iddiasına ve iradesine sahibiz. Başta kadına yönelik şiddet olmak üzere toplumsal şiddeti üreten her türlü yaklaşıma karşı aktif mücadele halinde olacağımızı ifade etmek isteriz.”
“SUR’UN ÇOGULCULUĞUNU KİMSE GÖLGELEYEMEZ”
Elyakut son olarak şunları ifade etti:
“Demokratik toplum inşasının tartışıldığı bu günlerde insanların yaşam tarzlarını, inanç ve kimlikleri, hak ve özgürlüklerini hedef alan hiç bir yaklaşımın kabul edilemez. Sur sadece bir coğrafi alan değil, aynı zamanda farklı etnik, dini ve kültürel grupların etkileşim dinamiklerinin somutlaştığı bir mekandır. Sur'un çoğulculuğunu, katılımcı yapısını ve çok kültürlülüğünü aynı zamanda yüz yıllardır bir arada yaşama iradesini gösteren bir mekanı hiçbir grup, kurum ya da kişiler gölgeleme cüretinde bulunmasın. Kadına yönelik şiddet olmak üzere toplumsal şiddeti üreten her türlü yaklaşıma karşı aktif mücadele halinde olacağımızı ifade etmek isteriz. Farklılıkları ayrıştırma nedeni olarak gören, asimilasyoncu yaklaşımlara izin vermeyeceğimizi bir kez daha kamuoyuna bildiririz.”
